KAYGI BOZUKLUĞU ANKSİYETE İŞARETİ OLABİLEN 11 DAVRANIŞIMIZ
Günlük yaşamda sıklıkla tekrarladığımız davranışlarımızın bazıları, bazı alışkanlıklarımız aslında pek ilgiliymiş gibi gözükmese de farkında olmasak da yaşadığımız kaygı bozukluğunun ya da anksiyete bozukluğunu belirtisi olabilir. Peki nedir bu davranışlar? Bu videoda bunları konuşacağız. Kaygı bozukluğu, en az 6 ay süresince kişide kontrol edilemeyen yüksek düzeyde bir kaygı durumu, bu kaygı durumundan kaynaklı gerginlik. Rahatlayamama sürekli diken üzerinde olma. Kolay öfkelenme, dikkat sorunları yaşama, kas gerginliği, uyku problemleri gibi durumların da eşlik edebildiği ve kişinin iş hayatını, okul hayatını bir şekilde işlevselliğini ciddi derecede etkileyebilen bir sıkıntıdır. Yahu bugünlerde kaygısız olan mı var diyeceksiniz ki haklısınız. Ancak son derece doğal ve gerekli bir duygu olan kaygı, 6 aydan uzun bir süre boyunca kişiyi bedensel, ruhsal ve sosyal olarak olumsuz biçimde etkilemeye başladıysa, örneğin kişi bu durumdan kaynaklı dışarı çıkamıyorsa günlük olarak yapması gereken bazı görevleri yerine getiremiyorsa, işine gidemiyorsa, bir şekilde ilişkileri bundan etkilenmeye başladıysa olumsuz bir biçimde. Bu durumda artık yardım alması gerekiyordur. Ancak bazı kişilerde yüksek işlevli kaygı dediğimiz bir durum söz konusudur ki bu duruma kısaca dışı seni yakar, içi beni durumu diyebiliriz. Şöyle ki dışarıdan kişi son derece başarılı ve mutlu gözüküyordur. Yani kişinin işlevselliği, okul hayatı, iş hayatı ilişkileri, içten içe yaşadığı yüksek düzeydeki kaygı ve huzursuzluk durumundan etkilenmiyordur. Hatta çoğu yüksek işlevli kaygı durumuna sahip olan kişinin iş hayatı ve okul hayatı gayet başarılıdır. Yani dışarıdan kişi gayet başarılı ve mutlu gözüküyor dur. Ancak içten içe yaşadığı ciddi derecede yüksek kaygı ve huzursuzluk durumu söz konusudur ki bu gibi durumlarda da yine kaygı başka şekillerde kendini gösteriyor olabilir.
Örneğin biraz sonra sayacağım alışkanlıklar da olduğu gibi. Efendim birinci alışkanlığımızla başlayalım, Aşırı Tedbirli Olma, kaygı ve kontrol her zaman el ele gider. Kaygılı insanlar çoğunlukla yaklaşan bir kıyamet duygusu içerisinde yaşarlar. Her an her şey kötüye doğru gidebilir. Her an işler kontrolden çıkabilir. Bu yüzden sürekli olarak geleceği ön görmeye ve gelecekle ilgili bir şeyleri kontrol altına almaya, önlem almaya çalışırlar. Bu kontrol altına almaya çalışmak aslında kişinin kaygıyla baş edebilmek için geliştirdiği bir savunma mekanizmasıdır. Örneğin kaygı bozukluğunuz varsa muhtemelen çantanızda herhangi bir sıkıntı anında ihtiyaç duyabileceğiniz her şeyi mevcuttur. Mesela sıklıkla kullandığınız ilaçlarınız, yedek piliniz, şarj aletiniz, eğer yolculukta meselem mideniz kötü olabilirse diye poşetiniz. Kendi kaygı bozukluğu yaşadığım zamanları hatırlıyorum. Çantalarım adeta bavul gibiydi ve tam teşekküllü bir kameraman gibi dolaşıyordum. Efendim, ikinci belirtimiz, aşırı düzen ve titizlik kafamızın içindeki o kontrolden çıkma duygusuyla baş etmenin yollarından biri olarak bazılarımız da aşırı düzenli ve titiz olmayı seçebiliriz. Mesela bazı temizlik takıntıları geliştirebiliriz ya da bir şeyler dağıldığında kendimizi kötü hissettiğimiz için sürekli her tarafı düzenli ve temiz tutmaya çalışabiliriz. Kontrolden çıkmışlığa karşı, darmadağınlığa karşı bir şeylerin düzenli olması, temiz olması bize kendimizi güvende hissettirir. Bazılarımız ise benzer şekilde yaptığımız işte mükemmeliyetçilik geliştirebiliriz. Efendim üçüncü işaretimiz zamanından çok önce bir yerlerde olmak. Mesela bir saatte bir yerde olmanız gerekiyordur.
Belki evden yarım saat önce çıksanız yeterlidir, yetişirsiniz. Ancak siz en az bir saat önceden orada olmak istersiniz. Ya trafik olursa, ya geç kalırsam, ya yolda bir aksilik çıkarsa? Gibi düşünceler sizi bu şekilde davranmaya iter. Zaten bu ya olursaların pençesinde ne yazık ki hayatımızı sürdürürüz. Bir diğer belirtimiz yerinde duramamak, kıpır kıpır olmak efendim içimizde yaşadığımız kaygı durumu, huzursuzluk durumu, endişe durumu belli bir seviyeye geldiğinde bununla baş edebilmek ve kendi kendimizi yatıştırabilmek için bedensel olarak bazı şeyler yaparız. Mesela bazılarımız sürekli olarak ayağını sallayabilir ya da ayağını yere vurabilir. Bazılarımız sandalyede oradan oraya dönebilir, kıpır kıpır olabilir. Bazılarımız tırnaklarını, dudaklarını yiyebilir. Bazılarımız sürekli saçıyla oynayabilir, bazılarımız ise ne bileyim mesela bedeninde kulağıyla oynayabilir. İşte burnunu kaşıyabilir, yüzünü kaşıyabilir. Yani bir şekilde kendimizle bedensel olarak bir temas kurma ihtiyacı içerisinde oluruz. Bir diğer alışkanlığımız telefona yapışık olmak. Şimdi yine diyeceksiniz ki hangimiz telefona yapışık değiliz ki? Haklısınız, kafamızı dağıtmak için çoğumuz her bulduğumuz boş vakitte telefonlarımıza ya da internete yöneliyoruz. Ancak yüksek düzeyde kaygı yaşayan insanlar için bu çok daha büyük bir ihtiyaç. Sürekli kapımızın içerisinde dolaşan, dönüp duran o huzursuzluk verici düşüncelerden kaçabilmek için internet ya da telefon adeta hayati bir önem taşıyor. İnsanlarla birlikteyken dahi sohbet arasında telefonu ele alıp böyle bir yerlerde gezerken kendimizi bulabiliyoruz. Efendim, bir diğer alışkanlık dinlememe, sürekli bir hareket halinde olma, sürekli bir şeylerle uğraşma, mesela işkoliklik bir şeylerle uğraşmadığınızda bir şey yapmadığınızda kendinizi huzursuz hissediyor musunuz? Suçluluk duyguları kaplıyor mu dört bir yanımızı? Belki de bu yüzden sürekli bir hareket halindesiniz ve sürekli kendi düşüncelerinizden kaçmaya çalışıyorsunuz.
Belki kendinizi işe güce verdiğinizde ya da başka herhangi bir aktiviteye verdiğinizde bu düşüncelerle baş başa kalmaktan kurtulduğunuz için bunu yapıyor olabilirsiniz. Eğer böyle bir durum söz konusuysa. Demek ki bir şeyler yapmak lazım. Bir diğer alışkanlık da şu olabilir hastaneye ya da sağlık kuruluşlarına yakın olma isteği, her zaman onlara yakın olma isteği. Şimdi ne demiştik? Kaygılı insanlar, yüksek düzeyde kaygılı insanlar, daha doğrusu hep bir kıyamet beklentisi içerisine hep kesin kötü bir şey olacak beklentisi içerisinde olduğu için, herhangi bir sıkıntı olduğunda hemen hastaneye ya da sağlık kuruluşuna yetişebileyim düşüncesi olduğundan buna önlem olarak bir yerlere gittiklerinde ya da mesela kendilerine ev tutarken sağlık kuruluşlarına yakın yerden olmasını tercih edebilirler. Bununla ilgili kontrolleri yapabilirler. Belki bir diğer insanın aklına bile gelmez ama yüksek düzeyde kaygı yaşayan insan bunun kontrolünü önceden yapmıştır. Bir diğer işaretimiz çok kolay sıkılma, kolay odaklanamama. Efendim zihnimizin içerisinde gelecekle ilgili felaket düşünceleri tur atarken tüm bu karmaşanın içerisinde şimdiye odaklanmak. Yaptığım işe kendimi kaptırmak oldukça zordur. Bu yüzden kaygı problemi yaşayan çoğu kişinin aynı zamanda eşlik eden odaklanma problemleri, dikkat problemleri de vardır ve çok çabuk sıkılabilirler. Ve dinleyememek tabii ki. Yine aynı şekilde bir kişiyi dinleyebilmek için öncelikle kendi kafamdaki sesleri susturmam gerekir.
Malum dinlemek için önce susmak lazım. Sadece dış görünüş olarak değil, zihnimin içerisindeki o sesleri de susturabilmem lazım. Ancak zihnimde yine gelecekle ilgili, geçmişle ilgili o korkunç düşünceler sürekli, sürekli sürekli dönerken ne yazık ki karşı tarafa odaklanamam, dinleyemem. Bu yüzden de çoğu kaygı problemi yaşayan kişinin dinleme problemleri de vardır. Genellikle kafalarında o düşüncelerle bir taraftan uğraştıkları için dışarıdan böyle dinlemeyen, soğuk ilgisiz ya da kafası bambaşka yerlerde gibi gözükürler. Son anda genellikle planları iptal mi ediyorsunuz? Belki hayır diyemediğiniz için, belki de gerçekten o an istediğiniz için size yapılan davete evet dediniz ve kabul ettiniz. Ancak davet günü saati geldi çattı ve sizin zihninizde birden felaket düşünceleri üşüşmeye başladı. Ya yolda başıma bir şey gelirse ya orada bir sıkıntı yaşarsam diye düşünüp huzursuzlanmaya başladınız. Daraldınız ve son anda planı iptal ettiniz. Eğer sıklıkla son anda planları iptal etme alışkanlığınız varsa şöyle bir düşünün. Acaba bu kaygıdan sebep mi? Bir diğer işaretimiz sakarlık ve unutkanlık kaygılı iken zihnimiz o kadar çok gelecektedir ki ve gelecekteki felaketleri ön görmeye ve onları kontrol etmeye ya da önlem almaya o kadar çok odaklanırız ki, gelecekte neyin kötü gidebileceği ile ilgili düşünceler arasında boğulurken şimdiyi ve buradayı göremeyiz, unuturuz. Bu adeta şuna benzer. Yani 100 metre ileriyi görmeye çalışarak yürürken şu anda bastığın yeri göremeyebilirim. Ve dolayısıyla sakarlıklar, kazalar, aksilikler yaşayabilir. Aklımız şimdi ve burada olmadığı için genellikle sıklıkla sakarlıklar yaşayabiliriz ve şu anla ilgili konularda unutkanlık olabilir. Şimdi bazılarınız şöyle diyebilir ya bu maddeleri yaşamayan mı var? Çoğumuzun yaşadığı şeyler bunlar. Evet, özellikle günümüz toplumunda sistemin de etkisiyle bir taraftan gelen zamlar, bir taraftan içinde yaşadığımız belirsizliklerle dolu. Dünyanın içerisinde kendimizi her geçen gün daha kaygılı hissettiğimiz için, zihnimizi sürekli geçmişte ya da gelecekte olduğu için haklı olarak evet çoğumuz bu durumu yaşıyoruz. Ancak bazılarımızda buna yüksek düzeyde kaygı da eşlik ediyor. Yani bazılarımızda bu alışkanlıkların sebebi, yaşadıkları yüksek düzeydeki kaygı. O yüzden aslında her kişi kendi değerlendirmesini yapmalı. Yani yaşadığınız bu durumların, bu davranışların sebebi yüksek düzeyde kaygı mı yoksa başka bir şey mi? Siz karar vereceksiniz. Eğer kaygılıysanız ve bununla nasıl baş edebileceğinizi merak ediyorsanız doğru yerdesiniz, bu kanalda sizlerle kaygıyla panikle nasıl baş edebileceğimize dair çok sayıda zihinsel ve bedensel videoları sunuyoruz. Eğer bunları merak ediyorsanız ilgili videoların bulunduğu oynatma listesinin linkini aşağıda bulabilirsiniz. Hem açıklama kısmına hem de yorumlar kısmına ekleyeceğim. Videolarımızda bahsettiğimiz zihinsel ve bedensel teknikleri uyguladığını ve uygulandığından beri kendini çok daha iyi hissettiğini söyleyen çok sayıda mesaj ve yorum alıyoruz. Teşekkür ediyorum onlara. Sizlere faydalı olduğunu duydukça ben de inanın çok daha yüksek motivasyonla ve mutlulukla bu videoları yapmaya başlıyorum. Bir sonraki videomuzda görüşünce kadar kanala abone olmayı lütfen unutmayın. Videoyu beğendiyseniz beğenin aşağıya yorum yaparak bize bir destek verin ve mutluluk ve huzurla kalın.