ZEHİRLİ ANNE BABALARIN 7 ÖZELLİĞİ – Toksik Ebeveynleri Nasıl Tanırız?

Her anneye ya da her baba kutsaldır. Hepsi mi? Ne yazık ki değildir. Yani en azından ne yazık ki hepsi değildir. Ne yazık ki bazı çocuklar bu kadar şanslı değil. Ve onlar zehirli anne babaların elinde büyüyorlar ve yetişkinliklerinde de bu zehirli anne babanın açmış olduğu derin yaraları sarmakla uğraşıyorlar. Peki kimdir bu zehirli ebeveynler? İşaretleri nelerdir? Bir annenin ya da bir babanın toksik zehirli olduğunu nasıl anlarız? Detaylar videoda. Açıkçası toksik ebeveyn ya da zehirli ebeveyn tıbbi bir tanı ya da psikolojide açıkça tanımlanmış bir kavram değildir. Ancak genel olarak kitaplarda, çeşitli kaynaklarda, internette çocukların hayatlarını kötü yönde etkileyen, onlara kötü davranan çocuklarında suçluluk ya da korku duyguları oluşturan ebeveynlere toksik ya da zehirli ebeveynler dendiğini görüyoruz. Elbette hepimiz birer fani insanız ebeveynlerimiz de birer fani insan. Dolayısıyla her ebeveyn zaman zaman nadiren çocuklarını kıracak ya da onları üzecek şekilde davranabilir. Fakat bu tek başına onları zehirli ya da toksik ebeveyn yapmaz. Genellikle toksik ebeveynler zaten yaptıklarının iyi ya da kötü, yararlı ya da zararlı olduğunu düşünmezler. Düşündükleri tek şey kendileridir. Kendi istekleridir, kendi ihtiyaçlarıdır. Aynı zamanda toksik ya da zehirli ebeveynlerin bu çocukların hayatını olumsuz yönde etkileyen davranışları ara sıra ya da çok nadir değil sıklıkla görülür ve genellikle şiddeti artarak devam eder. Toksik ebeveynlere maruz kalan kişiler yetişkinliklerinde kendilerine zarar veren davranışlarda bulunuyorlar. Çocukluklarında öz saygıları ciddi anlamda zarar gördüğü için yetişkinlikte de içten içe kendilerini değersiz, yetersiz, sevilmeyi hak etmeyen bireyler olarak görüyorlar.

Türkçeye Zor Bir Ailede Büyümek olarak çevrilen Toksik Ebeveynler kitabının yazarı Psikoterapist Susan Forward, kişilerin yetişkinlikte bu duygulara sahip olmasının sebebini şöyle açıklıyor. Bu duyguların çoğu çocukların toksik anne babalarının davranışları için farkında olmadan kendilerini sorumlu tutmalarından kaynaklanır diyor. Çünkü bir çocuk için anne ya da babasının güvenilmez bir kişi olduğunu kabul etmektense kendisinin bir kötü bir davranışta bulunup bunun bedeli olarak bu davranışlara maruz kaldığını kabul etmek daha kolaydır. Çocukken, bebekken anne babalarımız bizim için adeta tanrısaldır. Yaşamımız onlara bağlıdır. Onlar mükemmellerdir. En azından böyle düşünmek zorundayız. Çünkü yaşayabilmek için onların mükemmel olması gerekmektedir. Buna inandığımız sürece kendimizi güvende hissederiz. Bu yüzden de bu kötü davranışlara maruz kalmamızın sebebinin aslında içten içe kendi hatalarımız olduğunu düşünürüz ve bir süre sonra buna inanmaya başlarız. Ve yetişkinlikte de her ne kadar bunun tam tersiymiş gibi davranmaya çalışsak da bazen içten içe kendimizi yetersiz, değersiz ve sevilmeyi hak etmeyen bireyler olarak görmeye devam ederiz. Peki toksik ebeveynlerin diğer özellikleri neler? İşaretler neler? Gelin bunlara bakalım. Efendim birinci özellik “Ben merkezcilik ve düşük ya da yetersiz empati”. Toksik ebeveynler her zaman kendi ihtiyaçlarını en ön planda tutarlar. En önemli şey onların ihtiyaçlarıdır, onların duygulardır. Diğer insanların duyguları, diğer insanların neyi ihtiyacı olduğu, kendi davranışlarının diğer insanlar üzerinde yarattığı etkiden bihaberlerdir. Efendim İkinci özellikleri olabildiğince “Eleştirellerdir”. Yaptığınız hiçbir şeyi toksik ebeveyn için yeterince iyi değildir.

Yaptığınız her şeyde bir kusur bulurlar. Evet, bir diğer özellikleri “Fiziksel ya da sözel şiddet kullanmalıdır”. Bir kısmı fiziksel şiddeti kullanıp çocuklarına sıklıkla dayak atarken, yani artık neredeyse fiziksel tacize giriyor bu. Bir kısmı ise bu şiddeti sözel olarak yapar. Nasıl yapar mesela? Çocuğuna hakaretler edebilir. Çocuğunu sürekli eleştirebilir. Çocuğunu diğerlerinin yanında rencide edebilir. Özellikle hassas olduğu konuları diğerlerinin yanında gündeme getirerek onun üzülmesine sebebiyet verebilir. Çocuğunu aşağılayabilir, ona tehditler savurabilir. Bunun gibi yollarla bir şekilde sözel ya da fiziksel olarak aslında çocuğuna şiddet uygular. Başka bir kısmı ise şiddetini pasif agresif şekilde gösterir. Nasıl yapar mesela? Sevgisini ya da şefkatini çocuktan esirger. Çocuğu yok sayabilir, çocuğa küsebilir. Bir diğer özellikleri sınırlarınızı yok saymaktır. Yani sizin onlardan ayrı yetişkin bir birey olduğunuzu kabullenmek istemezler. Yani yaşınız büyümüş olsa dahi bunu kabullenmek istemeyebilirler. Kişisel yaşamınız hakkında mesela öğrenmelerini istemediğiniz bilgileri edinmek isteyebilirler. Sizi sorgulayabilirler, izinsiz odanıza girebilirler. Kişisel maillerinize, mesajlarınızı bakabilirler. İstemediğiniz halde size önerilerde, tavsiyelerde bulunabilirler. Beşinci özellikleri “manipülasyondur”. İstediklerini elde edebilmek ve sizi kontrol edebilmek, sizin davranışlarınızı kontrol edebilmek için suçluluk, inkar ve önemsizleştirmeyi kullanabilirler. Yalan söyleyebilirler. Gerçeği çarpıtabilirler. Mesela öyle bir cümle kurar ki aslında sana onu yapma demez açık açık ama onu yapacağın zaman eğer onu yaparsam inanılmaz bir suçluluk duygusunun yükü altında kalmak zorunda hissedebilirsin kendini. Altıncı özellikleri “rekabet” zehirli anne babaların bazılarında da bu vardır.

Yani sanki sizin anne babanız değil de sizin rakibiniz gibilerdir. Sanki bir yarışmadasınız ve onunla yarışıyorsunuz. Örneğin bir annenin kızıyla güzellik konusunda ya da bir babanın oğluyla kariyer ya da başarılar konusunda yarışması gibi. Efendim yedinci özellikleri “sizden ebeveynlik beklerler”. Yani adeta çocuk olan onlar, ebeveyn olan sizsinizdir. Sizden öncelikle onun ihtiyaçlarını karşılamanızı, onu düşünmenizi adeta onlar için yaşamanızı beklerler ve bu olmadığında size çok yoğun bir suçluluk duygusu hissettirirler. Anne ve babalarımız her birimizin içine biz büyüdükçe filizlenen zihinsel ve duygusal tohumları ekiyorlar. Bazı ailelerde bu tohumlar sevgi, saygı, özgürlük kaynağı olurken ne yazık ki bazı ailelerde ise korku, ceza ve suçluluk kaynağı oluyor ve biz büyüdükçe bu tohumlar da bizimle beraber büyüyor ve bu tohumlar adeta bahçemizi saran zararlı yabani otlar gibi hayatımızı sarmaya başlıyor ve ilişkilerimize, kariyerimize hatta sağlığımıza zarar veriyor. Bu yabani otları temizleyebilmek ve daha sağlıklı, daha verimli bir yaşam sürebilmek için ne yapabiliriz? Mesela bu konuda uzman bir klinik psikologdan yardım alabiliriz. Ya da belki de bu videomuza da kaynaklık eden Susan Forward’ın “Zor Bir Ailede Büyümek” isimli kitabını okuyabilirsiniz. Kitaptaki bazı öneriler belki sizin için de iyi gelebilir. Kişisel gelişim ve psikoloji ile ilgili her hafta iki tane yepyeni video yüklediğimiz kanalımıza abone okumadıysanız hala lütfen aşağıdan abone olun ve tüm bildirim zillerini açın ki yeni videolarımız yüklendiğinde haberdar olabilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir