GREY ROCK TEKNİĞİ İLE ZORLAYICI İNSANLARA KARŞI DURUN

Bu videomuzda hayatımızdan çıkaramadığımız, mecburen görüşmek zorunda olduğumuz zorlu insanlardan korunmamıza yardımcı olabilecek bir teknik olan Grey Rock tekniği nedir, nasıl uygulanır? Bu tekniğin eksileri ve artıları nelerdir, bunları konuşacağız. Merhaba. Sevgili dostlar, bu kanalda her hafta psikoloji ve kişisel gelişimle ilgili yeni videolar paylaşıyoruz. Eğer bu videoların size faydalı olduğunu düşünüyorsanız, kendinizi daha yakından tanımada, zorlayıcı duygularla baş etmede faydalandığını düşünüyorsanız kanalımız katıl üyesi olarak destek verebilirsiniz. Ayrıca videolarımızı beğenerek, sosyal medya hesaplarınızda paylaşarak ve aşağıya yorum yazarak gösterim sayımızın artmasına yardımcı olabilir böylelikle belki de ihtiyacı olan kişilerin kanalımıza ulaşmasına yardımcı olmuş olursunuz. İnsanlarla olan ilişkilerimizde herhangi bir sıkıntı yaşadığımızda aslında en sağlıklı, en etkili yol, o kişilerle barışçıl ve doğru bir biçimde bir iletişim kurmaktır. Yani onların davranışlarının bir şekilde bizim hayatımız üzerindeki etkilerine dair onları bilgilendirmek, onlarla açık ve samimi bir şekilde konuşmak ve ortak bir çözüm bulmaya çalışmaktır. Ancak bazı durumlarda bazı kişilerde bu pek de işe yaramayabiliyor. Bazı insanlar gerçekten de sizi çileden çıkartmak için ellerinden geleni yapıyorlar ve sizin tepkilerinizle besleniyorlar. Yani siz tepki verdikçe, tartışmaya girdikçe, bu tartışmayı uzattıkça öfkelendikçe üzüldükçe utanç ya da suçluluk gibi birtakım duygulara kapıldıkça bu kişiler adeta tatmin olurlar, bundan beslenirler. Hassas, yaralı ve duygusal insanlar bu tip zorlu kişilerin özel ilgi alanına girer ve adeta avına doğru yaklaşan bir avcı gibi size yaklaşırlar. Sizinle samimiyet kurarlar, sizinle ilgili her şeyi öğrenirler ve bir şekilde bunları sizi manipüle etmek için kullanırlar.

Ve siz tepki verdikçe tetiklendikçe adeta dediğim gibi tatmin olurlar. Çünkü bu kişiler de bu şekilde yani sizin üzerinizde kendi güçlerini kullanarak kendi var oluşlarını hissederler. Aslında bu tür zorlu insanların bizim üzerimizdeki etkisinden kurtulmanın en iyi yolu onlarla iletişimi kesmek, tamamen kesmek ya da mümkün olduğunca aza indirgeyebilmek ama bu her zaman mümkün olamayabiliyor yine özellikle de bu zorlayıcı kişi sizin bir aile üyenizse ya da bir şekilde görüşmek zorunda kaldığınız bir kişiyse. Bu gibi durumlarda bazen bazı kişilerde işe yarayabilecek tekniklerden biri. Grey Rock yani gri kaya tekniği. Bu tekniklerin ilk defa bir blog yazarı bahsediyor internet aleminde. Sonradan çok popüler oluyor. Hatta uzmanlar da bu tekniği kullanmaya başlıyorlar. Blog yazarının kendisi de narsist bir eşin mağduru. Dolayısıyla kendi deneyimlerine dayanarak bazen bazı durumlarda Grey rock tekniğinin oldukça etkili olduğunu söylüyor. Neden Grey Rock? Kendisi ilk kez bir kumsalda yürürken bu teknik üzerine düşünüyor. Şöyle bir kumsalda yürüdüğünüzü düşünün. Yerde bir sürü taş var, gri gri taşlar var değil mi? Bunların hepsi de işte üç aşağı beş yukarı benzer renklerdeler. Eğer siz bir kumsalda kamufle olmak isteseniz, böyle bir kumsalda herhalde ilk tercih edeceğiniz şey tıpkı oradaki taşlar gibi gri bir taşa dönüşmek ya da gri bir kayaya dönüşmek olurdu. İşte bu tarz zorlu insanlara karşı kendimizi koruyabilmek için adeta gri bir kaya gibi görünmez olabilmek için kullanacağımız tekniklerden biri bu. O yüzden buna grey rock yani gri kaya tekniği demiş.

Peki ne yapıyoruz bu teknikte? Bu teknikle zorlu insana karşı adeta gri bir kaya gibi donuk ve tepkisiz kalıyoruz. Böylelikle aslında ona karşı kamufle olmuş oluyoruz. Bu yöntemde zorlu kişiyle olan etkileşimden olabildiğince kaçınıyoruz. Mecburen etkileşim kurmak zorunda olduğumuzda da bunu olabildiğince kısa tutmaya çalışıyoruz. Mesela en baştan işte 2 dakikan var. Zamanın bu kadar ne söyleyeceksen bu iki dakikada söyleyebilirsin gibi. Zamanı kısıtlı tutuyoruz ve mecburen girdiğimiz bu etkileşimde de olabildiğince kısa, öz konuşmalar yapıyoruz. Sorularına son derece kısa, tek kelimelik cevaplar veriyoruz ve bu cevapları verirken de olabildiğince duygusallıktan uzak bir şekilde nötr bir ses tonuyla nötr bir yüz ifadesiyle tepki veriyoruz. Böylelikle ne oluyor? Böylelikle o kişinin gıdasını kesmiş oluyorsunuz. O kişinin gıdası ne? O kişinin gıdası sizin tepkiselliğiniz vereceğiniz tepkiler. Bunları alamayınca tabi ne oluyor? Siz artık sıkıcı bir kurban oluyorsunuz ve siz bu şekilde sıkıcı davranmaya devam ettikçe o yavaş yavaş tatmin olamadığı için sizden vazgeçiyor ve kendine daha eğlenceli kurbanlar aramaya yöneliyor. Daha eğlenceli kurbanlar da az önce bahsettiğim gibi genellikle daha duygusal, daha hassas, daha tepkisel insanlar. Şimdi gri kaya yöntemi. Yani kulağa çok basitmiş gibi geliyor. Yani özetle tepkisiz kalacaksın, duygularını kontrol etmeye çalışacaksın. Olabildiğince kısa ve donuk bir iletişim kuracaksın. Fakat bu söylendiği kadar basit olmayabilir. Çünkü karşınızdaki insan sizi çok iyi tanıyor. Sizin hassas noktalarınızı sizi neyin tetikleyeceğini çok iyi biliyor. O yüzden siz onun ödülünü, yani tepkiselliğinizi geri çektiğinizde, tepkisiz davranmaya başladığınızda o da ilk tepki olarak kendi davranışının şiddetini arttırabilir.

Yani üzerinize daha fazla gelebilir. Ne yapabilir mesela? Suçlayıcı konuşabilir size karşı. İşte vicdan duygularını tetikleyecek birtakım konuşmalar yapabilir. Mesela özellikle ebeveynler bu gibi durumlarda bu tepkisizliğinizin onları ne kadar üzdüğünü, ne kadar kötü bir evlat olduğunuzu vesaire söyleyebilirler. Bu gibi durumlarda, yani eğer bir şekilde sizin suçluluk duygularınızı oynarlarsa bir şekilde size kötü hissettirmeye çalışırlarsa yine dik durmaya çalışmak lazım. Bu önemli çünkü orada en ufak bir mimikten en ufak bir sesin tonundaki değişimden anlarlarsa sizin etkilendiğinizi şiddeti arttırarak üzerinize gelmeye devam edeceklerdir. Şimdi bu gibi durumlarda rahat olabilmek için yani dik durabilmek için hatırlamamız gereken birkaç şey var. Birincisi, karşı taraf eğer sizi suçluluk hissettirecek şekilde kendi duygularının anlatıyorsa, yani beni çok üzüyorsun işte ne kadar üzüldüm sen böyle yapınca vesaire gibi şu gerçeği hatırlamaya çalışın. Başkalarının duygularını kendi sırtınıza almayın. Çünkü herkes yetişkin insanlarız ve herkes kendi duygusundan sorumludur. Eğer siz hakkınız olan bir şeyi yaptınız diye. Karşı taraf kendini kötü hissediyorsa bu sizin sorumluluğunuzda değil. Herkes kendi duygusundan sorumlu olduğu için kötü hissediyorsa eğer bu onun kendi tercihidir. Bununla ilgili yapabilecek çok fazla bir şeyiniz yok. Zorlu kişilerle aslında aramızda karşılıklı bir bağımlılık vardır. Şimdi zorlayıcı kişiler neye bağımlıdır? Sizin tepkilerinize bağımlıdır. Çünkü var olabilmek için, kendi gücünü hissedebilmek için senin vereceğin o tepkiye ya da senin hayatını kontrol etmesine bakar, kontrol edebilme gücüne bakar.

Ne kadar senin hayatını, senin tepkilerini kontrol edebiliyorsa, kendini o kadar iyi ve o kadar tatmin hisseder. Dolayısıyla var olabilmek için, var olduğunu hissedebilmek için, değerli, güçlü, yeterli hissedebilmek için senin tepkilerine bağımlı. Fakat işin ilginç yanı çoğu zaman özellikle zorlayıcı ebeveynlerle işte narsist, bazen psikopatik özelliklere sahip ebeveynlerle olan ilişkilerimizde biz de onlara bağımlıyız ya da eşler olan ilişkilerimizde. Neden? Çünkü biz de çoğunlukla kendimizi değerli, yeterli hissedebilmek için, ısrarla ve ısrarla her şeye rağmen onların narsist olduğunu bilsek bile onların onayını almaya çalışırız. Ve onlar bize onayladıkça bizim yanımızda oldukça kendimizi değerli hissederiz. O zaman hatırlamamız gereken bir diğer konu şu; Eğer ben o insanlara karşı da kendi bağımlılığımı azaltırsam ya da bitirirsem, sonlandırırsam bu durumda onların sözleri ve davranışları da beni eskisi kadar etkilemeyecektir. Dolayısıyla onlara karşı daha güçlü durabilir. Tabii benim onlara olan bağımlılığımı nasıl bitirmem lazım? Bunun için de işte öncelikle kendi içimdeki yarayı iyileştirmek lazım. Kendi içimdeki o yara benim onlara o kadar bağımlı olmamı sağlıyor ya da benim bir şekilde onların sözlerine tepki vermemi sağlıyor. Sonuçta hani derler ya yarası olmayan gocunmaz diye. İşte eğer ben kendi içimdeki o yarayı kurutursam, iyileştirirsem. Bu durumda onlar da beni eskisi kadar etkileyemezler. Grey rock tekniği ya da gri kaya tekniği evet, bazı durumlarda, bazı kişilerde kısa vadeli olarak geçici olarak iyi olabilir. Gerçekten de sizi kurtarabilir. Ancak daha uzun vadeli ve daha gerçek bir çözüm istiyorsak bizim öncelikle kendimizle çalışmamız lazım.

Kendi içimizdeki hayata dair, kendimize dair, diğer insanlara dair inançlar neler? Çocukluk çağında yaşadığım ve bir şekilde bugün de hala beni etkileyen o temel konular nelerdir? Bunları öncelikle analiz edebilmem ve bunlarla ilgili çalışmam gerekir. Bu konuda Şemalar ve Baş Etme Teknikleri başlıklı oynatma listem size yardımcı olabilir. Çeşitli konularda farkındalık yaratabilir, belki bazı oradaki teknikleri uygulayarak iyileşmeler yaşayabilirsiniz. Ancak insanın kendini gözlemleyebilmesi, kendisiyle ilgili birtakım unsurları fark edebilmesi çok kolay olmayabiliyor. Yani biz dışarıya daha objektif bakabiliyoruz ama söz konusu kendimiz olduğunda yine aynı gözlüklerle ve aynı pencereden baktığımız için kendimizi fark etmek her zaman daha zordur. Bu yüzden eğer gerekirse bir psikoterapistten de yardım alınabilir. Peki bu gri kaya tekniğinin ya da grey rock tekniğinin yan etkileri nelerdir? Yani olası riskleri nelerdir? Biraz da ondan konuşalım. Evet, bazı durumlarda geçici olarak etkili olabilir. Ancak olası bazı riskleri de var. Nedir mesela? Bunlardan bir tanesi bahsetmiştik. Karşınızdaki kişi siz tepkisiz davranmaya başladıkça davranışının şiddetini arttırabilir. İkinci risk nedir? Bu tekniği eğer siz uzun vadeli uygularsanız, yani sürekli olarak kendi tepkilerimizi bastırırsanız, baskılarsanız, duygularınızı, davranışlarınızı bir süre sonra bu kendinize yabancılaşmanıza sebebiyet verebilir. Ve bastırılan bu duygular, bu tepkiler bir süre sonra siz de fiziksel ve ruhsal bazı sıkıntılara yol açabilir. Bu yüzden de her zaman söylediğimiz gibi en etkili yol zorlu kişilerle baş ederken onlarla iletişimi komple kesmektir. Ve kendi iç yaralarımızı iyileştirmek, yani kendi içimize doğru bir yolculuğa çıkmaktır.