IQ TİPİNE GÖRE MESLEĞİN NE OLMALI? – Meslek Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler – Zeka Türleri

Muhteşem müzikler besteleyen Beethoven ya da Mozart’ın zeki olmadığını söyleyebilir miyiz? Harika şiirler yazıyorsunuz ya da yabancı dilleri çok kolaylıkla öğrenebiliyorsunuz. Ancak matematikte çok da iyi değilsiniz. Bu durumda sınıfın matematik birincisi sizden daha mı zeki sayılacak? Aslında her birimizin yetenekli olduğu alanlar birbirinden farklı olabilir. Peki dokuz tip zeka türünden acaba sen hangisinde ya da hangilerinde daha yeteneklisin? Bu videodan sonra bunun cevabını verebilecek ve böylelikle kendi yaşamını ve seçimlerini kendi güçlü yönlerini üzerinden sürdürebileceksin. Howard Gardner 1983 yılında yayınladığı Frames of Mind  adlı eserinde çoklu zeka kuramında ve yedi tip zeka türünden bahsetmiştir. Sonraki yıllarda yapılan çalışmalarla bu zeka türlerinin üzerine iki tip daha eklenmiştir. Çoklu zeka kuramı, zekayı tek ve baskın bir yetenek olarak görmekten ziyade, onun geniş bir yelpazedeki çeşitli bilişsel yeteneklerden oluştuğunu ileri sürer. Her ne kadar savunanları olduğu kadar, eleştirenleri de olsa da ve bilim camiasında henüz tartışmalı bir konu olsa dahi gelin bu dokuz tip zeka türüne bir bakalım. Eminim birini ya da birkaçını kendinize daha yakını hissedeceksiniz. Birinci tip zekamız sözel dilsel zeka. Bu zeka türüne sahip olan kişiler dili hem sözel hem de yazılı olarak çok etkin bir şekilde kullanırlar. Bu zeka tipinin baskın olduğu kişiler okumayı, yazmayı ve anlatmayı çok severler ve bu konularda oldukça yeteneklidirler. Okuduğunu anlama ve ezber yetenekleri kuvvetlidir. Yeni kelimeleri ve yabancı dilleri kolaylıkla öğrenirler ve kullanırlar. Genellikle yaşlarının üzerinde bir kelime hazinesine sahiptirler ve iletişim ve hitabet becerileri oldukça kuvvetlidir. Bu zeka türüne sahip insanların genellikle edebiyat, dilbilim, hukuk, siyaset gibi alanlarda başarılı oldukları görülmektedir.

İkinci zeka türümüz görsel uzamsal zeka. Bu zeka türü genellikle görselleştirebilme, gördüklerini zihinsel olarak canlandırabilme ve aynı şekilde gördüğü şeyleri kağıda aktarabilme tasarımlar yapabilme ile ilgili bir zeka türüdür. Genel özelliklerine bakacak olursak, bu zeka tipinin baskın olduğu kişiler, renkler, şekiller, dokular, desenlerle ilgili oldukça hassas ve duyarlıdırlar. Varlıkların, görsel imgelerini çok net olarak hatırlayabilirler. Yön duyguları oldukça gelişmiştir. Örneğin bir kere gittikleri yolu kolaylıkla hatırlayabilirler. Grafikleri, tabloları, haritaları, çizelgeleri düz metinlere oranla çok daha kolaylıkla algılayabilir. Çizimleri genellikle daha iyidir. Yaşıtlarına oranla resim konusunda pek çoğu daha yeteneklidir. Gördükleri şeyleri somut ya da görsel malzemelere dönüştürebilmek becerileri oldukça iyidir. Diyelim ki bir mekanı gördüler ya da bir nesneyi gördüler. Onu kolaylıkla onun bir modelini çizebiliyorlar. Ya da onun bir modelini mesela bir hamurdan ya da başka bir malzemeden oluşturabiliyorlar. Aynı şey tam tersi için de söz konusu. Yani modelini gördüğü bir şeyi kolaylıkla gerçekleştirebiliyor. Örneğin bu zeka türü gelişmiş bir kişi. Diyelim ki İkea’ya gitti ve bir malzeme satın aldı. Biliyorsunuz kendimiz monte ediyoruz onları ve çoğu zaman açıp kitapçığa bakıp buna göre bu malzemeleri birleştiriyoruz. Hatta bazen kitapçığa bakmamıza rağmen birleştiremediğimiz de olabiliyor. İşte görsel uzamsal zekası yüksek kişiler bazen o kitapçığa bakma gereği dahi duymuyorlar. Çünkü parçaları gördüklerinde zihinlerinde o bütünü resmedebiliyorlar. Parça bütün ilişkileri oldukça güçlü. Hatta yapboz konularında da oldukça iyiler. Tasarım, grafik, görsel sunumlar ve çizimler ilgi alanlarını oluşturur. Bu zeka tipi baskın olan kişiler güzel sanatlar, mimari ya da mühendislik gibi alanlarda başarılı olabilirler.

Üçüncü zeka tipimiz bedensel ya da kinestetik zeka tipi. Duyguları ya da düşünceleri ifade edebilmek, bir problemi çözebilmek ya da ortaya bir eser çıkarabilmek için vücudu kullanabilme becerisiyle ilgili bir zekat tipidir bu. Bu anlamda aslında dansçılar, örneğin aktörler, sporcular, cerrahlar, zanaatkarlar da baskın zeka tiplerinden biri de bedensel kinestetik zekadır. Bakalım bu zekat tipinin baskın olduğu kişilerin genel özellikleri neler? El becerisi ya da bedenle ilgili hız, esneklik, koordinasyon, denge gerektiren konularda oldukça başarılıdırlar. Aynı anda farklı spor dallarıyla ulaşabilirler ve başarı elde edebilirler. Beden dilini, jest ve mimiklerini büyük bir ustalıkla kullanabilirler. Duygularını ve düşüncelerini beden dilleriyle rahatlıkla karşı tarafa aktarabilirler. Hatta vücutlarını bir duyguyu ya da düşünceyi aktarmada çok daha ustalıkla aktaran insanlara örneğin dansçıları örnek gösterebiliriz. Artık bunu bir sanata dönüştürmüşlerdir. Aynı şekilde aktörler de yine beden dillerini ustalıkla kullanırlar. Yaşayarak öğrenmeyi daha çok tercih ederler. Aktif katılımla daha çok öğrenirler. Dördüncü zeka türümüz, sosyal zeka. Sosyal zeka, diğer insanların ruh hallerini anlayabilme, diğer insanların güdülerini, beklentilerini, isteklerini, ihtiyaçlarını, niyetlerini analiz edebilme ve bunları yönetebilme ile ilgili bir beceri. Sosyal zekası baskın olan kişilerin en belirgin özelliklerinden biri yüksek empati becerileridir. Diğer insanların ses tonlarından, beden dillerinden, kullandıkları sözcüklerden, konuşmalarından, ruh hallerini, neye ihtiyaçları olduğunu kolaylıkla analiz edebilirler ve sadece bunu analiz etmekle yani empati kurmakla kalmazlar, aynı zamanda buna uygun şekilde, yani diğer insanların ihtiyaçlarına ve beklentilerine uygun şekilde de hareket ederler.

Bir diğer özellikleri ikna yetenekleridir. Sosyal zekası yüksek insanlar diğer insanları kolaylıkla ikna edebilirler. Çünkü karşı tarafın ihtiyaçlarını, motivasyon unsurlarını ve beklentilerini kolaylıkla analiz edebilirler. Sosyal zeka tipi baskın insanların bir diğer özelliği de diğer insanları kolaylıkla motive edebilmeleridir. Karşı tarafın kişiliğini, mizaçını, eğilimlerini rahatlıkla analiz edebilirler ve bu bilgileri kullanarak karşı tarafı kolaylıkla motive edebilirler. Sosyal zekası yüksek insanların bir diğer becerisi, iletişim becerisi, diğer insanlarla iletişim kurma konusunda oldukça iyilerdir. Bunun yanı sıra çok iyi dinleyicilerdir. Çok iyi dinleyici oldukları için diğer insanlar onlarla genellikle dertlerini paylaşmayı severler. Sosyal zekası yüksek insanlar doğal olarak sosyalleşmeyi çok seviyorlar. Dışa dönükler ve yalnız kalmaktan çok hoşlanmıyorlar. Grup içinde genellikle aranan ve popüler kişilerdir. Yardımseverlerdir ve iş birliğine açıklardır. Sosyal zekası yüksek insanlar çoğunlukla liderlik özellikleri gösteriler grup içerisinde ve başkalarına öğreterek öğrenmeyi severler. Bu zeka tipi baskın olan kişilerin gelecekte başarılı satıcılar olduklarını, öğretmen olduklarını, psikolog olduklarını ya da iyi liderler olduklarını görebiliyoruz. Evet, beşinci zeka hepimiz doğasal zeka, doğayı gözlemleyebilme, algılayabilme ve yorumlayabilme ile ilgili becerilerden oluşuyor Doğasal zeka. Bu zeka tipinin baskın olduğu kişilere baktığımızda doğaya, doğa olaylarına, doğadaki her tür canlıya karşı çok yoğun bir ilgi ve merak olduğunu görüyoruz. Bu zeka tipinin baskın olduğu kişiler tabiki doğada vakit geçirmeyi çok severler. Bol bol gözlem yaparlar ve doğadaki her tür canlı yani bitki türleri, çiçek türleri, hayvan türleri tüm bunların isimlerini, özelliklerini araştırırlar ve hafızalarında tutarlar.

Doğanın insanlar üzerindeki ya da insanların doğa üzerindeki etkileriyle de oldukça ilgilenirler. Seyahat etmeyi, doğayla ilgili belgeseller izlemeyi, doğayla ilgili dergileri incelemeyi, yeni bilgiler öğrenmeyi oldukça severler. Doğada yapılan sporlar, doğada yapılan aktiviteler onların çok ilgisini çeker. Dağcılık, izcilik gibi aktiviteler mesela. Zooloji, botanik, veterinerlik, tıp, fotoğrafçılık yine ilgi alanları içerisine girer. Doğasal zeka deyince aklıma hemen TRT’de çok sevdiğim Doğadaki İnsan belgeseli geldi. Bu programın sunucusu Serdar Kılıç tam anlamıyla doğasal zekaya sahip bir insan. Programı izleyenler bilirler. Programda o doğanın kendi üzerindeki etkileri, insanların aynı şekilde doğa üzerindeki etkileri, doğadaki her bir çiçeğin kokusu, o bitkiler ve canlıların yaşamları üzerine o kadar güzel tespitler yapıyor. O kadar güzel paylaşımlar yapıyor ki hakikatten bize doğasal zekanın çok güzel bir örneğini veriyor. Aynı zamanda kendisinde bedensel kinestetik zekanın da baskın olduğunu düşünüyorum. Çünkü doğada çok güzel eserler ortaya çıkarıyor doğadaki malzemeleri kullanarak. Efendim altıncı zeka türümüz içsel zeka. İçsel zeka, bireyin bireysel farkındalık derecesiyle ilgili bir zeka türüdür. Bireysel farkındalık ya da içsel zeka dediğimiz şey kişinin kendini bilmesi, kendi güçlü yönlerinin ve gelişime açık yönlerinin, kendi potansiyelinin, kendi sınırlarının, kendi zaaflarının farkında olması, duygu, düşünce ve davranışlarını analiz edebilmesi ve bunlardan yola çıkarak kendi yaşantısını etkin bir şekilde devam ettirebilmesi ile ilgili bir beceridir. Evet, gelelim içsel zeka türü baskın kişilerin genel özelliklerine. Efendim, içsel zekası baskın olan kişilerin bir kere öz saygıları ve özgüvenleri yerindedir. Tabii buradan lütfen kibirli kişiler gibi algılamayın, yerindedir diyorum.

Yani kıvamındadır. Ne daha yukardadır ne daha aşağıdadır. Bu kişiler kendilerini bilirler, kendilerinin farkındadırlar. Kendi sınırlarının, kendi yeteneklerinin, kendi güçlü ve zayıf yönlerinin farkındadırlar ve bunun yani bunun değerini bir başkasının belirlemesine izin vermezler. Zaten kendi değerlerinin ne olduğunun farkındadırlar. Bu kişiler genellikle bağımsızlardır. Kendi başlarına iş yapmaktan hoşlanırlar. Yalnız kalmaktan ve tek başlarına bir şeylerle uğraşmaktan keyif alırlar. Yani mutlu olabilmek ya da bir şeyleri başarabilmek için illa başkalarını ihtiyaç duymazlar. Kendilerini bildikleri için kendi kendileriyle mutludur. Ve kendi kendilerine yeterler. Kendilerine uygun hedefler belirleyebilirler ve bu hedeflerine doğru kararlılıkla ilerleyebilirler. Kendi kendilerini motive edebilirler. Motive olabilmek için, hedefe doğru ilerleyebilmek için, yaşamda karşılaştıkları zorluklarla baş edebilmek için illa başkalarına ihtiyaç duymazlar. Kendi duygularını kendileri yönetebilirler. Bu anlamda stres yönetimi, öfke yönetimi gibi konularda oldukça başarılıdır. Efemdim, içsel zekası yüksek insanlar. Yaşadıkları olumsuz olaylarda başlarına gelen sıkıntılı durumlarda kendi sorumluluklarını bilmek isterler. Kendi sorumluluklarının farkında olmak isterler. Bu ne demek? Yani yaşadıkları olumsuz olaylarda suçu hep dışsal faktörlere atmazlar. Hep dış güçleri suçlamazlar. İçsel zekası yüksek insanlar herhangi bir yaşam deneyiminde bir yaşam tecrübesinde içine girdikleri duygu durumlarının ve düşüncelerinin farkındadırlar. Diyelim ki bir olay karşısında strese girdiler. Bu durumda bir kere bir bu stresin farkındadırlar. Bu duyguların farkındadırlar. İki, bu duyguya sebep olan düşünce biçimleri ve bu duyguya sebep olan diğer ihtiyaçları analiz ederler. Kendileriyle ilgili daha fazla bilgi edinmek isterler duygularının ve düşüncelerin altında yatan dinamikleri analiz  edip buna uygun çıkarımlar yapıp bu çıkarımlarda yola çıkarak yaşamlarını daha etkin bir biçimde sürdürebilirler, içsel zekası baskın insanlar sürekli gelişmek isterler.

Bu anlamda sürekli bir arayış içindedirler. Yedinci zeka turumuz müziksel ritmik zeka. Efendim ritme, melodiye, her türlü sese duyarlılıkla ilgili bir zeka türüdür. Her türlü ses derken sadece ritmi ve müziği değil, aynı zamanda doğal sesleri de kastediyoruz. Bazılarına göre bu zeka türü sadece müzik ve ritimden ibaret olmadığı için sessel, işitsel titreşimsel zeka olarak da adlandırılmalıdır. Tahmin edeceğiniz üzere bu zeka türü baskın kişilerin müzik kulakları oldukça gelişmiştir. Aynı anda pek çok farklı ritmi, sesi ayırt edebilirler. Örneğin beğendikleri bir şarkıyı kolaylıkla ezberleyebilirler. Beğendikleri bir ritmi kolaylıkla tekrarlayabilirler. Hatta bu zeka tipinin baskın olduğu kişiler zaten genellikle sıklıkla ritim tutarlar. Aynı zamanda bir şarkıyı dinlediklerini de o şarkı içerisindeki inişler çıkışlar, ritim farklılıkları hatta şarkının içerisinde belki diğer insanların ayırt edemediği farklı enstrümanların seslerini de rahatlıkla ayırt edebilirler. Bu zeka tipi baskın olan kişilerin pek çoğu yitirdiklerini de iyi birer besteci olabilirler. Yine bu zeka türü baskın kişilerin çoğu enstrüman çalma konusunda diğerlerine oranla biraz daha iyidir. Sekizinci zeka türümüz matematiksel mantıksal zeka. Sayıları kullanabilme, hesaplama yapabilme, mantık yürüterek neden sonuç ilişkisi kurabilme, soyutlama yapabilme ile ilgili becerileri içeren bir zeka türü. Matematiksel zekası baskın olan kişilerin özelliklerine gelin bir bakalım. Sayılarla çalışmayı ve hesaplamayı severler. Mantık bulmacalarını ve stratejik oyunlara bayılırlar. Nesneleri kategorilere ayırmayı ve mantıksal ilişki kurmayı severler. Matematik ve bilimle ilgili konularda hoşlanırlar. Soyut ve kavramsal düşünebilirler. Matematiksel problemleri kafalarında hızlıca ve kolayca çözebilir.

Miktar ölçü uzunluk ile ilgili kolaylıkla ve doğru tahminlerde bulunabilirler. Evet, dokuzuncu zeka türümüz varoluşsal zeka. Efendim, beş duyu yoluyla algılayamadığımız, duyusal verilerin ötesindeki konularla ilgili olgularla ilgili sorular, sorabilme ve felsefi düşünebilme yeteneği ile ilgili bir zekat türüdür. Filozoflar, bazı din adamları, maneviyatla uğraşan insanlar, bazı psikologlar, bazı bilim insanları varoluşsal zekaları oldukça baskın insanlar. Bu zekat tipinin baskın olduğu insanların genel özelliklerine bir bakalım. Dünyaya niçin geldik? Bilinç nedir? Var olma amacımız nedir? Ölüm nedir? Ölümden sonrası ya da doğumdan öncesi nasıldır? Gibi sorularla ilgili derinlemesine düşünürler. İnsan doğası, bilinç, evren, kader gibi konularda derin iç tartışmalara girerler. Yüzeysel değil derin insanlardır. Bu yüzden çoğu insan için eğlenceli ya da anlamlı gelen aktiviteler onlar için çok anlamlı gelmeyebilir ve çevreleri çok da kalabalık olmayabilir. Kendi başlarına kalmak ve düşüncelere dalmaktan hoşlanırlar. Felsefi, dini, ahlaki ve toplumsal değerlerle ilgili konulara meraklılardır. İnsanlara, hayvanlara aslında var olan her şeye değer verirler ve yüksek şefkat beslerler. Evet efendim, dokuz tip zeka ve bunların genel özelliklerinden bahsettik. Siz hangisine ya da hangilerine kendinizi daha yakın hissediyorsunuz? Yorumlarda bizimle paylaşırsanız sevinirim. Kişisel gelişim ve psikoloji ile ilgili bu kanala her hafta iki tane yepyeni video yüklüyoruz. Eğer bu videolardan haberdar olmak istiyorsanız ve bu videoları kaçırmak istemiyorsanız kadınımıza abone olmayı ve bildirim zilini açmayı lütfen unutmayın. Aynı zamanda videoyu beğendi iseniz beğen tuşuna basarak ve yorum yaparak bize destek olabilir ve bu videonun çok daha fazla sayıda insana ulaşmasına yardımcı olabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir