İYİ BİR İLK İZLENİM İÇİN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

İletişim konusundaki en önemli isimlerden biri olan Doğan Cüceloğlu hocamız derki iki insan birbirini fark ettiği andan itibaren iletişim başlar.

İşte iletişimin başladığı, o iki insanın birbirini fark ettiği ilk saniyelerde ilk 1-2 saniye içerisinde hatta karşı taraf hakkında her birimiz zihnimizde bir izlenim oluştururuz. Bu bizim kimi zaman pozitif, kimi zaman negatif olur.

Ve bu ilk izlenim o kadar güçlüdür ki şöyle derler ilk 3 saniyede oluşturduğumuz izlenimi sonraki 30 dakikada uğraşsınız, değiştiremezsiniz.

Peki bu ilk saniyelerde oluşturduğumuz ilk izlenimi Daha pozitif hale getirmek için neler yapmalıyız? Bir iş görüşmesi olabilir. Bizim için önemli bir görüşme ya da toplantı olabilir. Ya da genel olarak insanlarla iletişimimde pozitif bir ilk izlenim oluşturmak istiyorum diyorsak nelere dikkat etmemiz gerekir? Biraz bunlar hakkında konuşalım.

İyi bir ilk izlenim için ilk yapmam gereken şey beden dilime dikkat etmek.

Yüz yüze iletişimde beden dilinin çok önemli bir yeri var. Çünkü bizler sözsüz olarak da karşı tarafa çok ciddi anlamda mesajlar gönderiyoruz ve alıyoruz. Yani iletişim için illa konuşmak gerekmiyor.

Konuşmadan da birbirimize bir sürü mesaj gönderiyoruz ve alıyoruz. Peki iyi bir iletişim için beden dilimle neye dikkat etmem gerekiyor? Bir gülümsemem gerekiyor. Pozitif bir ilk izlenim için elbette ki.

Pozitif bir yüz ifadesine sahip olmam lazım. Yani gülümsemek lazım. Yapılan araştırmalar gülümseyen insanların diğerlerine oranla elbette ki daha pozitif olarak algılandığı, daha profesyonel ve daha güven verici olarak algılandığını bize gösteriyor.

Yani hiçbir şey yapmasanız bile gülümsediğiniz zaman tabii ki buradaki gülümsemekten yanlış anlaşılmasın bazen eğitimlerimde diyorlar. Hocam işte çok da böyle gülümseyince bize acaba alaycı olarak algılayabilir mi? Ya da ciddiyetsiz olarak algılayabilirler mi? Elbette ki sizler o gülümsemenin dozajını ayarlayabilirsiniz.

Yeterli miktarda sıcak ve içten bir gülümseme. Karşı taraf üzerinde pozitif bir ilk izlenim yaratmanın ilk şartlarından bir tanesi tabii ki gülümsediğini zaman işinizi daha profesyonel olarak yaptığınız, daha sıcak kanlı olduğunuz ve daha güvenilir olduğunuz mesajlarını gönderiyorsunuz karşı tarafın bilinçaltına. Beden diliyle ilgili olarak ilk izlenim de dikkat etmem gereken bir diğer önemli nokta duruşum, açık duruşlar ve dik duruşlar karşı taraf üzerine daha pozitif bir etki yaratır. Yani karşı tarafa karşılaşmam sırasında dik bir duruş sergiliyorsam eğer daha kapalı, daha kambur duruşlar yerine daha dik bir duruş ve daha açık bir duruş karşı tarafa benimle ilgili olarak özgüvenli olduğum mesajı gönderiyor. Dolayısıyla bu anlamda dik bir duruş da önemli tabii dik duruş derken yine her zamanki gibi doz önemli. Burada kabadayılık gibi adeta algılanabilecek derecede aşırı bir dik duruştan bahsetmiyorum.

Yeterli bir dik duruş karşı taraf da üzerinde pozitif bir etki yaratacaktır.

Yine beden diliyle ilgili dikkat etmem gereken bir diğer nokta göz kontağı iletişimde tabii ki her zaman göz kontağı çok önemli.

Çünkü insanlarla iletişim kurarken onların gözüne baktığımızda yine doza dikkat ederek yani ne çok rahatsız edecek derecede şiddetli, karşı tarafı sıkan bir göz kontağından bahsediyorum. Ne de tamamen ona ilgisiz görünecek bir şekilde onunla iletişim kurmama engelleyecek derecede az bir göz kontağından bahsediyorum. Yeterli göz kontağı, uygun bir göz kontağı ilk iletişim için çok gerekli. Yani insanlarla iletişim kurarken özellikle ilk saniyelerde onların gözüne bakmak karşı taraf üzerinde etkili bir ilk izlenim için önemli.

İlk izlenimde kullanacağım beden dili ile ilgili olarak son değinmek istediğim nokta, karşı tarafı rahatsız etmeyecek derecede onun cinsiyetinin olan inançlarının, onu stilinin elverdiği ölçüde olabildiğince bedensel temas unsurunu kullanmak. Neyi kastediyorum.

Örneğin el sıkışmak, karşı tarafa ilk izlenimde güçlü bir el sıkışma güçlü derken tabii karşı tarafın elini kerpetenmişçesine sıkıştırmaktan bahsetmiyorum ama çok hafif bir sıkışmadan bahsetmiyorum. İkisinin ortası sıcak ve güçlü bir el sıkışma yine karşı taraf üzerinde iyi bir ilk izlenim bırakıyor.

Çünkü dokunsal uyaranlar karşı tarafa sen varsın ve sen değerlisin mesajı gönderiyor ki bunu ayrı bir videomuzda detaylıca inceleyeceğiz.

İyi bir ilk izlenim oluşturmak için elbette dış görünüşümde çok önemli. Neyi kastediyorum? Saçlarım, yüzüm yani erkeksem tıraşlı olmam.

Ne bileyim kadınsan belki hafif bir makyaj ya da birazcık daha saçımı başımı derli toplu olması, kıyafetlerimin temiz ve özenli olması karşı taraf üzerinde.

Her birimiz de olduğu gibi pozitif bir etki yaratıyor. Şöyle bir önemi de var aslında dış görünüşün ve ilk izlenimin. Bizler insanoğlu olarak pozitif bir özelliğe sahip bir kişiyi gördüğümüzde bu ister fiziksel özellikleri olsun, ister ses tonu olsun, ister diğer özellikleri olsun pozitif bir özelliğe sahip insanı algıladığımız da diğer pozitif özelliklerin de onda olduğunu düşünme eğilimindeyizdir. Yani neyi kastediyorum? Örneğin ben bakımlı bir doktor gördüm. Bu ister kadın olsun, erkek olsun dış görünüşü güzel, bakımlı böyle bir kişiyi gördüğüm zaman diğer pozitif özellikleri de ona yüklemeye eğilimliyimdir. Yani o doktorun bakımlı olmanın yanı sıra aynı zamanda profesyonel olduğunu, aynı zamanda işini iyi yaptığını, aynı zamanda güvenilir olduğunu da düşünme eğilimindeyim.

Yani tek bir pozitif özelliği gördüğümde diğerlerinde onu yüklemeye eğilimliyim. O yüzden de ilk izlenimleri iletişimin genel hatlarında da dikkatli olmak, bu pozitif özellikleri̇ karşı tarafa yansıtmak önemli.

İlk izlenimde dikkat etmem gereken unsurlardan bir diğeri de karşı tarafın ismini öğrenmek. Bunu unutmamak ve karşı tarafa ismiyle hitap etmek. Bu sadece ilk izlenim değil aslında iletişimin genelinde de yani daha sonraki süreçte de benimle ilgili karşı tarafın kendini bana daha yakın hissetmesini sağlayacak önemli bir unsur. Çünkü insanların en çok duymaktan hoşlandıkları şeylerden biri de kendi isimleridir. O yüzden o ismi akılda tutmak çok çok önemli. Belki isimleri hatırlama konusunda kötüyüm diyorsunuz ama hafıza tekniklerini kullanıyorsunuz. Artık ne yapıyorsunuz bilmiyorum. Bu yönünüzü geliştirmeniz iletişimde size bir artı sağlayacaktır.

Videoyu kapatırken son sözüm. Unutmayın. İLK İZLENİM için ikinci bir şansınız yok.