KAYGI BOZUKLUĞU – PANİK ATAK SANDIĞIN SPD OLABİLİR Mİ? – Duyu Bütünleme Bozukluğu

Kaygı sorunu yaşayan çoğu kişi o sırada denge problemleri yaşayabilir, midesi bulunabilir, başı dönebilir. Sese ışığa, gürültüye, bazı uyaranlara karşı hassasiyet geliştirebilir. Yani normalde olduğundan daha fazla bu uyarı onlardan rahatsız olabilir. Aynı belirtiler SPD’ye sahip bireylerde de vardır ve bundan kaynaklı çok yoğun kaygı ve stres yaşarlar. Peki acaba bazı kişilerde kaygının ve anksiyetenin kök nedeni SPD olabilir mi? Kaygı bozukluğu ile SPD tanısı karıştırılabilir mi? Hatta bazı kişilerde yanlış tanı konmuş olabilir mi? Kaygı bozukluğu panik atak tanısı alan bazı kişiler ortak belirtiler gösterdiği için aslında SPD’ye sahipken bu tanıları almış olabilirler mi? Peki bu SPD dediğin nedir allasen? Diyorsanız bu soruların cevapları bu videoda. Bizler dünyayı, duygularımız aracılığıyla algılarız ve algıladığımız bu bilgiye göre bir yanıt oluştururuz yani davranışlarımızı belirleriz. Dünyayı algılarken 8 adet duyu kullanırız. Evet yanlış duymadınız 8 adet duyuya sahibiz. Şimdiye kadar bize hep duygularımız 5 adet diye öğretildi değil mi? Ama aslında 8 adet duygumuz var. Peki nedir bunlar? Bunlardan ilk beşi bildiğiniz üzere tatma, dokunma, işitme, görme ve koku duygularımız. Geriye kalan üç tanesi ne peki? Bunlardan ilki yani altıncı duyu diyebileceğimiz duyumuz Vestibüler duygumuz yani denge duyumuz. Beyincik ve iç kulakta yer alır ve hareket ve denge ile ilgilidir. Vestibüler duyumuz sayesinde yer çekimine karşı otururken ayaktayken dik durabiliriz. Yedinci duyumuz Proprioseptif duyumuz yani vücut farkındalığı ile ilgili duyumuz. Uzaysal boşlukta vücudumuzun konumunu algılamamızı sağlıyor bu duygumuz örneğin sandalyeye otururken konumumuzu ayarlamamız, sandalyeyi ne kadar çekeceğimizi bilmemiz ya da ne bileyim ayakta dururken diğer insanlara çarpmamak ya da onları dokunmamak için arada ne kadar boşluk bırakacağımızı ayarlamanız ya da herhangi bir kapıyı ya da dolap kapağını kapatırken, açarken ne kadar kuvvet uygulamamız gerektiğini bilmemiz durumlarında bu duyu dan gelen verileri kullanırız.

Sekizinci duyumuz İnteroseptif duyumuz yani vücudumuzun içinde olanları hissedebilmemizle ilgili duyumuz. Vücudumuzun içinde olanları fark edebilmemiz ile ilgili duygumuz. Mesela ağrı, acı, açlık, susuzluk, yorgunluk, üşüme ya da tam tersi sıcaklık gibi duyuları hissetmemizi sağlıyor. Aynı şekilde herhangi bir duyguya girdiğimizde vücudumuzda var olan değişimleri de algılamamız sağlıyor. Yani duygularla da yakından alakalı bu interoseptif duyumuz. İnteroseptif duyuda problem yaşayan kişiler örneğin ağrıya ya da acıya karşı aşırı duyarlı olabilirler ya da tam tersi duyarsız olabilirler. SPD yani “Sensory Processing Disorder” yani “Duyu Bütünleme Bozukluğu” işte bu duyularla elde ettiğimiz verileri fark edebilme, düzenleyebilme, yorumlayabilme ve buna uygun cevap çıkarabilme ile ilgili bozukluktur. Örneğin bir yürüyen merdivene adım atacağımız zaman pek çok duyu devreye girer. Beş duyu yoluyla çevreden aldığımız verilerin yanı sıra o sırada vücudumuzun içinde bulunduğu konum merdivenin hareketini, hızını algılamamız gerekir ve ardından da bunu uygun bir şekilde merdivene adım atabilmek için yeni hareketi planlamamız. Vücut dengemizi koruyabilmemiz gerekir. Duyu bütünleme sorunu yaşayan kişilerin sinir sistemleri duyuları aracılığıyla elde edilen verileri tam olarak yorumlayamaz. Daha doğrusu doğru olarak yorumlayamaz ve bunun sonucunda örneğin bazı duyulara karşı aşırı hassas olabilirsiniz. Örneğin bazı kokulara, seslere ya da ışığa, belki harekete, hıza ya da tam tersi bunlara karşı duyarsız olabilirsiniz ya da bu duyular aracılığıyla elde ettiğiniz verilere uygun cevabı oluşturmada, uygun yanıtı vermede sıkıntı yaşayabilirsiniz.

Örneğin vestibüler sistemde ya da proprioseptif duyuları işlemede sorun yaşayan kişilerde, mesela kapıları ya da dolap kapaklarını kapatmada uygun kuvveti ayarlayamama mesela çok sert kapatma ya da tam tersi sorunlar yaşama. Denge problemleri, araba ya da deniz yolculuklarında araba tutması, araç tutması sıkıntısı yaşama yükseğe çıktığında baş dönmesi, aşağıya bakmakta zorlanma, hızlı ve ani hareketlerde baş dönmesi, merdiven ya da asansör kullanmada sorun, yaşama, bunlardan kaçınma, çok hızlı ve kolay yorulma, sürekli uzanmak isteme, dik durma da zorluk. Mesela uzun süre oturarak çalışamama. Sakarlık, elini kolunu sürekli bir yerlere çarpma, hantallık, sık sık kazalar yaşamak. Tabii bu neden kaynaklanıyor? Uzaysal boşlukla vücudumuzun konumunu tam olarak algılayamadığımız için elimizin kolumuzun o sırada nereye çarptığını çok fark edemiyoruz. Bu yüzden de çoğu zaman bu kişilerde böyle sakarlıktan kaynaklı minik minik kazalar yaşanabiliyor. Araba kullanma ya da park etmede zorluk düşük kas tonusu, uyku sorunları mesela uykudayken birden uyanıyor. Çünkü uyku sırasında vücudun konumunu tam algılayamıyor vücut ve titreyerek onu uyandırmaya çalışıyor. Sırada beklerken mesela sürekli sorun yaşamaya insanlara ya çok aşırı yaklaşma ya da çok uzaklaşma. Yani o aradaki mesafeyi bırakması gereken mesafeyi tam olarak ayarlayamama ya da dokunma duyusu ile ilgili hassasiyet yaşayan kişilerde mesela çeşitli türden kumaşlara, dokulara, yüzeylere karşı hassasiyet söz konusu olabilir. Aşırı rahatsızlık durumu söz konusu olabilir. Hatta bu aşırı rahatsızlık bir süre sonra hani o kadar ilerleyebilir ki kişilerde takıntı durumuna dahi gelebilir. Yani aslında belki de bazı o OKB sorunu yaşayan kişilerde de ya da o OKB tanısı almış kişilerde de kökte SPD sorunları söz konusu olabilir.

Aynı şekilde dokunma duyusuna karşı hassasiyeti olan kişilerde mesela bir mağazanın içindesiniz ve birileri yanlışlıkla size dokunuyor, değiyor. Dokuma konusunda dokunma duyusu konusunda sorun yaşayan kişiler buna aşırı tepki verebilirler. Yani diğer insanlara oranla daha fazla rahatsız olurlar diğerlerinin ona dokunmasından. Yine benzer şekilde işitme, görme konularında ya da koku duyularında problemi olan kişiler çeşitli renklere, çeşitli kokulara karşı aşırı hassasiyet geliştirebilirler. Peki ne oluyor da SPD yani duyu bütünleme bozukluğu kaygı ya da panik atakla karışabiliyor, duyu bütünleme bozukluğuna sahip bireyler bir şekilde tetiklendiklerinde yani bir uyaranla bu bozukluk tetiklendiğinde duyularla gelen verinin aşırılığı, yoğunluğu ya da tam tersi duyularla gelen verideki tutarsızlık. Bir şekilde beyinde stresle ilgili tepkilerin tetiklenmesine yol açıyor ve onlar da tıpkı kaygı ya da panik atak anındaki bireylerin verdiği tepkiler gibi bedensel ve zihinsel tepkiler vermeye başlıyorlar. Ne oluyor aslında? Bu duyularla gelen verideki tutarsızlık ya da aşırılık beyne şu sinyali gönderiyor bir dakika ya bir şeyler yolunda gitmiyor, bir terslik var. Tabii ki bu bir terslik var, bir şeyler yolunda gitmiyor mesajı stresle ilgili sistemleri devreye sokmasını sağlıyor beynin ve aynı sistem aslında uyarılıyor ve bir şekilde bizler o savaş kaç tepkilerini yani stres tepkilerini göstermeye başlıyoruz. Mesela ne oluyor? Kalbiniz hızlı hızlı çarpmaya başlıyor. Kaslarınız gerilmeye başlıyor. Hatta bu kasların gerilmesi daha da fazlalaştığında titreme söz konusu olabiliyor. Mide, bağırsak problemleri yaşamaya başlıyorsunuz. Dikkatiniz dağılıyor, odaklanamıyorsunuz.

Sürekli tetikte oluyorsunuz ve bu inanılmaz derecede yorucu bir şey. Bunlar kaygı ya da panik atak anındaki tepkilerimizi ne kadar çok benziyor değil mi? Çünkü aslında aynı sistem aktive oluyor. Kaygı ya da panik atak bozukluğuna sahip kişilerden farklı olarak duyu bütünleme bozukluğuna sahip kişilerde kaygı tepkilerinin asıl sebebi duyusal olarak aşırı uyarılma ya da duyusal olarak yetersiz uyarılma ya da duyguları işletmedeki bir sıkıntıdır ve sonuçta aynı sistem aktive olduğu için yani bu duyuları işlemedeki sıkıntıdan kaynaklı yine aynı stres sistem aktive olduğu için kaygı ya da panik atağa benzer tepkiler gösterirler kişiler. Peki acaba kaygı bozukluğu ya da panik atak tanısı almış bazı kişilerde asıl sorun duyu bütünleme bozukluğu olabilir mi? Bazı kişilere panik atak ya da anksiyete bozukluğu kaygı bozukluğu olarak yanlış tanı konmuş olabilir mi? Kaygı bozukluğu ile duyu bütünleme bozukluğu karıştırılabilir mi? Ya da belki de her ikisi de vardır kişi de. Aslında bu soruların cevabı evet gibi gözüküyor. Yani bazı kişilerde herkes olmasa da bazı kişilerde gerçekten de kök sebep yani o kaygı tepkilerinin çok nedeni duyu bütünleme bozukluğu olabilir. Kişi herhangi bir şekilde duyusal bir tetikleyicinin ardından panik atağa benzer belirtiler göstermiş olabilir ve bir şekilde gittiğinde bu tanıyı almış olabilir. Aslında çoğu zaman anksiyete ve duyu bütünleme bozukluğu el    ele gidiyor gibi gözüküyor. Kaygılandığımız zaman çoğumuz duyusu olarak hassasiyet yaşayabiliriz. Sese, ışığa, gürültüye karşı daha duyarlı hale gelebiliriz ve duyusu olarak aşırı yüklenmiş hissedebiliriz. Ancak bu ille de biz de duyu bütünleme bozukluğu olduğunun kesin kanıtı olamaz tabii ki. Bu konuda doğru ayırımı yapacak olan kişiye duyu bütünleme bozukluğu konusunda, duyu bütünleme terapisi konusunda eğitim almış fizyoterapistler ve ergoterapistlerdir.

Dolayısıyla eğer acaba bende de duyu bütünleme bozukluğu olabilir mi? Ben de sanki buna benzer şeyler yaşıyorum diyorsanız bu durumda duyu bütünleme konusunda eğitim almış uzman bir fizyoterapist ya da ergoterapist ile görüşmenizi öneririm. Duyu bütünleme bozukluğu ile ilgili Türkçe kaynaklarla bir araştırma yaptığınız zaman çoğu zaman karşınıza otizmle ya da öğrenme güçlükleri ile ilgili sayfalar çıkacaktır. Bu sizi yanıltmasın. Duyu bütünleme bozukluğu sadece otizmli çocuklarda ya da öğrenme güçlüğü olan çocuklarda yoktur. Duyu bütünleme bozukluğu aslında çok geneldir ve çoğu kişide vardır. Ancak çoğu zaman fark edilmez ya da fark edilse bile tam olarak doğru tanı koyulayabilir. Yani kişi birtakım şikayetlerle çeşitli doktorlara gider. Çeşitli alanlara, çeşitli uzmanlara gider. Ancak bazı durumlarda yanlış tanı konulabilir. Örneğin dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu ile duyu bütünleme bozukluğu çoğu zaman karışır ve çoğu belirtisi birbirine çok benzer. Bu konuyla ilgili daha detaylı konuşabilmek ve uzman bir kişiden sorunlarımızın cevabını alabilmek için yakın bir zamanda kanalıma bir ergoterapist ya da bir fizyoterapisti konuk edeceğim. Sizler de eğer bu konuyla ilgili sorularınızı varsa lütfen bu videonun altına yorum olarak yazın. Böylelikle uzman konuğumuz geldiği zaman bu soruları ona iletiriz. Kişisel gelişim ve psikoloji ile ilgili bu kanala her hafta iki tane yepyeni video yüklüyoruz. Eğer bu konular ilgi alanınız içerisinde ise yeni videolardan haberdar olabilmek için kanala abone olmayı unutmayın. Yeni videoda görüşmek üzere kendinize iyi bakın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir