Yaralı İçsel Çocuğumuzu İyileştirmek İçin Olumlamalar
Kendi kendinizi acımasızca yargılıyorsanız, içinizde sizi hep yıkıcı şekilde eleştiren olumsuz bir iç ses varsa, nedenini bir türlü bulamadığınız suçluluk, utanç, hüzün, kaygı gibi duygularla birlikteyseniz, değersizlik ve yetersizlik inançlarına sahipseniz, bu durumda içinizde yaralı bir çocuğu taşıyor olabilirsiniz.
Bu videoda içimizde ilgilenilmeyi bekleyen bu yaralı çocuğa nasıl yardımcı olabileceğimizle ilgili bazı bilgiler bulacaksınız.
Çocukluğumuzda bir şeyler yolunda gitmediğinde, yeterince görülmediğimizde, yeterince duyulmadığımızda ya da belki sözel ya da fiziksel şiddete uğradığımızda bir parçamız yaralanır ve sonrasında her ne kadar fiziksel olarak yetişkinmiş gibi görünsek de içimizde hep o yaralı çocuğun duygularını ve tepkilerini taşırız.
Farkında olmadan çevreye verdiğimiz tepkiler aslında o yaralı çocuğun altında ezildiği o zorlayıcı duygularla baş edebilmek için geliştirdiği savunma stratejileridir.
Örneğin bazen çocuklukta bazılarımız kendimizi o kadar yetersiz, o kadar çaresiz hissederiz ki bunun getirdiği o zorlayıcı duygularla baş edebilmek için yetişkinlikte kurtarıcı ya da çok güçlü rollerine girebiliriz.
Ya da çocuklukta zorbalığa maruz kaldıysak bir şekilde buna karşı önlem alabilmek ya da kendimizi koruyabilmek için belki çocuklukta hep diğerlerinin beden dillerini, duygularını, düşüncelerini anlamaya çalıştık ve buna göre önlem almaya çalıştık.
Yetişkinlikte de bunun bir devamı olarak aşırı empatik ya da diğerlerine hep memnun etme kaygısı içerisinde olan bir birey olabiliriz.
Tabii bu bahsettiklerim sadece birer örnek yani aynı acıyı yaşamış insanlar farklı tepkiler, farklı savunma mekanizmaları geliştirebilirler.
Peki diyelim ki öyle ya da böyle bir şekilde içimizdeki çocuk yaralı ve ilgilenilmeyi bekliyor.
Bu durumda ne yapabiliriz?
Gelin şimdi buna bakalım.
Kendine ebeveynlik bu gibi durumlarda başvurabileceğimiz etkili bir araç.
Peki ne demek kendine ebeveynlik?
Çocukluğumuzda ihtiyaç duyup da alamadığımız o sevgiyi, belki şefkati, belki güven duygusunu kendi kendimize verebilme çalışmaları.
Elbette hiçbir şey vakti zamanında o en çok ihtiyaç duyduğumuz dönemde ebeveynlerimizin bize gösterdiği ilginin yerini tutmayacaktır.
Ancak yine de kendine ebeveynlik çalışmaları daha iyi hissetme yolunda ve güçlenebilme yolunda bize yardımcı oluyor.
Bununla ilgili olarak yani kendine ebeveynlik çalışmalarına başlangıç için kanalımda Öz Şefkat Meditasyonu ile Kendinle Barış isimli bir meditasyon çalışmam var.
Oldukça etkilidir.
Henüz uygulamamış olanlara bunu tavsiye ederim.
Bu çalışmanın linkini yine yorumlara ekleyeceğim.
En başta sabitlediğim yorumda bulabilirsiniz.
Bu videodan sonra onu izleyebilirsiniz.
Ne yapıyoruz aslında bu meditasyon çalışmasında?
Zihnimizde çocukluk halimizi ve yetişkin halimizi canlandırıyoruz ve bu çocukluk halimize ihtiyaç duyduklarını söylüyoruz.
Peki bu videoda ne yapacağız?
Aslında bu videoda da benzer bir çalışma yapacağız ama bu kez biraz daha farklı cümleler kullanacağız.
Dilerseniz bu çalışmaya daha sonra tekrar gelip tekrar dinlerim ve yaparım diyorsanız uygulama kısmından itibaren bu videoyu izleyebilirsiniz.
Uygulama kısmının zaman çizelgesini açıklama kısmında belirteceğim.
Çalışmaya başlamadan önce hazırlık için öncelikle bir çocukluk halinizi hatırlamanızı istiyorum.
Kendinize lütfen sorun.
Çocukken en çok neyi duymaya ihtiyacım vardı?
Neyi duymaya ihtiyacım vardı ve ben bunu duyamadım?
Bunları düşünün ve lütfen bir yere not alın.
Ardından çocukluğunuzda eksik kaldığını düşündüğünüz, tatmin edilmemiş, doyurulmamış ihtiyaçlarınızı düşünün.
Ne eksikti ya da ne daha iyi olabilirdi?
Güven mi, korunma mı, şefkat mi, yeterlilik mi, değerlilik mi?
Hangi ihtiyacınız karşılanmadı?
Bunu da tespit edin ve bunu da not alın.
Ardından şunu düşünün, bu ihtiyacıma, örneğin eksik kalan şeye güvense, kendimi güvende hissetmekse, bu eksik kalan ihtiyacımı ebeveynlerim nasıl karşılayabilirlerdi?
Bana ne söyleyebilirlerdi ya da nasıl davransalardı bu ihtiyacım karşılanırdı?
Lütfen bunları da düşünerek yine not alın.
Aldığınız bu notlar önemli çünkü biraz sonra yapacağımız uygulamada çocuk versiyonumuzu ve yetişkin versiyonumuzu yan yana oturmuş şekilde hayal edeceğiz ve çocuk versiyonumuza o ihtiyaç duyup da göremediği davranışları belki göstereceğiz.
Mesela küçükken hiç başı okşanmadı mı ya da hiç şefkat görmedi mi?
Belki ona sımsıkı sarılacağız, belki saçını okşayacağız ya da çocukken duymaya ihtiyaç duyduğu o sözleri ona söyleyeceğiz.
Bu uygulamaya ihtiyaç duyduğunuz sıklıkta yapabilirsiniz.
Uygulama içerisinde benim söyleyeceğim bir takım standart olumlama cümleleri olacak.
Ancak bunların dışında sizin kendi ihtiyaçlarınıza özel geliştirdiğiniz cümleler tabii ki çok daha değerli.
Eğer bu tarz işte oturup gözlerini kapatıp zihninde canlandırma, hayal kurma çalışmaları size çok uygun gelmiyorsa ya ben yapamıyorum diyorsanız o zaman bu çalışmayı içinizdeki yaralı çocuğa mektup yazma şeklinde de yapabilirsiniz.
Yani o çocuğun ihtiyaç duyduğu sözleri ona bir mektup yazarak da söyleyebilirsiniz.
Hazırsanız rahat bir yere geçin, şöyle gözlerinizi kapatın ve telkinleri ve olumlama cümlelerini dinleyin.
Rahat bir yere oturun ya da uzanın.
Gözlerinizi kapatın.
Burnunuzdan çok yavaş bir biçimde derin bir nefes alın ve yine burnunuzdan daha da yavaş bir biçimde uzunca nefesi verin.
Bunu birkaç kez daha tekrarlayın.
Her nefes verişinizde biraz daha gevşediğinizi hissedin.
Nefes alırken ve verirken burnunuzdan geçtiği sırada bıraktığı hisse odaklanın.
Belki serinlik ya da sıcaklık, fark edin.
Oturduğunuz yere iyice yerleşin ve bedeninizin koltukla temas eden bölgelerindeki hislere odaklanın.
Ağırlığınızı, koltuğa yaptığınız basıncı hissedin.
İki elinizi kalbinizin üzerine yerleştirin.
Bu şekilde yavaş ve derin nefesler alıp vermeye devam edin.
Bu sırada ellerinizden bedeninize yayılan sıcaklığı hissedin ve birkaç saniye bu şekilde nefes alıp vermenin tadını çıkarın.
Şimdi zihninizde çocuk halinizi canlandırın.
Çocukluğunuz ve şu andaki yetişkin haliniz yan yana oturuyorlar.
Tüm detaylarıyla çocukluk halinizi görün.
Üzerindeki giysi, saçı, ayakkabıları, bakışları, her bir detayı, tüm renkleri görün.
Çocuk halinizin yüzüne, gözlerine, şefkatle bakın ve başını okşayın.
Dilerseniz ona sarılabilirsiniz.
Şimdi çocuk halinizin gözünün içine bakın ve şefkatle şunları söyleyin.
Ben hep buradayım ve senin yanındayım.
Her halinle seni seviyorum ve tamamen olduğun gibi kabul ediyorum.
Sen benim için çok değerlisin.
Canın yandığında ya da kötü hissettiğinde her zaman senin için buradayım.
Bazen kaygılanabilirsin, bazen kendini kötü hissedebilirsin.
Tüm duyguların benim için önemli ve anlamlı.
Sevgimi, şefkatimi almak için mükemmel olmak zorunda değilsin.
Görülmek, duyulmak için mükemmel olmak zorunda değilsin.
Ben seni gördüğüme, duyduğuma her zaman sevinirim.
Hata yapabilirsin, hatalar bize bir şeyler öğretir.
Ne yaparsan yap, ben her zaman seninleyim, senin yanındayım.
Bazen kafan karışabilir, kararsız hissedebilirsin.
Sorun değil, tüm cevapları bilmek zorunda değilsin.
Ben her halinle seni sever ve tamamen kabul ederim.
Sen benim için çok değerlisin.
Seninle gurur duyuyorum.
Var olduğun için çok mutluyum.
İyi ki varsın.
Artık güvendesin ve ben hep yanında sana destek olacağım.