YİTİK ÇOCUK OLARAK BÜYÜYENLERE ÇÖZÜM VE ÖNERİLER

Çocukluğumuzda duygusal ihtiyaçlarımız pek duyulup görülmediyse, kaotik, stresli bir aile ortamında büyüdüysek, bazen bazılarımız çareyi kendi kabuğuna çekilmekte, yokmuş gibi davranmakta buluruz. Bu şekilde adeta aman ben sesimi çıkarmıyımda beni fark etmesinler. Onların öfkelerini sinirlerinin gazabından ben de etkilenmem diye düşünürüz. Ya da zaten sıkıntılar bir de ben dert çıkarmayalım şimdi deriz. Psikolog Nicole Lepera, bu çocuklara Yitik Çocuk ya da görünmez çocuk diyor. Yitik Çocuklar çocukluklarında sessiz, sakin, olgun çocuklardır. Problem çıkarmazlar ve fazla talepkar değillerdir. Kendi işlerini kendileri hallederler ve başlarının çaresine bakabilirler. Bu yüzden ebeveynleri onlara büyüdüklerinde Sen benim en kolay çocuğumdun, beni hiç üzmedin, sen de hiç sıkıntı çekmedim derler. Tabi şimdi ben böyle söyledim diye her uslu, her sakin, kendine yetebilen çocuğu da yitik çocuk olarak etiketleyemeyiz elbette. Yani her çocuğun, her kişinin zorluklarla baş etme stratejisi farklı olabilir. Durumdan duruma göre değişebilir. Örneğin bazı çocuklar da zorlu aile ortamlarında büyümüş, bazı çocuklarda tam tersine son derece hırçın ve hareketli olabilirler. Bu tepki kişiden kişiye, durumdan duruma göre değişebilir. Öte yandan bazen de son derece sakin, sağlıklı ailelerde büyümüş çocuklar kendi yapıları gereği daha sakin olabilirler. Peki yitik çocuk olarak büyümüş bir kişi yetişkinliğinde neyi nasıl yapar? Genellikle gerçek duygularını, isteklerini, ihtiyaçlarını ifade etmekten çekinir. Kendi duygularını, ihtiyaçlarını bastırmaya ihtiyaçsızmış gibi görünmeye o kadar alışmıştır ki, bir süre sonra hakikaten de gerçek duyguları ile bağlantısı kopabilir. Yani şu anda ne hissediyorsun, neye ihtiyacın var gibi bir soruya hiç ya da ben de bilmiyorum ki ne istediğimi diyebilir. Yardım istemek, kendi ihtiyaçlarını ifade etmek sanki ona uyumsuzlukmuş gibi gelir. Bu yüzden büyüdüğünde de ihtiyaçsızmış gibi davranır.

Farkında olmasa da ihtiyaçlarını ifade ettiğinde, isteklerini söylediğinde sevilmeyecekmiş, kabul edilmeyecekmiş inancına sahiptir ve bu inanç zihnine yerleşmiştir bir kere. İlişkilerinde diğer insanlara sınır koymakta gerektiğinde hayır diyebilmek de zorlanır. Çatışma durumları Bir şekilde birileriyle çatışmak zorunda kalmak onun için çok korkutucudur. Dolayısıyla birileriyle çatışma pozisyonuna düşmektense her şeyi yapar. Herkesi memnun etmeye çalışır. Aşırı stres durumlarında kilitlenir, içine kapanır. Peki bu şekilde büyüdüysek ne yapalım? Şu anda hayatımızı nasıl daha kolay bir hale getirebiliriz? Bununla ilgili ipuçlarını biraz konuşalım isterseniz. Değişebilmenin ve gelişebilmenin ilk adımı farketmek diyoruz hep. Eğer ben de yitik çocuğum galiba diyorsanız, şu anda gerek kendinizle olan ilişkinizde gerekse diğerleriyle olan ilişkilerinizde bunun etkilerini somut olarak nerede görüyorsunuz? Bunları lütfen şöyle bir gözden geçirin ve fark ettiğiniz düşünce ve davranış kalıplarını yazın. Somut örnekler belirleyin kendi hayatınızdan. Örneğin ben hakikaten fark ettim de kimseden yardım istemiyorum. Her şeyi tek başıma halletmeye çalışıyorum. Sanki yardım istersem diğerleri beni yargılayacaklarmış gibi hissediyorum. Olabilir. Bunu yazabilirsiniz. Ya da ya evet, ben gerçekten de ne istediğimi, ne hissettiğimi tam olarak bilemiyorum. Sanki kendimle bağlantım kopukmuş gibi geliyor olabilir. Kendinizde fark ettiğiniz yitik çocukla ilgili düşünce ve davranış kalıplarını yazmak, bunları somut olarak görmenizi, kağıt üstünde ve bunlara dair bir farkındalık kazanmanızı sağlayacak ve böylelikle bir dahaki sefere tekrar alışkanlıkla bu şekilde böyle düşündüğünüzde ya da davrandığınız da kendi kendinizi kontrol edebilme ve davranışlarınızı düzenleyebilme şansına sahip olmanıza yardımcı olacak. Efendim değişme ve gelişme yolunda ikinci adımımız artık bir yetişkin olduğumuzu fark etmek ve buna uygun davranmak. Neyi kastediyorum? Birçoğumuz fiziksel olarak yetişkin gibi gözüksek de aslında tepkilerimiz. Kafamızın içinden geçen duygular, düşünceler.

Çoğu zaman bir çocuğun ki gibidir ve çoğumuz o dönemde yani çocukluk döneminde zorluklara karşı geliştirdiğimiz o baş etme stratejilerini yetişkinlikte de kullanmaya devam ediyoruz. Örneğin duygusal olarak olgunlaşamamış çocuk kalmış yetişkinler mesela ilişkilerinde bir sorun yaşadıklarında, bir sıkıntı yaşadıklarında küsebilirler, tıpkı bir çocuk gibi duygularını, düşüncelerini ifade etmeyebilirler. Kendi içlerine çekebilirler ya da bazen hırçınlaşıp diğerlerine saldırabilirler. Yani diğer insanları suçlayabilir, kendilerini kurban rolüne sokup isyan edebilirler mesela. Yetişkinler ise olaya çocuklardan biraz daha farklı olarak daha analitik, daha sakin, soğukkanlı yaklaşabilir, durumu analiz edebilirler ve otomatik tepkiler yerine daha bilinçli şekilde verilmiş yanıtlar oluştururlar. Artık yetişkiniz büyüdük ve artık sahip olduğumuz tek ilişki ağı belki de toksik olan o aile sistemimiz değil. Artık başka başka ilişkilerimiz var ve bu ilişkilerin her biri başka dinamiklere sahipler ve bu yeni ilişkilerimizde ihtiyaçsızmış gibi davranmak, sorun çıkmasın diye göze batmaya çalışmak, yokmuş gibi davranmak, yük olmamaya çalışmak, herkesi her durumda memnun etmek zorunda değiliz. Kendi isteklerimizi, ihtiyaçlarımızı ifade edebiliriz, kendimizi ortaya koyabiliriz ve tüm bunlarla birlikte sevip sevilebilir. Bu konuyla ilgili yani ilişkilerde sınırlar koymaya ilgili eğer yardıma ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız, kanalımda Oynatma Listeleri bölümünde İlişkilerde Sınırlar başlıklı oynatma listesindeki videoları izleyebilirsiniz. Orada daha detaylı bilgiler bulabilirsiniz. Üçüncü adımımız içsel çocuğumuzla tanışmak ve ona ebeveynlik yapmak. Kendine ebeveynlik diye bir kavram duymuş muydunuz? Bu kavram aslında çocuklukta ebeveynlerimizden ihtiyaç duyup da alamadıklarımızı, yetişkinlikte kendi kendimize vermekle ilgili bir kavram. İyi de bunu nasıl yapacağız diyorsanız güzel bir rehber, içsel çocuk meditasyonu olabilir. Kanalımda bu meditasyona ulaşabilirsiniz. Linkini aşağıda yorumlara da ekledim. Çok etkili ve her yaptığımda beni gözyaşları içerisinde bırakan fakat sonrasında kendimi çok daha iyi hissetmemi sağlayan bir meditasyondur.

Bu meditasyonda çocukluk versiyonumuzla buluşup onunla konuşuyoruz, ihtiyaç duyduklarını ona vermeye çalışıyoruz. Dördüncü adımımız şimdiye kadar bastırmış olduğumuz duygularımızla, ihtiyaçlarımızla kendimizle aslında tekrar bağlantı kurma adımı. Çocukluktan itibaren etrafımızı gözlemleyerek kabul görmeyeceğini, eğer onları yaparsak, bunları hissedersek sevilmeyeceğimizi düşündüğümüz için bastırdığımız bazı duygularımız, ihtiyaçlarımız ve özelliklerimiz var. Ve onları bastırmaya o kadar alışmış bir durumdayız ki şu an yetişkinliğimizde artık onlara sahip olduğumuzun farkında bile değiliz. İşte o bastırdığımız, yok saydığımız yönlerimizle tekrar buluşmak, onları fark etmek ve onları kucaklayabilmek aslında değişme ve gelişmeyi sağlayacak en önemli ve en büyük adım. Zaman kısıtlamamız olduğu için bu tekrar kendinle bağlantı kurmak, kendi duygularını tekrar fark edebilmek, bunları isimlendirebilmek, bunlarla birlikte kalabilmek ile ilgili becerileri tabii ki bu videoda anlatamıyorum çünkü o oldukça uzun bir konu. Ancak eğer bu konuda ben kendimi geliştirmeliyim diyorsanız Udemy de bununla ilgili bir eğitimim var. Duygusal Zeka başlıklı. Bu eğitime de dileyenler ulaşabilirler. Bu eğitimin linkini de aşağıya bırakıyorum. Aşağıdaki linkten indirimli bir şekilde bu eğitime ulaşabilirsiniz. Kendimiz üzerinde çalışmaya başladıkça, kendimizi daha yakından tanıdıkça, duygu, düşünce ve davranışlarımızın altında yatan asıl dinamikleri görmeye başladıkça ve bunları reddetmeyip, bunları bastırmayıp, aksine onları kucakladıkça bedensel ve ruhsal açıdan çok daha sağlıklı oluyoruz. Bu yolculukta yani kendimizle tekrar tanışma ve barışma yolculuğunda size yardımcı olabilecek videoların linklerini en başa sabitledim yorumda bulabilirsiniz. Bu videodan sonra onları da izlemenizi ve videolarda anlatılan teknikleri pes etmeden düzenli bir biçimde uygulamanızı tavsiye ediyorum. Bunu yaptığınızda bir süre sonra kendinizi çok daha iyi hissetmeye başlayacaksınız.

1- İÇSEL ÇOCUK MEDİTASYONU (ÖZŞEFKAT) : https://youtu.be/WP4ZSBi253o?si=oalZ3OHVlf1NivDG 2- DUYGUSAL ZEKA EĞİTİMİ – https://www.udemy.com/course/duygusal-zeka-egitimi/?referralCode=2FBAFDDE93FF2637FF56 3- İLİŞKİLERDE SINIRLAR: https://youtube.com/playlist?list=PLQ0GXHNs4RAGcAxasYbhD4iCLbRy8MFuM&si=pZ16fuMxjr9cmWJt 4- KENDİNİ TANIMA- https://youtube.com/playlist?list=PLQ0GXHNs4RAEUcVh0hixCSx8wELBIqdWa&si=dkMXDQFp9uIeBDk2 5- ŞEMALAR:https://youtube.com/playlist?list=PLQ0GXHNs4RAHpp_99REVcMlyEnBURwVlW&si=yPIbUKo73KJM7hDT 6- Duygusal Zekani Güçlendir Zorlayıcı Duygularda Ustalaş eğitimine ulaşmak için: https://www.udemy.com/course/duygusal-zeka-egitimi/?referralCode=2FBAFDDE93FF2637FF56

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir