HEDEFLERİNİZE ULAŞMAK İÇİN UYMANIZ GEREKEN 11 KURAL (Smart Hedef Belirleme Teknikleri)

Yeni bir sene, yeni dilekler, yeni umutlar ve belki de yeni hedefler.

Bu sene kesin sigarayı bırakacağım. Bu sene kilo vereceğim. Bu sene artık spora başlayacağım. Hep böyle hedefler belirliyoruz ama sonra bir süre sonra bir bakıyoruz ki en azından çoğumuz ya vazgeçmişiz ya da ertelemişiz b aşka bir bahara doğru.

İşte bu sene geçen seneler gibi olmasın. Bu sene farklı olsun istiyorsan daha etkili ve seni harekete geçirecek yolda da pes sağlayacak hedefler nasıl belirlenir? Bunun temel ilkeleri nelerdir? Bu videoda bunu konuşacağız.

Yaşamak için bir nedeni olan insan hemen her nasıla katlanır der Nietzsche. Gerçekten de özellikle yoğun stres ve kaygı yaşadığımız bu dönemlerde kendi kendimize koyacağımız minik ya da irili ufaklı hedefler aslında bizim yaşamımıza anlam katmamıza sabahları yataktan kalkabilmek ve uyanabilmek için kendi kendimize bir neden yaratmamıza yardımcı oluyor.

Peki neden hedefleri belirlememize rağmen bir türlü harekete geçemiyoruz? Ya da harekete geçsek bile pes ediyoruz yolda. Aslında bunun sebeplerinden bir tanesi de belki de senin belirlediğin şeyin bir hedef olmaması. Yani hedef belirlediğini zannediyorsun ama aslında yaptığın şey tam olarak o değil. İnsanlara genellikle hedeflerinin ne olduğunu sorduğumuzda çok genel ve muğlak ifadeler kullanırlar. Mesela yeni yıl için hedefim daha başarılı olmak, daha mutlu olmak. Dediğimde aslında bu tam olarak bir hedef olmuyor. Bu bir dilek ya da istek olabilir en fazla hedef olabilmesi için bunun birazcık daha sınırlarını belirlemem, biraz daha somutlaştırmam ve biraz daha netleştirmem gerekiyor. Yani hedef belirlemek ciddi bir iş ve bunun da belli kuralları var. Bu kurallardan ilki somut, net ve belirgin hedefler olması. Mesela daha başarılı olmak. Çok muğlak evet, bunu nasıl belirginleştirebilirim. Daha başarılı olmak senin için ne anlam ifade ediyor? Yani daha başarılı olabilmek için hangi eylemleri yapman lazım? Hangi eylemi yaptığında kendini daha başarılı hissedeceksin bunları düşün ya da daha mutlu hissedeceksiniz neyse hedefin. Diyelim ki yüksek lisans yaptım da kendimi daha başarılı hissedeceğim güzel. O zaman hedefe birazcık daha yaklaştık. Yani yüksek lisans yapacağım bu yıl dediğimde hala bakın hedef belirlemiş değilim. Hala Hedef kriterlerine uymuyorum. Ancak yine de birazcık daha yaklaştım. En azından o daha başarılı olmak, ifadesini biraz daha somutlaştırmaya sınırlarını biraz daha çizmeye başladım.

Bu sene yüksek lisans yapmak istiyorum. Peki hangi alanda yapacaksın? Hangi okulda yapacaksın? Bunun gibi birtakım detayları da belirtmem gerekiyor. Örneğin Marmara Üniversitesi Uluslararası İşletme Bölümü’nde yüksek lisans yapacağım. Hedef oldu mu? Hala olmadı. Hedef olabilmesi için ikinci bir kriterimiz daha var. Nedir bu kriter? Zaman sınırlaması olması. Yani bu hedefi ne zaman gerçekleştireceksin? Bu senemi beş sene sonra mı, on sene sonra mı? Ne zaman? Eğer zamanını belirlemezsem o hep oralarda bir yerlerde asılı olarak kalır. Yüksek lisans yapacağım ne zaman? Bir zaman yapacağım? Bunun olmaması için o zaman sınırlamasını belirlemek lazım. 2021-2022 eğitim yılında Marmara Üniversitesi Uluslararası İşletme alanında yüksek lisans yapacağım gibi. Böyle sınırları daha belirlenmiş zaman sınırlaması olan hedefler biraz daha doğru hedefler olmaya başlıyor. Ama hala hedef için kriterlerimiz devam ediyor. Sadece bunlar değil, üçüncü önemli kriterimiz hedeflerimizin ölçülebilir olması. Yani ölçülebilir olacak ki ben hedefe ulaştım mı ulaşmadım mı anlayayım nereden anlayacağım. Mesela 6 ay içinde kilo vereceğim. Kilo vereceksin de mesela kaç kilo vereceksin? Rakamsallaştır olabildiğince. Bundan sonra her akşam kitap okuyacağım. Kaç sayfa okuyacaksın? Eğer rakamsallaştırabiliyorsan, olabildiğince o zaman ölçmek de kolaylaşacak ve bizler hedefimize ulaşıp ulaşmadığımızı daha rahat anlayabileceğiz.

O yüzden mümkünse hedeflerinizi belirlerken olabildiğince rakamsallaştırın. Örneğin bu akşamdan itibaren her akşam en az 10 sayfa kitap okuyacağım ve her akşam sayfa sayısını beşer beşer arttıracağım. Eğer istikrarı yakalarsanız bir süre sonra düşünsenize ne kadar ilerlediğinizi. Hedefimiz için bir diğer önemli özellik bir diğer önemli kriter yazılı olması. Çoğumuzun hedefleri vardır ya da hedef zannettiği istekleri, arzuları vardır. Ancak bunların daha somut, daha net, daha ölçülebilir, daha az zaman sınırlaması olan bir hale getirdikten sonra daha etkili olabilmesi için onları yazın, yazın

hatta o hedefi belirlediğiniz tarihi atın ve mümkünse o yazdığınız hedefleri gün içerisinde görebileceğiniz yerlere yapıştırın ki o hedef sürekli kendini size hatırlatsın. Bir anlamda sizi dürtüp dursun, rahatsız etsin.

Yani. Etkili bir hedef olabilmesi için önemli bir diğer ölçütümüz ise hedefimizin gerçekçi olması. Belirlediğin hedef senin yeteneklerine, kapasitesine ne kadar uygun ya da içinde yaşadığın ortama, koşullarına ne kadar uygun? Bunu değerlendirebilmek için aslında kendini daha yakından tanıyabilmelisin, kendi güçlü yönlerini, gelişime açık yönlerini, potansiyelini, yeteneklerini, zayıf yönlerini iyi bir şekilde analiz edebiliyor olmalısın. Bunu yapmak için sana yardımcı olabilecek bir teknik var ki o da bireysel SWOT analizi. Bireysel SWOT analizi nasıl yapacağını merak ediyorsan şuradaki videomdan bunun nasıl yapılabileceğini öğrenebilirsin. Kendimi tanıdım. Güçlü ve gelişime açık yönlerimi biliyorum.

İçinde bulunduğum koşulları da biliyorum. Peki bu durumda diğer unsur ne?

Bir hedef belirleyebilmek için diğer unsur ise hedefimin değerlerim ile uyumlu olması. Hedefin eğer gerçekten de senin için önemli olan bir unsurla ilgiliyse gerçekten de bu hedef seni motive eder ve büyük olasılıkla zaten bu hedefe doğru yola çıkarsın. Değerler bizim için hayatta en önemli unsurlardır ve kişinin kendi değerlerini analiz etmesi ve buna uygun hedefler belirlemesi gerekir. Ancak çoğu zaman çoğumuz bizi diretilen, dayatılan değerler doğrultusunda hedefler belirliyoruz. Mesela hedefin ne? Diyelim ki doktor olmak, gerçekten de doktor olmak senin kendi öz değerlerinle alakalı mı? Yani mesela hangi değerin ne ilgili? Doktor olmak, diğer insanlara yardımcı olabilmek mi? Diğer insanların hayatına dokunabilmek mi? Yeni şeyler öğrenmek mi? Toplumsal prestij mi? Paramı? Hangi değerinle alakalı? ve bu değerin senin ne önceliğinde? Yani öncelikler sıralamalarında bu değerin nerelerde? Gerçekten üslerde bir yerde bir değer mi? Bunu bilmek lazım. İşte bu kişisel değer analizini nasıl yapabileceğini merak ediyorsan merak etme. Onunla ilgili bir çözümümüz var. Değerler analizi ile ilgili ufak bir uygulamayı yine hedeflerle ilgili daha önceden çekmiş olduğum bir diğer videomda şuradan ulaşarak görebilirsin. Bu videoların hepsini açıklama kısmına da ekleyeceğim merak etmeyin. Hedefleri belirledik ama hedeflere doğru harekete geçebilmek için eğer bundan öncesinde harekete geçmiyorsak demek ki bir şeyleri, bazı alışkanlıkları değiştirmek gerekiyor. Peki ama bunu nasıl belirleyeceğim? Yani harekete geçebilmek için öncelikle kendi durumumu analiz edebilmem lazım. Bunun için şöyle bir yöntem öneriyorum size. Öncelikle şu anki durumunuzu analiz edebilmek için gününüzü gözlemleyin, kendinize bir kağıt alın, bu kağıdın üzerine gün içerisinde neler yaptığınızı dakikası dakikasına detaylı bir şekilde yazın. Bu öyle bir form olacak ki saat kaçta neredeydin, ne yaptın ve ne kadar sürdü? Detaylı detaylı yer alacak. Örneğin sabah 8 kalkış 08:01 telefonu elime alış ve sosyal medyada oyalanış: 20 dakika. 08:21 el yüz yıkama 08:25 kahvaltı etme 20 dakika tamamen atıyorum buradaki örnekleri, gibi gibi böyle bir listeyi hazırladığınız da bir günün sonunda nelere, ne kadar vakit ayırdığınızı çok daha detaylı biçimde göreceksiniz. Resmin bütününü şöyle bir tepeden kuşbakışı bakabileceksiniz ve belki de bunun sonunda bu gördüğünüz tablo sizde hayal kırıklığı yaratabilir. Ama olsun, bu da bir başlangıçtır. En azından bir şeyleri değiştirmemiz gerektiğine dair bir farkındalık yaşayacağız ve değiştirmek adına belki de bir adım atacağız. Çünkü bugün yapıp ettiklerimiz yani bugünkü alışkanlıklarımız aslında yarınımızı belirliyor. Yani her gün ders çalışan bir öğrencinin bir sene sonra nerede olacağı bellidir aslında üç aşağı beş yukarı ya da her gün kitap okuyan bir insan düzenli olarak bu tarz alışkanlığı olan bir insanın bir sene sonraki bilgi seviyesi elbette ki bir sene önceye oranla çok çok daha farklı olacaktır. O zaman bugün yapıp ettiklerini belirledikten sonra şuna dikkat et yani o listeye aldın ya önüne eylemlerini yazdın ya gün içinde neler yapıp ettiğini, nelere vaktini, nelere enerjini harcadığını gördün.

Ve kendine şu soruyu sor. Bu yaptığım şey benim hedefime ne kadar hizmet ediyor? Yani adeta şunun gibi bugün hedefim için ne yaptın? Sorusunun cevabını aramaya çalış. Elbette ki bütün bir günümüzü sadece hedeflerimize yönelik eylemlerle geçiremiyoruz. Ama en azından hedefin ile alakalı ne yaptın? Bugün ya da bir sene sonra olmak istediğin noktayla ilgili bugün ne yaptın? Sorusunun cevabını veriyorsa eğer elimdeki liste güzel, her şey yolunda demektir. Belki daha da iyiye doğru gidebilir. Ama eğer bugün yaptığın eylemler, bugün okudukların, izlediklerinin yapıp ettiklerin eylemlerin, birlikte vakit geçirdiğin kişiler, bunların hiçbirinin hedeflerinle alakası yoksa ve o zaman bir sene sonra da çok şey değişmeyecek demektir. Genellikle insanlar sınavlara son gün çalışırlar di mi? Yani yumurta kapıya dayandığında gelen o korku ve telaşla birlikte panik halinde çalışmaya başlarız. Çünkü bizi motive eden unsurlardan bir tanesi acıdan kaçınma güdüsüdür. Daha önce ki diğer videolarımızda da bahsettiğimiz gibi insanları harekete geçiren iki temel güdüden bir tanesi acıdan kaçınma, bir diğeri de haz almadır. Yani bizler bir şeyi yaparken ya haz almak için ya da acıdan kaçınmak için yapıyoruz. Dolayısıyla sınıfta kalmamak, okulu uzatmamak ya da düşük not almamak korkusuyla kendimizi haldır haldır çalışırken buluyoruz. Madem harekete geçebilmek için acıdan kaçınma güdüsü bu kadar etkili. O zaman acının gücünü kullanalım. Hedeflerimize doğru harekete geçebilmek için bizi acıtacak unsurlar neler olabilir? Bunları listeleyelim mesela. Şöyle düşünün. Eğer yazdığınız hedefe doğru harekete geçmezseniz yani hedefinize ulaşmazsanız. Bu durumda örneğin bir senelik bir hedefse bir sene sonra hayatınızda neler olur?

Yani bu hedefi gerçekleştirmemek hayatınızda neleri sebebiyet verir? Bunları maddeler halinde yazın. Mesela diyelim ki. Kilo vermek gibi bir hedefiniz var. Diyorsunuz ki 6 ay içinde kilo vereceğim. Peki o zaman bu durumda şunu yazın 6 ay sonra kilo vermemeniz hatta her ay kilo almaya devam etmeniz durumunda yaşamınızda neler olur? Hatta birazcık da abartın korkutun kendinizi yani mesela diyabet olabilirim. Şeker hastası olabilirim. Koronaya yakalanırsam eğer korona karşısında daha zayıf olabilirim. Bağışıklık sistemim zayıflayabilir. Dizlerim ağrıyabilir, dizlerim de kalıcı sorunlar yaratabilir bu sahip olduğum kilolar, kıyafetlerim hiçbirine giremeyebilirim ve bu beni gerçekten çok üzebilir gibi gibi artık neyse sizin için gerçekten üzücü olan sizi gerçekten acıtacak olan sonuçları her neyse bu sonuçları maddeler halinde yazın ve şöyle ara ara bir kontrol edin. Böylelikle acının gücünü kullanarak harekete geçmek için birazcık daha motive olacağız. Madem acının gücünü kullanıyoruz. Tatlı’nın gücünü de kullanın derim ben. Yani mademki bu hedefe ulaşamamamız halinde başımıza neler gelecek? Bunları yazıyoruz, o zaman tam tersini de yazalım. Yani eğer hedeflerime ulaşırsam hayatımda neler değişecek? Bunların da bir listesini yapalım. Mesela kendimi daha başarılı hissedeceğim. Artık kıyafetlerime sığabileceğim, kendimi daha güzel, daha yakışıklı hissedeceğim vesaire vesaire. Artık her ne ise o hedefe ulaşmanız halinde yaşayacağınız güzellikler bunlar da inanın bana. Yani bunları yazmak da yine sizi motive edecek. Hedeflerinize doğru ilerlerken esnek olmayı da unutmayın. Ne demiş Victor Hugo “Yumuşak olma, ezilirsin, sert olma kırılırsın”. Ya hep ya hiç tarzı düşünceden bir kere vazgeçin. Her şey siyah ya da beyaz değil. Örneğin her gün spor yapacağım diyerek hedef belirlediyseniz ve bu hedefin dakikası süresi bellidir. Şudur, budur, kriterlere uygundur. Fakat ara ara ne bileyim planınızı uygun gidemiyeceğini kabul edin bir kere baştan. Belki bir gün misafiriniz gelecek, belki bir gün başka bir işiniz çıkacak olabilir. Aralarda ki bu aksilikler, aralarındaki bu plandaki sapmalar süreci etkilemesin. Yani bugün her gün spor yapmalıydım, bugün yapmadım. O zaman plan bozuldu. Diyette hiç şeker yememeliydim. Bugün şeker yedim, diyetim bozuldu. Böyle bir şey yok. Kendimizi kandırmayalım. PES etmek için bahane aramayalım. Bir gün, iki gün ya da aralarda bazı günler esneklikler olabilir. Plandan sapmalar olabilir. Ancak bu süreci değiştirmez, ilerlemeye devam. Florance Chadwick bir yüzücü, Manş Denizi’ni her iki yönde yüzerek geçen ilk kadın. Bu kadın bir sabah bir karar veriyor ve Catalina adasından 30 kilometre batıdaki Kaliforniya’ya yüzerek geçmek istiyor ve Pasifik Okyanusu’na atlıyor. Bütün kameralar onu izliyor, kilometrelerce yüzüyor. Tam on beş saat boyunca tüm zorluklara ve soğuğa rağmen yüzmeyi bırakmıyor. O gün sisli bir gün. Göz gözü görmüyor. Derken sadece hedefi 700-800 metre kalmışken pes ediyor ve vazgeçiyor.

Sonrasında neden bunu yaptığı sorulduğunda yani hedefe bu kadar azıcık kalmışken neden vazgeçtiği sorulduğunda eğer karayı görebilseydim vazgeçmezdim diyor. Yani hedefe ulaşabileceğimizi dair inancımız performansımızı etkiliyor. Hedefimize doğru ilerlerken arada karayı görmeyi unutmamamız lazım. O gün eğer sis olmasaydı ve Florance karayı net bir şekilde görebilseydi aslında ne kadar yakın olduğunu bilebilseydi muhtemelen vazgeçmeyecekti. İşte bizler de hedefimize doğru ilerlerken arada karayı görebilmek için öncelikle ara ara şöyle geriye doğru bir bakıp ara değerlendirmeler yapıp hedefimizle ilgini süreçte şimdiye kadar neleri başardık? Neleri katettik bir görelim. Bunun dışında da ara ara o hedefi sanki gerçekten de ulaşmışız gibi gözümüzde canlandıralım. Bunun için imajinasyonun yani zihinde canlandırmanın gücünü kullanalım. Zihinde canlandırma nedir, nasıl uygulanır? Bununla ilgili videolar var. Ancak en basit tabiriyle zihinde canlandırma, hayal kurmaktır. Zihnimizde olmasını istediğimiz o hedefi canlandırmaktır. Ama bütün detaylarıyla, yani bütün renkleri, sesleri, kokuları, duyumları, hisleri, her şeyi kullanarak sanki o hedefe ulaşmışsınız gibi yaşayacağınız o anı sanki yaşıyormuşunuz gibi zihninizde canlandırmaktan bahsediyorum. Zihinde canlandırmayı düzenli bir şekilde uyguladığınızda. Hedefe dair inancınız güçlenmeye başlıyor. Yani hedefe ulaşabileceğinize dair beyninizi ikna etmeye başlıyorsunuz.

O yüzden evet, hayal kurmak bu anlamda iyidir ve size ara ara karayı gösterir. Hedeflerine doğru ilerlerken motive olabilmek için neler yapabileceğini anlattığım bir diğer video olan Motivasyon için bunları yapmalısın videoyu da izlemenizi öneririm.

2021 yılında ümit ediyorum ki yazdığınız tüm hedeflerinize rahatlıkla ulaşabilin. 2021 ile ilgili olarak benim de bir hedefim var. Var bizim de bir hayalimiz.

Bu hedefime ulaşabilmem için lütfen abone olmaya unutma ve aşağıya yorum yazarak bana destek ver. Hoşça kal.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir