Acını Boşuna Harcamamak için Ne Yapmalı?

Hayattaki acıları boşa harcamamak için ne yapmalı?
Hiç acılara bu açıdan yaklaştınız mı?

Her birimiz iyi ya da kötü pek çok farklı deneyimi yaşıyoruz, pek çok acıyı tadıyoruz.
Bazı acıları tekrar tekrar tadıyoruz.
Peki, tüm bunlar boşa mı gitsin yoksa bu acıları değişmek ve dönüşmek adına kullanabilir miyiz?

Kintsugi kırılan nesneleri atmak yerine kırıkların arasına altın tozlu yapıştırıcı sürerek yeniden bir araya getirdikleri bir Japon sanatıdır.
Bu sanatta amaç kırılan yerleri gizlemek değildir.
Aksine ortaya çıkarmaktır.
Çünkü eser bu haliyle daha güzeldir, daha değerlidir.
Çünkü üzerinde yaşanmışlık vardır.

Benzer bir durum bizim için de geçerli.
Bizler de hayatta kırılır, dökülürüz çeşitli acılarla ve ardından parçalarımızı tekrar bir araya getirip yeniden toparlanırız.
Bu acılar ve kırılıp dökülmeler aynı zamanda bizi güzelleştiren şeylerdir, olgunlaştıran şeylerdir.
Zira yeterince acı çekmediğimizde çiğizdir, pişmemişizdir, olmamışızdır.

Ne kadar okusak da, araştırsak da, kendimizi geliştirmeye çalışsak da zorlu ve acılı bir deneyim yaşamadığımız sürece yeterince anlayamayız durumları, yeterince empati kuramayız.
Halil Cibran’ın da dediği gibi, acınız idrakinizi saran kabuğun kırılmasıdır.
Nasıl meyvenin çekirdeği kırılmak zorundaysa, can evinin güneşi görmesi için siz de acıyı tanımak zorundasınız.

Peki acıyı boşa harcamak derken neyi kast ediyoruz?
Eğer yaşamda başınıza gelen acı olaylardan çıkarmanız gereken dersleri çıkarmadıysanız, o durumu yeterince iyi analiz etmediyseniz, o olayın yaşanmasında belki varsa sizin sorumluluğunuz, bunu görmediyseniz, bunun farkına varmadıysanız, o acıyı boşa harcamış oluyoruz.
Ve o acıyı boşa harcadığımızda da bazen yaşam tekrar tekrar benzer acıları karşımıza çıkartıyor bize o dersi vermek için.

Araştırmalar diğerlerine göre daha mutlu ve psikolojik olarak daha dayanıklı insanların şöyle bir strateji geliştirdiğini gösteriyor.
Dayanıklı olan bu kişiler, travmatik bir deneyim yaşadıktan bir süre sonra kendilerine bu olay bana ne öğretti?
Bu olaydan ne kazandım?
Bu olay benim kişiliğime ne kattı gibi soruların cevapları üzerine yoğunlaşıyorlar.
Aslında bir bakıma şerrin içindeki hayrı görmeye çalışıyorlar.
Ne de olsa yaşamdaki her olay aynı zamanda bize bir şeyleri öğretir.
Ama en öğretici olanlar genellikle en acı olanlardır.

Harvard’da mutluluk dersleri veren yazar Arthur Brooks ise bize bu bakış açısını kazanmak için şu pratiği öneriyor:
Kendinize bir defter alın ve her acı deneyim yaşadıktan sonra, bu bir başarısızlık olabilir, işte tatsız bir durumu olabilir, bunu bu defterde bir sayfaya kaydedin.
Ne oldu?
Neler hissettim?
O sırada neler düşündüm?
Olay neydi?
Detaylarıyla durumu kaydedin.

Aradan bir ay geçtikten sonra tekrar bu olayı kaydettiğiniz o sayfayı açın ve yazdıklarınızın altına bu sefer şu sorunun cevabını yazın:
Bu olay bana ne öğretti?
Neyi fark etmemi sağladı?
Bana ne kattı?
Bunun cevabını da yazın.

Birkaç ay geçtikten sonra tekrar aynı sayfaya dönün ve bu olay sonucunda ya da bu olay yüzünden gerçekleşen iyi bir şey yazın.
Yani bu olayın neden olduğu iyi bir şey.
Yani her olayın iyi bir yönü vardır ya, o iyi yönü yakalamaya çalışın ve bunu yazın.

Hayatınızdaki acı verici deneyimlerin ardından bu pratiği yapmak, belirli bir süre sonra artık sizde alışkanlık haline gelmeye başlayacak ve bakış açınızı değiştirecek.
Çünkü zihniniz artık şunu öğrenecek:
Evet, acı bir deneyim yaşıyorum fakat bunun bana kattıkları da var ve hatta belki hayatıma getireceği güzellikler de var.

Artık yeni bir acı yaşadığınızda olayın sadece yıkıcı, kahredici yönlerini değil, aynı zamanda belki yapıcı yönlerini de daha erkenden görebilmeye başlayacaksınız ve bunun sonucunda herhangi bir zorlayıcı deneyimin ardından bedensel ve ruhsal olarak olumsuz etkilenme ihtimalinizi de azaltmış olacaksınız.

Aslında sadece duygularımızı, deneyimlerimizi, sıkıntılarımızı yazılı olarak bir yerlere not etmek bile ifade ettiğimiz için belirli bir noktaya kadar rahatlatıcı bir aktivitedir.
Fakat bunu bir de bu şekilde yapıcı bir hale dönüştürdüğümüzde faydası katbekat artmakta.
Sadece kağıt ve kalemle kendi kendinize yapabileceğiniz pek çok buna benzer terapi tekniği var.

Bunları merak ediyorsanız eğer kanalımda oynatma listeleri bölümüne girebilir ve oradaki videoları inceleyebilirsiniz.
Kişisel gelişim ve psikoloji eğer ilgi alanınız içindeyse…
Kendinizi daha yakından tanıyabilmek, zorluklarla baş edebilmek için bedensel ve zihinsel teknikleri öğrenebilmek istiyorsanız doğru yerdesiniz.
Kanala abone olmayı unutmayın ki yeni yüklenen videolardan haberdar olabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir