PSİKOPAT KİŞİLERİN 10 ÖZELLİĞİ

Psikopatlar gerçekten de filmlerdeki gibiler mi? Tanıdığınız herhangi bir kişinin gerçekten de bir psikopat olup olmadığını hiç merak ettiğiniz oldu mu? Hayatınızda bir psikopat olma olasılığı söz konusu olduğunda oranlar pek de lehimize değil gibi dostlar. Zira bu konu üzerine, yani psikopatlar üzerine çalışan endüstri ve örgüt psikoloğu doktor Paul Babiak göre her yüz kişiden birinde psikopatik özellikler var. Özellikle söz konusu iş yeri olduğunda ve emir komuta zincirinde yukarılara doğru çıktıkça bu oran biraz daha yükseliyor gibi gözüküyor. Her 25 yöneticiden biri gibi. Tabii bahsedilen bu olasılıklar yurt dışı için geçerli. Acaba Türkiye’deki yöneticilerle böyle bir çalışma yapılsa sonuç ne olurdu? Ben de merak ediyorum doğrusu. Eğer bununla ilgili düşünceleriniz varsa yorumlara yazarsanız sevinirim. Şöyle bir tahmin edin. Sizce Türkiye’de böyle bir çalışma yapılsa Türk yöneticilerin yüzde kaçında psikopatik özellikler çıkar? Tabii videoyu izledikten sonra bu yorum bekliyorum sizden. O zaman gelin hep beraber. Neymiş bu 10 özellik bir bakalım. Psikopatların suçlulardan çıktığı düşünür, evet birçok suçu psikopattır ancak her psikopat suçlu değildir. Aslına bakarsanız psikopatların çoğu hiçbir şekilde yasal olarak suç işlememiştir. Yani birçok insanın düşündüğünün aksine her psikopat katil ya da suçlu değildir. Evet Hollywood filmleri gişe rekoru kırmak için psikopatlığı delilik olarak göstermeyi seviyorlar. Ancak günlük yaşamda bu pek de böyle değil gibi gözüküyor. Genellikle psikopat kişilik bozukluğu, antisosyal kişilik bozukluğu ile eşanlamlı olarak kullanılır. Oysaki bu ikisi birbirine yakın olmakla beraber birbirlerinden farklılardır.

Efendim psikopatların birinci özelliği empati eksikliği. En önemli özelliklerinden bir tanesidir. Psikopatlar basitçe diğerlerinin hissettiklerini hissedemezler. Diğerlerinin duygularını anlarlar. O an hangi duygu durum içerisinde olduğunu okuyabilirler. Gerekirse buna uygun şekilde davranabilirler. Ancak o duygudaşlık yani o duyguyu kendi içlerinde de hissetme durumu söz konusu değildir. Diyelim ki siz bir yakınınızı kaybettiniz ve çok üzgünsünüz ağlıyorsunuz. O sırada size merhamet gösterebilirler, ihtiyaç duyduğunuz şekilde уakınlaşabilirler size. Ancak bu büyük bir olasılıkla sizden bir çıkarları olduğu içindir. Yani bildiğimiz anlamda duygusal bir empatiden söz edemeyiz. Yani psikopatlar o anda en iyi neyin işe yarayacağına bağlı olarak iyi ya da kötü davranmayı tercih edebilirler. Başkalarıyla derin duygusal ve sosyal bağlar geliştiremezler diğerlerine sömürülecek kaynaklar gibi görürler. Diğerlerinin nasıl hissedeceğine dair hiçbir endişe duymadan sadece kendi kişisel çıkarlarına odaklanırlar. Empati kuramamalarına rağmen diğerlerinin duygularını oldukça ikna edici bir şekilde taklit edebilirler. Ancak zeki bir gözlemci o kişinin oyun oynadığını ve o yüzeyin altında çok az şey olduğunu fark edebilir. Tabii bu durum, yani diğerlerinin duygularını okuyabilmeleri ve bunu taklit edebilmeleri beraberinde diğer bir soruyu getiriyor. Mademki bu insanlar empati yoksunu, o halde bu konuda yani diğerlerinin duygularını okuyabilme ve bunu uygun şekilde davranış geliştirebilme konusunda nasıl bu kadar becerikli olabiliyorlar sorusunun cevabını Doktor Paul Babiak şöyle veriyor; Psikopatlar adeta bir yapay zeka gibi

çeşitli duyguların sözel ve bedensel ipuçlarını gözlemlerler bunları öğrenirler ve yeri geldiğinde uygulamaya koyarlar. İkinci özelliğimiz manipülatiflik ve aldatma özelliği.

Psikopatlar çok kolay bir şekilde diğer insanları manipüle edebilirler. Onları aldatabilirler. Diğer insanları istedikleri şekilde düşünmeye, inanmaya ve davranmaya kolaylıkla yönlendirebilir. Mesela onları herhangi bir şeyle suçladığınız da yakalandıklarını fark ettiklerinde durumu öyle bir aleyhinize çevirirler ki birdenbire kendinizi onu suçladığınız için suçlu hissetmeye, pişmanlık duymaya başlarsınız. Dürtüsel davranışlar ve sorumsuzluk onların yaşam tarzı gibidir. Dürtüsel davranışı kendini denetleyememe, canının istediği gibi davranma, kısıtlamama gibi düşünebilirsiniz. Bir psikopat hatalarını asla kabul etmez. Verdiği kararlardan ya da bu kararların sonuçlarından dolayı sorumluluk almayı reddederler. Evet efendim dördüncü özelliğimiz; Narsizm. Psikopatlar genellikle kendilerini diğer insanlardan daha zeki, daha akıllı, daha güçlü ve daha değerli görme eğilimindedirler ve adeta dünyanın kendi etrafında döndüklerini düşünürler. Beşinci özelliğimiz patolojik yalan. Psikopatlar tam bir yalancıdır. Hayatları adeta yalandan örülmüş bir örümcek ağı gibidir. Çok başarılı yalan söylerler. Kendilerini çok iyi kamufle ederler. Herhangi bir şekilde yalanları yakalansa bile ortaya çıksa bile derhal aksini savunarak sizi kolaylıkla tersine ikna edebilirler. Altıncı özelliğimiz çekicilik. Birçok psikopat ilk karşılaşmada etkileyici, doğal ya da hoş olarak algılanabilir. Psikopatlar sevdikleri herhangi bir şeyi söylemekten ya da yapmaktan çekinmezler. İşte bu aslında utanç eksikliği. Diğer insanlar tarafından yüksek öz güven olarak algılanabilir ve psikopatları daha cezbedici algılamalarına sebebiyet verebilir. Kolaylıkla kendilerini sevdirebilir ve yeni arkadaşlıklar edinebilirler. Mesela iş görüşmelerinde harika bir izlenim bırakırlar ve çok yüksek görüşme becerilerine sahiplerdir. Bu anlamda şirketlerin sadece mülakatlara güvenerek eleman seçiminde bulunması hata yapmalarına yol açabilir.

Yedinci özelliğimiz vicdansızlık. Psikopatlar genel olarak başkalarına verdikleri acıdan dolayı ya da eylemlerinden dolayı kendilerini suçlu hissetmezler, söz cambazlığı ile sanki çok yüksek ahlaki standartları varmış gibi gözükürler ancak davranışlarında vicdanın eseri dahi yoktur. Sekizinci özelliğimiz çabuk sıkılma. Psikopatlar da yüksek dozda adrenalin ihtiyacı vardır. Bu yüzden çok çabuk sıkılabilirler ve sürekli bir heyecan arama eğilimindedirler. Dokuzuncu özelliğimiz zorbalık.

Psikopatlar genellikle çıkarların olmadığı, yani kendilerine fayda sağlamayan kişilere ya da varlıklara karşı, kendinden zayıf varlıklara karşı, kendilerinden daha kırılgan varlıklara karşı acımasızlardır.

Bunlar kimi zaman işyerindeki asları, kimi zaman yaşlı insanlar, kimi zaman çocuklar, kimi zaman da maalesef ki hayvanlar olabiliyor. Diğer kırılgan varlıklar üzerindeki güçlerini zorbalık yoluyla kullanmayı severler. Başkaları üzerinde aşırı güç kullanma ve kontrol etme eğilimindedirler. Adeta birer kontrol ve güç manyağıdırlar her şey onların istediği gibi gitmelidir ve her şey onların istediği şekilde yapılmalıdır. Psikopatinin en belirgin 10 özelliğinden bahsettik. Ancak sadece bu özelliklerden yola çıkarak birbirimizi etiketlemeye başlarsak hata yapabiliriz.

Bir insanda empati eksikliği olabilir ya da dürtüsel davranışlar baskın olabilir. Ancak sırf bu özelliklerden yola çıkarak o kişi psikopat diyemeyiz. Belki zor kişiliklerdir bu kişiler ama psikopat değillerdir. Psikopati, bozukluğu oluşturan özelliklerin yüksek dozlarda gösterilmesiyle tanımlanır. British Colombia Üniversitesi’nde bir psikoloji profesörü olan Robert Hare, psikopatiyi tanımlayabilmek için ayırt edebilmek için bir ölçek geliştirdi. Robert Hare’e göre bir kişi psikopat diyebilmemiz için bu ölçekteki özelliklerden oldukça yüksek dozlarda puan alması gerekiyor ve bunun yanı sıra bu davranışların başkalarının haklarını ve güvenliğini ihlal edecek düzeyde gösterilmesi gerekiyor.

Öte yandan psikopatlar maske takmak, rol yapmak, oyunu oynamak, laf cambazlığı gibi konularda oldukça usta oldukları için aslında bizlerin onları ayırt edebilmeleri çok da kolay değil. Zira zaman zaman bu işin uzmanları bile yanılabiliyorlar. Evet gördüğünüz gibi psikopatlık genellikle böyle övünülecek bir şeymiş gibi görünür ama aslında çok da övünecek bir şey değil. Mümkün mertebe psikopatlardan uzak, huzurlu ve mutlu bir hayat diliyorum sizlere. Eğer kanalımıza destek olmak isterseniz lütfen yorum yapın. Abone olun videolarımızı sosyal medya hesaplarınızda paylaşın. İyi haftalar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir