TEMBELLİĞİNİZİ AVANTAJA DÖNÜŞTÜRÜN 20 SN. KURALI (Kendini Geliştirme Yolları)
İnanmıyorum ya saat 5 olmuş.
Bütün gün dizi mi izledim ben. Bunu ayırdığım vakti bir yabancı dil öğrenmeye ayırsaydım
Her gün, şimdiye şakır şakır yabancı dil konuşuyordum vallahi. Ben niye bu kadar tembelim ya? Mı diyorsunuz? Efendim tembelliğinizi avantajınıza dönüştürmenin bir yolu var desem. Üstelik bu yolun adı da 20 saniye kuralı. Bu 20 saniye kuralı nedir, nasıl uygulanır bunları konuşacağız. Hadi başlayalım. Her akşam kanepede televizyon izleyip sızmak ya da sürekli telefonu kontrol etmek ya da sosyal medyada uzun süreler vakit geçirmek gibi çoğu otomatikleşen davranışlarımız aslında hayat kalitemizi düşürüyor. Bunun çoğumuz farkındayız ancak kendimize engel olamıyoruz. Daha önceki videolarımda da bahsettiğim gibi tekrarlanan davranışlar bir süre sonra beyinde o davranışla ilgili sinir ağlarını güçlendirir ve o davranışlar bir süre sonra alışkanlık haline dönüşür. Adeta sizin varsayılan ayarlarınız olur. Yani siz ne ara o davranışa başladığınız fark etmezsiniz bile. Mesela her akşam yemekten sonra televizyon izlemeye gidiyorsanız ve kanepede sızıp kalıyorsanız, bir süre sonra ayaklarınız otomatikman sizi kanepeye doğru götürür ve siz ne ara televizyonu açtınız ne ara o kanalı açtınız? Ne ara o kadar vakit geçti, anlamazsınız bile. Alışkanlık haline gelen bu davranışlar bazen spor yapmak, kitap okumak, ders çalışmak gibi daha faydalı davranışlar olabiliyor. Bazen de abur cubur yemek, bir şeyler izlerken sürekli ağzına bir şey tıkıştırmak, sağlıksız beslenmek, sigara içmek ya da televizyonun karşısında uyuklamak gibi uzun vadede bize zarar veren davranışlar da olabiliyor. Tekrarlanan her davranışı ayırt etmeksizin ne yazık ki beynimiz bunu yapıyor. Yani ister faydalı olsun, ister zararlı olsun bir şeyi tekrarladıkça o şeyi daha fazla yerleşmeye ve otomatikleşmeye başlıyor ve tembellik de bir süre sonra bizim alışkanlığımız haline geliyor. Peki ama bunu nasıl avantaja dönüştürebiliriz? İşte Shawn Achor Harvard Üniversitesi’nde yaptığı pozitif psikoloji çalışmalarıyla çok çok sevdiğim bir psikolog olan Shawn Achor, Mutluluk Avantajı isimli kitabında bize bu dönüşümü kendi hayatında nasıl sağladığını anlatıyor ve 20 saniye kuralının nasıl işe yaradığını gösteriyor. Shawn’un çok net bir hedefi vardı. Televizyon izleme zamanını azaltmak ve gitar çalışma zamanını çoğaltmak. Çok net. Fakat bir türlü bunu başaramıyordu.
Shawn fark etti ki ne zaman gitar çalışayım dese bulunduğu yerden kalkacak.
Üst kata çıkacak. Dolabı açacak. Dolabın içerisindeki gitar kabından gitarını çıkartacak. Onu alıp aşağı kata indirecek. Ve tüm bunlar yaklaşık 20 saniye sürecektir. Ama bu 20 saniyelik çaba dahi Shawn’un gitar çalışmaktan vazgeçirmeye yetiyordu. Aman şimdi çıkıp da alacak diyordu. Başlamak için sarf edeceği bu 20 saniyelik eforun, onun çalışma isteğini yok ettiğini fark eden Shawn abiniz bir gitar sehpası alıyor ve televizyon izlediği odada kanepenin hemen yanına şöyle bir kol mesafesi uzaklığa gitarını koyuyor. Bundan sonra artık gitar çalışmak istediğinde sadece elini uzatması yeterli oluyor. Yani burada yazarımız ne yapıyor? O 20 saniyelik başlaması için gerekli olan süreyi devre dışı bırakmış oluyor. Dolayısıyla bu 20 saniyelik kazanç onun gitar çalışmasını kolaylaştırmaya başlıyor. Fakat esas mevzu bu değil. Şimdi bu çok basit bir şey. Ne var ki bunda diyebilirsiniz. Esas mevzu işte şimdi başlıyor.
Shawn Achor abimiz diyor ki; mademki bir şeylere başlamak için sarf edeceğim minicik bir çaba bile beni o şeyi yapmaktan alıkoyuyor.
O zaman ben bunu bırakmak istediğim davranışların uygulayayım, yani tembelliğimi bir avantaja çevireyim diyor ve bunun üzerine bırakmak istediği davranışla televizyon izlemek olduğu için televizyonun kumandasındaki pilleri çıkartıyor ve yan odadaki çekmecenin içine koyuyor. Dolayısıyla televizyon izlemeye başlamak artık bir efor gerektirecek. Shawn, bunu yaptıktan sonraki ilk akşam eve geliyor. Alışkanlıkla yemek yedikten sonra hop hemen kanepeye atlıyor, kumandayı eline alıyor ve o da ne televizyon açılmıyor. Sonra birden hatırlıyor piller
taaaaaaa öbür odada. Tabii ki taa öbür odaya gitmeye
üşeniyor ve hemen bir kol uzaklığındaki gitarını görüyor ve gitar çalmaya karar veriyor. Böylelikle tembelliği onun avantajı haline gelmiş oluyor. Bir süre sonra gerçekten de Shawn’un televizyon izleme miktarı azalıyor. Gitar çalışma miktarı çoğalıyor.
İşte tembelliği nasıl avantajına dönüştürürsünün çok güzel bir örneği. Aslında Shawn’un yaptığı şey gitar çalmaya başlama işini 20 saniye kolaylaştırmak ve televizyon izlemeye başlama işini ise 20 saniye zorlaştırmaktı. Tabii buradaki bu 20 saniye süre onun için geçerli bir süre. Bu süre sizin için daha kısa da olabilir, daha uzun da olabilir. Ancak burada önemli olan nokta süre değil. Burada önemli olan nokta şu. Bırakmayı istediğiniz davranış kalıplarına başlamayı zorlaştırın. Yani başlamak için ekstra bir efor gereksin, bir şeyler yapmak gereksin, o süreyi uzatın, engeller koyun, mesafeler koyun. Kazanmak istediğiniz davranış kalıplarını kazanmak içinse başlama işini o ilk adımı kolaylaştırın.
Mesafeleri kaldırın. Mesela bazı insanlar sabahları spor yapmaya çok üşenirler. Şimdi kim kalkacak?
Spor kıyafetlerini bulacak, onları giyinecek, evden çıkacak.
Bunu kolaylaştırmak için şunu yapar bazıları; geceleyin spor kıyafetleriyle yatarlar. Böylelikle sabahleyin yaklaşık onlar da 20 saniye kadar belki kazanmış oluyorlar ve spor yapmaya hazır olarak kalkıyorlar. İşin en zor kısmı başlamaktır aslında.
Biliriz ki bi başlasak gerisi gelecek. İşte
o yüzden başlamak için gerekli olan süreyi ve eforu olabildiğince azaltmak. Başlama işini kolaylaştırmak gerekiyor. Bırakmak istediğimiz işlerde ise tam tersi o işe başlamayı zorlaştırmamız gerekiyor. Mesela benim sigarayı bırakmam da kapalı alanlardaki sigara yasağını çok büyük bir etkisi olmuştur. O zamanlar çalıştığım işyerinde sigara içebilmek için terasa çıkmamız gerekiyordu ve teras üç kat yukardaydı ve asansör yoktu. Üstelik kışın soğukta o terasta sigara içme işi tam bir eziyete dönüşüyordu. İşte tüm bunlara üşenmek benim sigarayı azaltmamda ve bırakmam da oldukça etkili olmuştur. Mesela abur cubur yeme alışkanlığınızı azaltmak ya da yok etmek mi istiyorsunuz? O zaman elinizin altındaki abur cuburları yok edin. Bir daha eve almayın ya da onlara ulaşma işini zorlaştırın. Muhtemelen evde abur cubur olmazsa markete gitmeye üşeneceğiniz için abur cubur da yememiş olacaksınız. Ama ben yine de giderim markete abur cubur için gerekirse Fizan’a bile giderim diyorsanız, o zaman belki de elinizin altına şöyle sağlıklı atıştırmalıklar hazırlayabilir ve koyabilirsiniz. Çoğumuzun farkında bile olmadığı bir diğer alışkanlığı ise sosyal medya kullanımı ve telefona bakmak. Söylesenize telefonunuza bakmadan kaç dakika durabiliyorsunuz? Bence bunu bir gün ölçün. Acaba kaç dakika. Ölçenler bu arada yorumlara yazarsa sevinirim bu süreleri, gerçekten merak ediyorum. Telefonumuz genellikle elimizin altındadır ve ona ulaşmak çok kolaydır ve biz alışkanlıkla dakika başı sürekli telefonumuzu kontrol ederiz. Özellikle ders çalışırken ya da böyle sıkıldığımız bir işi yaparken telefona bakmak bir kaçıştır aslında. Fakat bu kaçış, bu alışkanlık bizim sürekli dikkatimizi dağıtır ve vaktimizi çalar.
Peki 20 saniye kuralıyla bunu nasıl azaltabiliriz? Mesela telefonunuzu sürekli yanınızda taşımayabilirsiniz. Özellikle ders çalışırken ya da odaklanmanız gerekirken ulaşmanız zor bir yere kaldırabilirsiniz. Ya da sürekli sosyal medya kullanımı durumunuz varsa o sosyal medya ulaştığınız ikonlar var ya, onları ayrı bir klasöre alabilirsiniz ve o klasöre ulaşmak için tek bir tık yeterli olmamalı. Yani birkaç tık belki 3-4 tıkla ulaşabileceğiniz bir mesafeye koyabilirsiniz telefonun içerisinde. Masa üstünde olmazda daha gerilerde daha tıklayarak gitmeniz gereken bir yere alırsanız eğer, sosyal medya ikonlarını göreceksiniz ki bir süre sonra erişiminiz azalmaya başlayacak. 20 saniye kuralı belki her zaman işe yaramayabilir, bazı durumlarda yarayacaktır. Bazı durumlarda yaramayacaktır. Ancak, 20 saniye kuralıyla davranışlarımız otomatik pilottan çıkıp daha bilinçli bir hale gelecektir. Günün büyük bir bölümünü alışkanlıklarımızla otomatik pilotta geçiriyoruz. Bu da bizim farkındalığımızı düşürüyor ve alışkanlıklarımız bir süre sonra kaderimiz haline dönüşüyor. İşte bu farkındalığı yaşayabilmek için bile 20 saniye kuralı iyi bir fikir olabilir. Efendim kişisel gelişim ve psikoloji konuları eğer ilginizi çekiyorsa kanalımız abone olmayı unutmayın ve lütfen bildirim zili de açın ki yeni videolar yüklediğimiz de size haber gelsin. Zira haftada 2 gün yepyeni videolarla sizlerle birlikte oluyoruz. Bu arada yorumlarınızı her birini okuyorum. Yaptığınız her yorum kanalımız daha hızlı gelişmesini sağlayacak. O yüzden lütfen bizden desteğinizi esirgemeyin. Yorumlarınızla bizleri mutlu edin. Hoşça kalın.