ÖZ ŞEFKAT MEDİTASYONU İLE KENDİNLE BARIŞ (Kendini Sevme, Affetme, Geçmişi Bırakma Meditasyonu)
Acı çektiğiniz, hata yaptığınız ya da başarısız olduğunuz bir anı hatırlamanız istiyorum. Şöyle bir düşünün. Böyle anlarda genellikle kendi kendinize ne söylersiniz? Kendi kendinize yaptığınız bu iç konuşmalarda ses tonunuz nasıldır? Mesela daha çok sert, yargılayıcı, aşağılayan, öfkeli bir ton mu? Yoksa daha şefkatli, daha anlayışlı bir ton mu? Maalesef çoğumuz bu tür zamanlarda kendi kendimizi acımasızca yargılarız ve yerden yere vururuz. Kendimize karşı hiç de nazik değilizdir. Oysa aynı şeyi bir başkası yapsa yani aynı hatayı ya da aynı acı deneyimimi başkası yaşasa ve gelip bize anlatsa, ona karşı kendimizi olduğundan daha kibar davranırız. Peki madem başkalarına karşı bu kadar kibar ve naziğiz ve anlayışlıyız neden kendimize aynı şeyi yapamıyoruz? Aslında bu sorunun cevabını affetmek ama nasıl videosu başta olmak üzere pek çok videom da veriyorum. Fakat eğer bunun çözümüyle ilgili konuşmak istersek bunun çözümlerinden bir tanesi kendimize karşı öz şefkat göstermek. Öz şefkat; Kendi kendimizin en yakın arkadaşı olmak. Kendi kendimize tıpkı diğerlerine olduğu gibi nazik ve anlayışlı davranabilmeyi içeriyor. Daha iyi hissedebilmek ve psikolojik dayanıklılığımızı arttırabilmek için öz şefkatimiz de yükseltmemiz gerekiyor. Peki bunu nasıl yapacağız? Bunu yaparken size yardımcı olacak minik bir meditasyon hazırladım. Bu meditasyonu yaparken lütfen rahat bir yere geçin. Gözlerinizi kapatın ve yönlendirmeleri takip edin. Düzenli bir şekilde öz şefkat meditasyonunu yapmaya başladığınızda bir süre sonra kendinizi daha iyi hissetmeye başlayacaksınız. Özellikle kendinize karşı öfkeli iseniz ya da kendinizi kötü hissediyorsunuz ama bir türlü sebebini bulamıyorsanız, kaygılıysanız öz şefkat meditasyonu size iyi gelebilir. Bir denemenizi öneririm. Şimdi rahat bir yere geçin ve kendinizi yönlendirmelere bırakın.
Rahat edeceğiniz bir pozisyona yerleşin. Oturabilir, arkanıza yaslanabilir veya uzatabilirsiniz.
Gözlerinizi kapatın.
Burnunuzdan son derece yavaş ve derin bir nefes alın.
Ve nefesinizi daha da yavaş bir biçimde verin. Bunu birkaç kez daha tekrarlayın.
Her nefes verişinizde biraz daha gevşediğinizi hissedin.
Tüm gerginlikler vücudunuzdan akıp gidiyor.
Yavaş ve sakin bir şekilde nefes alıp vermeye devam edin. Dikkatinizi oturduğunuz ya da uzandığınız yerin bedeniniz ile temas eden noktalarına odaklayın. Oturduğunuz ya da uzandığınız yeri hissedin.
Ayak tabanlarınızın uzandığınız ya da oturduğunuz yerle temasını odaklanın.
Tüm duyumlarınızı inceleyin.
Vücudunuzun oturduğunuz ya da uzağa aldığınız yerle temas eden noktalarında ne hissediyorsunuz?
Sıcaklık, karıncalanma, soğukluk ya da belki hiçbir şey.
Uygulama sırasında aklınız herhangi bir düşünce, duyum ya da ses ile dağıldığında hemen bunu fark edin ve nazikçe egzersize yani ana geri dönün.
Şimdi gördüğünüzde şefkati kolayca hissettiğiniz birini ya da bir şeyi hayal edin.
Sevdiğiniz birisi belki bir bebek. Belki bir kedi ya da köpek yavrusu. Bakınca şefkat duyduğunuz herhangi biri.
Onu tüm detaylarıyla görün.
Sesini duyun, kokusunu hissedin.
Ona dokunduğunuzda ya da onu gördüğünüzde oluşan duyumları hissedin. Onu hayal ettiğinizde uyanan duyguyu derinden hissedin.
Yüzünüzde bir gülümseme belirdi ise buna izin verin.
Bu sıcacık şefkat ve sevgi duygusunu tüm vücudunuzda hissedin.
Yargılama yok, nefret yok. Saf ve koşulsuz sevgi ve şefkat var.
Bu duygunun bedeninizdeki yansımasına bakın. Duygu anında bedeninizde nasıl duygular hissediyorsunuz? Belki göğüs bölgesinde bir dalgalanma, belki yüzünüzde bir sıcaklık ya da başka bir şey. Şimdi hayal ettiğiniz bu şefkat nesnesinin canlı resmi bulanıklaşsın ve yavaş yavaş kenara çekilsin. Ancak o sıcak şefkat duygusu sizinle kalsın. Bu sıcak duygunun hissedildiği kişi olmak nasıl olurdu? Mesela kendi kendiniz içinde böyle hissetseniz nasıl olurdu?
İki elinizi kalbinizin üzerine yerleştirin. Yavaş ve derin nefesler almaya devam edin ve elinizden bedeninize yayılan sıcaklığı hissedin.
Nefes alıp verirken aldığınız nefeslerin yumuşaklık, sıcaklık, anlayış ve şefkat içerdiğini hayal edin.
Sanki nefesinizin içinde partiküller olarak bunlar var.
Nefes aldıkça yumuşaklık, sıcaklık, anlayış ve şefkat bedeninizin her yerine yayılıyor. Her yerine yerleşiyor.
Nefes bedeninize doldukça şefkat duygusu da tüm bedeninize yayılıyor. Bunu hissedebilmek için kendinize zaman verin ve bu muhteşem şefkat duygusunun tüm bedeninize yayılmasının tadını çıkarın.
Şimdi zihniniz de çocuk halinizi canlandırın, çocukluğunuz ve şu andaki haliniz yan yana oturuyorlar.
Zihniniz de bu resmi görün.
Çocuk halinizin yüzüne şefkatle bakın ve başını okşayın.
Dilerseniz ona sarılabilirsiniz.
Şimdi onu duymaya en çok ihtiyaç duyduğunuz yumuşak, şefkatli sözleri söyleyeceksiniz. Bunlar aynı zamanda çocukluğunuzda da duymaya ihtiyaç duyduğunuz ama belki duyamadığınız sözler olabilir. Kendinize sorun! Hayatım boyunca her gün hangi sözü duymak isterdim, neyi duymaya ihtiyacım var?
Bir kaç dakika düşünün.
Dilerseniz benim söylediğim sözleri değiştirebilir ya da eklemeler yapabilirsiniz. Şimdi kendi kendinize. Yani çocuk halinizin gözünün içine bakın ve şefkatle şunları söyleyin.
Ben hep senin yanındayım ve yanında olacağım. Seni Çok Seviyorum. Sana güveniyorum.
Sende Her Zaman Güvendesin. Seni olduğun gibi hatalarınla, iyi yanlarınla her şeyinle seviyorum ve kabul ediyorum. Sen güzel ve sevilmeyi hak eden bir insansın.
Sen değerlisin.
Sen istediğin her şeyi başarabilirsin.
Merak etme, bunu da atlatacağız.
Ne yaparsan yap ben her zaman seninleyim ve yanındayım. Şimdi çocuk halinizin yerine geçin. Bu sözleri duyunca hissettiğiniz güveni, şefkati ve mutluluğu tüm bedeninizde hissedin. Ne zaman bu sözlere ya da şefkate ihtiyaç duysanız bu egzersizle kendinizle bağlantı kurabilir ve tekrarlayabilirsiniz. Bu egzersizin kendinizi acımasızca eleştirme davranışınızı azalttığını, özgüveninizi yükselttiğini ve zaman içinde sizi daha iyi hissettirdiğini göreceksiniz. Şimdi hazır olduğunuzda yavaş yavaş gözlerinizi açın ve derin bir nefes alın.
Sevgiyle, şefkatle kalın.
Çocukluğumun gözlerinin içine bakıp sen değerlisin dediğimde gözlerim doldu