Yorgunluk ve İsteksizlik Döngüsünü Kırmanın Sırrı

Bu videoda sizlere isteksizlik, hareketsizlik ve depresif hissetme döngüsünü kırmanıza yardımcı olabilecek bir teknikten bahsedeceğim.

Üşengeçler, yorgunlar, depresifler, ya hiçbir şey yapasım yok diyenler.

Hazırsanız başlayalım.

Kendimizi iyi hissetmediğimizde, depresif hissettiğimizde hiçbir şey yapmak istemeyiz.

İsteksizlik ve sonucunda hareketsizlik, bunun da sonucunda daha da depresif hissetme döngüsüne gireriz.

Ve bu döngü böylece devam eder durur.

Bu döngüyü kırmanın yollarından biri de davranışsal aktivasyon tekniğidir.

Bu teknik hali hazırda depresyon terapilerinde de kullanılan ve bugün benim anlatacağım tekniğin adı.

Bakmayın adının bu kadar afilli olduğuna aslında anlaşılması son derece basit bir teknik.

Gelin önce tekniğin altında yatan mantığa, daha sonra tekniğe bakalım.

Çoğumuz şöyle düşünürüz.

Tırnak içinde olumsuz düşünceler, olumsuz duygulara yol açar.

Bu da olumsuz davranışla sonuçlanır.

Aklımda sıkıntılı, olumsuz düşünceler varsa bir süre sonra kendimi kötü hissetmeye başlarım.

Kendimi kötü hissedince de hareketsizlik gibi olumsuz bir davranışla bu döngü sonuçlanır.

Aynı şekilde olumlu düşüncelerin olumlu duygulara ve sonucunda da olumlu davranışlara yol açtığını düşünürüz.

Evet bu çoğu zaman doğrudur.

Ancak bunun tersi de doğrudur.

Yani bu üçlü aslında karşılıklı olarak bir etkileşim halindedir.

Yani davranışlarınız, eylemleriniz de duygularınızı ve düşüncelerinizi etkileyebilir, hislerinizi etkileyebilir.

Hatta beden kimyanızı etkileyebilir.

Davranışlarımızın duygularımızı nasıl değiştirdiğini bir hatırlayalım isterseniz ya da etkilediğini bir hatırlayalım isterseniz.

Örneğin bir hayvansever olduğunuzu düşünelim.

Yavru bir kedi ya da köpeği gördüğünüzde, onu okşadığınızda bu bir davranıştır.

Ve bir süre sonra bu davranışın ardından, eğer bir hayvanseverseniz tabii, kendinizi daha iyi hissetmeye başlarsınız.

Nitekim bu okşama davranışının ardından bir süre sonra oksitosin hormonumuz daha yüksek seviyede salgılanmaya başlar.

Ve bu da tabii ki duygularımızı etkiler.

Ya da keyifli bir müzik dinlemek de bir davranıştır.

Ancak keyifli bir müzik dinlediğinizde bir süre sonra modunuz değişmeye ve kendinizi daha keyifli hissetmeye başlarsınız.

Ya da tam tersi, hüzünlü bir müzik bir süre sonra sizi hüzne boğabilir.

Yürüyüş yapmak, spor yapmak bir süre sonra size kendinizi iyi hissettirir ve beden kimyanızı değiştirir.

Yani eylemleriniz, davranışlarınız, hislerinizi etkiler.

Hatta duruş biçiminizin, örneğin daha küçük, daha kambur durmak ya da dik durmanın, mimiklerinizin, yüz ifadenizin dahi beden kimyanızı ve duygularınızı değiştirdiğine dair yapılmış bilimsel çalışma sonuçları var.

Bunlardan bazılarını 2 Dakikada Modunu Yükselt isimli videomda anlatmıştım.

Merak edenler şuradan o videoyu izleyebilirler.

Özetle davranışsal aktivasyon bize şunu söylüyor.

Yapman gereken şeyleri yapmak için, harekete geçmek için motive olmayı, istekli olmayı bekleme.

Önce harekete geç, sonrasında motivasyon ve istek zaten gelecek.

Zira motivasyonla ilgili hormon olan dopamin, biz harekete geçtikten sonra daha fazla salgılanacak.

Siz istemeseniz bile istikrarlı bir biçimde harekete geçmeye devam ettiğinizde, bir süre sonra harekete geçmek sizin için eskisi kadar zor olmayacak.

Bunun böyle olmasının sebeplerinden biri de bu yeni davranışın yani harekete geçmenin beyninizde daha önceki hareketsizlikle ilgili alışkanlık örüntünüze meydan okuyan yeni bir öğrenme olması.

Ve bu davranışı her tekrar ettiğinizde bu öğrenmenin güçlenmesiyle ilgili.

Hangi davranışı sürekli ve istikrarlı bir biçimde tekrar ederseniz, beyninizde o davranışla ilgili sinir ağları güçlenecektir.

Sinir ağlarının güçlenmesi demek artık o davranışın sizin için otomatikleşmesi anlamına geliyor.

Aksine beyninizde hali hazırda ataletle, hareketsizlikle ilgili olan ağı ise kullanmadığınız için bir süre sonra bu ağ zayıflar.

O zaman özetle ne yapıyoruz?

Harekete geçmek için istekli olmayı, motive olmayı beklemiyoruz.

Önce harekete geçiyoruz, sonra bu ikisi arkasından geliyorlar.

Psikoloji ve kişisel gelişim ilgi alanınız içindeyse, zorlayıcı duygularla baş edebilmek, stresle, kaygıyla, depresyonla, öfkeyle baş edebilmenin yollarını araştırıyorsanız eğer doğru yerdesiniz.

Bu kanalda bu konularla ilgili pek çok video olabilirsiniz.

Eğer ilginiz varsa oynatma listeleri bölümüne bir göz gezdirmenizi öneririm.

Kanala yüklenecek yeni videolardan haberdar olabilmek istiyorsanız kanala abone olmayı ve bildirim zillerini açmayı unutmayın lütfen.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir