ANKSİYETEYİ DAHA DA KÖTÜLEŞTİREN 5 ALIŞKANLIK
Bazı yaşam alışkanlıklarımızın hiç ilgisi yokmuş gibi düşünsek de aslında anksiyete, kaygı ya da panik atağımıza arttırabileceğini biliyor musunuz? Peki nedir bu yaşam alışkanlıkları derseniz, 5 tanesi bu videoda. Anksiyete ya da panik atak anında içiniz daralıyorken o sırada daha doğru düzgün nefes alamıyorken, bazen daha sonra yapılacak işlerle ilgili ya da yapılması gereken işlerle ilgili düşünceler zihnimize üşüşür ve şöyle cümleler kurmaya başlarız zihnimizde “yarın da yapmam gereken bir sürü iş var bu halde nasıl yapacağım? Akşama İstanbul’a uçak biletim var bu halde nasıl yolculuk yapacağım?” O anda sıkıntı en tepedeyken o yapılması gereken işler size imkansızmış gibi gözükebilir. Yani çok basit hayat aktiviteleri bile gözünüzde çok fazla büyür ve yok yok ben yapamayacağım diyebilirsiniz. Ancak siz siz olun o sırada bunları, yani daha sonra yapılması gerekenleri düşünmemeye çalışın. Çünkü zaten o sırada bunları, yani daha sonra yapmanız gereken işleri, eylemleri ve o anki durumlarınızı sağlıklı bir şekilde değerlendirecek zihinsel yapıda değilsiniz. Bu yüzden bunları düşünme işini biraz ertelemeye çalışın. Çünkü o sırada yine zihnimiz hali hazırda var olan tehditleri olabildiğince fazlasıyla hesaplamaya eğilimlidir. Yani var olan durumları abartılı şekilde algılamaya biraz daha eğilimliyizdir o sırada ayrıca hisler geçicidir. Yani şu anda kendinizi çok kötü hissediyor olabilirsiniz. O işleri sanki asla yapamayacakmışsınız gibi düşünüyor olabilirsiniz. Ama emin olun bir saat sonra ya da iki saat sonra ya da ertesi güne hisleriniz aynı şiddette olmayacak ve dolayısıyla o işleri yapmak düşündüğünüzden daha kolay olacak.
Bu yüzden panik atak anında ya da kaygı anksiyete atakları anında bu durumu daha da kötüleştirmemek adına sonra yapmanız gereken işlerle ilgili düşünmemeye çalışın. Eğer böyle bir alışkanlığınız varsa lütfen şimdi bunu fark edin ve bu alışkanlık devreye girdiğinde yani zihninize bu düşünceler geldiği anda tamam bunu daha sonra düşünebiliriz deyip ertelemeye çalışın. Aslında bunu yapabilmenin kolay yollarından biri de zihnimizi gelecekten alıp gelecekte yapmamız gereken işlerden alıp şimdiki zamana odaklamaktır ki bunun için de topraklama teknikleri oldukça etkilidir. Nedir bu topraklama teknikleri? Mesela en basitlerinden bir tanesi o sırada etrafınızda beş tane kırmızı nesne bulmaya çalışmak ya da o sırada zihninizde M harfiyle başlayan üç tane şehir bulmaya çalışmak gibi küçük oyunlar zihninizi, odağınızı o düşüncelerden alıp şimdiki ana şimdiye ve buradaya getirmeye çalışır. Bu zihninizi şimdiki ana çekmeye yardımcı olan topraklama tekniklerinden 20 tanesine anlattığım bir video var. Eğer izlemek isterseniz yine bu yukarıdaki linke ve açıklamada aşağıda yorumlarda en başa sabitlediğim linklere tıklayarak bu videolara ulaşabilirsiniz. Kaygıyı daha da kötüleştiren günlük alışkanlıklarımızdan bir diğeri. Fazla kafein tüketimi. Özellikle kahveyi ve çayı çok seviyoruz ve fazlaca tüketiyoruz. Ancak aşırısı, kaygıyı daha da kötüleştirebileceğine dair yapılmış bilimsel çalışmalar var. Bu yüzden bunları tamamen bırakamıyorsanız bile dengeli şekilde tüketmenizde fayda var. Aslında benim size önerim, eğer çok yoğun bir biçimde kaygı yaşıyorsanız, çok yoğun bir biçimde panik ataklar yaşıyorsanız, en azından o dönemlerde, yani o yüksek şiddette yaşadığınız dönemlerde kahveyi, çayı ve diğer kafein içerikli maddeleri tamamıyla bırakın.
Bunun yerine ıhlamur, melisa gibi daha sakinleştirici çayları deneyebilirsiniz. Ve kaygıyı, anksiyeteyi ve hatta depresyonu daha da kötüleştiren bir diğer alışkanlık. Düzensiz beslenme. Düzensiz beslenmeden kastımız ne? Özellikle glisemik indeksi yüksek gıdalarla, lif oranı düşük gıdalarla beslenmek, glisemik indeksi yüksek gıdaların anksiyete ve depresyonu daha da kötüleştirdiğine dair yapılmış bilimsel çalışmalar var. Bu bilimsel çalışmaların bilgilerini açıklama kısmında bulabilirsiniz. Yüksek şekerli ve karbonhidratlı besinler genellikle glisemik indeksi yüksek besinlerdir. 2002 yılında diyabet ve anksiyete ile ilgili yapılan bir meta analizde kan şekeri yüksekliği ile anksiyete arasında bir ilişki bulunmuş. Kan şekeri yüksek insanlarda anksiyete görülme ihtimali biraz daha fazla. Dolayısıyla eğer yüksek karbonhidrat içeren unlu mamuller, yüksek şekerli ürünler, içecekler, tatlılar, fast food tarzı bir beslenme. Eğer genel beslenme alışkanlığınızda geniş yer kaplıyorsa bu tüm genel sağlığınızı olduğu gibi ruh sağlığınızı ve kaygınızı anksiyetenizi de olumsuz olarak etkiliyor. Öte yandan bu gıdalar yani yüksek karbonhidratlı, yüksek şekerli gıdalar vücudumuzdaki enflamasyon yani iltihaplanma oranında arttırıyor ki bunun da yani enflamasyonun özellikle depresyonu, anksiyeteyi, genel ruh sağlığımızı olumsuz yönde etkilediğine dair pek çok araştırma var. Bu tür beslenmenin bir diğer zararlı etkisi ise bağırsak floramızı bozması. Bağırsak floramızdaki faydalı bakteri oranını azaltarak bağırsak floramızı bozuyor bu da yine ruhsal sağlığımızı olumsuz etkiliyor.
Yahu bağırsak sağlığı ile ruhsal sağlık arasında ne gibi bir ilişki var diyorsanız, bunun detaylarını anlattığım bir videoma yine buradan ve aşağıda yorumlarda ulaşabilirsiniz. Hareketsizlik ve anksiyete arasındaki ilişkiyi gösteren yine çok sayıda bilimsel çalışma mevcut. Hareketsizlik vücuttaki fiziksel stres miktarını arttırıyor ki bu da depresyon ve anksiyeteyi olumsuz yönde etkiliyor. İsveç Lund Üniversitesi, 1989-2010 yılları arasında yani yaklaşık 21 yıl boyunca 400 bin kişinin verilerini inceledi. Bu araştırmanın sonucunda fiziksel olarak daha hareketli kişilerin bu 21 yıllık süre boyunca anksiyeteye yakalanma oranlarının yaklaşık yüzde 60 daha düşük olduğunu gördü. Fiziksel olarak hareketli kişilerin ruhsal sıkıntılara yakalanma olasılığı ciddi oranda daha azdı. Günde kaç adım atıyorsunuz? Günün ne kadarını hareketsiz ya da oturarak geçiriyorsunuz? O kanepe hem ruhsal olarak hem de bedensel olarak bizi yavaş yavaş öldürüyor. Bu anlamda ben adım sayan uygulamaları çok faydalı buluyorum. Telefonunuzda ya da belki akıllı saatinizde bulunan, adım sayan uygulamalarla lütfen günlük olarak takip edin. Ne kadar adım atıyorsunuz ne kadar hareket ediyorsunuz? Günün ne kadar hareketsiz? Özellikle bunu daha önce kullanmadıysanız ve genel anlamda hareketsiz bir hayatınız varsa verileri görünce şaşıracaksınız. Bu şaşırma hali belki harekete geçmek ve hayatımızı daha hareketli bir hale getirebilmek için bizi motive edebilir. Kaygıyı daha da kötüleştiren bir diğer alışkanlık ise sağlıksız uyku düzeni. Uykusuzluk, anksiyete ve depresyonu kötü etkiler. İşin kötü yanı bazı kişilerde depresyon ve anksiyete yüzünden uykusuzluk gelişir. Uykusuz kaldıkça depresyon ve anksiyete daha da kötüleşir o daha da kötüleştikçe uykusuzluk artar. Yani böyle bir kısır döngünün içerisinde bulur kişiler kendilerini. Sağlıklı uyku alışkanlığınız yoksa, yani her gece yaklaşık en az 7-8 saat uyumuyorsanız bu durumda bedensel sağlığınız ve ruhsal sağlığınız bundan olumsuz olarak etkilenebilir. Bazı kişilerde uyku apnesi, geceleyin uyku sırasında nefesin kesilmesi, horlama gibi problemler de olabiliyor ki bu problemler bile başlı başına kişinin kendisini daha halsiz, daha depresif hissetmesine sebebiyet verebilir. Bu yüzden eğer bu tarz uyku problemleriniz varsa, mutlaka bir uyku uzmanıyla görüşmenizi ve eğer uygun görürse bir uyku testi yaptırmanızı öneririm. Çünkü uygulanacak bir tedavi ile eğer depresifliğinizin, halsizliğinizin sebebi uyku bozukluğuysa bundan kurtulabilirsiniz. Kaygı, anksiyete, panik atak ya da depresyon gibi ruhsal birtakım sıkıntılar yaşıyorsanız ve bunlarla ilgili destek almak istiyorsanız bu kanalda sizlere yardımcı olabilecek bedensel ve zihinsel çok sayıda tekniği anlatan videolarım mevcut kanalın içerisinde oynatma listeleri sekmesine gidip ilgili videoların bulunduğu oynatma listesini bulabilirsiniz. Yine bu oynatma listesinin linkini aşağıda ilk başa sabitlediğim yorumda da bulabilirsiniz. Kişisel gelişim psikoloji ilgi alanınız içindeyse doğru kanaldasınız. Bu kanalda her hafta iki tane yepyeni video paylaşıyoruz bu konularla ilgili. Eğer bu videolardan haberdar olmak istiyorsanız ve eğer hala kanala abone almadıysanız abone olmayı lütfen unutmayın. Aynı zamanda eğer videoyu beğendiyseniz beğen tuşuna tıklayarak ve aşağıya yorum yazarak bu videoların daha fazla sayıda kişiye ulaşmasına yardımcı olabilirsiniz.
Ben gelecekle ilgili plan bile yapamaz oldum çünkü içime ölüm korkusu var ve artık bürün günümü çekilmez hale getirdi ve kontrol edemez hale geldim
Bende de aynısı var