TEMBEL DEĞİL, DEHB’Lİ OLDUĞUNUN 9 İŞARETİ
Ben neden bu kadar tembelim, sorumsuzum, darmadağınım. Hayatımla ilgili hedefler belirleyemiyorum odaklanıp bu hedeflere doğru çalışamıyorum. Ben niye böyleyim dediğin oluyor mu hiç? Kendine bu kadar da yüklenme. Belki de tüm bunların sebebi senin tembel ya da sorumsuz olman değil. Farkında olmasan da dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğuna sahip olman olabilir. Yahu ben sana tembelim diyorum, sen bana hiperaktivite diyorsun. Nasıl olabilir ki böyle bir şey demeyin. Çünkü her ne kadar adının içerisinde hiperaktivite geçse de yetişkinlikte hiperaktivite form değiştirmeye başlar. Ayrıca her vakada da hiperaktivite belirtisi olmasını beklemeyiz. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu yani de DEHB’nin yetişkinlikte görülen belirtileri nelerdir? Gelin bu videoda inceleyelim. Videonun başında hemen belirtelim, amacımız bu videolarla teşhis ya da tanı koymak değil tabii ki bu bizim işimiz değil zaten psikiyatri hekimlerinin işi. Peki bizim amacımız ne? Bizim amacımız yetişkin tip DEHB hakkında bir fikir edinmeniz sağlamak. Böylelikle belki de yıllardır kendinizle ilgili farkında olduğunuz ancak açıklayamadığınız bir takım durumlarla ilgili başka açıdan bir farkındalık kazanmak ve belki de doğru uzmandan yardım alabilmenize destek olmak. DEHB denince akla genellikle çocuklar gelir, yetişkinlikte de bu durumun görülebileceği pek düşünülmez. Ancak DEHB yetişkinlikte de görülebilir. Çocuklukta başlayan bu durum fark edilmemiş olabilir ve yetişkinlikte de devam ediyor olabilir. Yetişkinlikte fark edilmemesini ya da zor fark edilmesinin sebebi şudur. Çocukluktaki belirtilerin büyük bir çoğunluğu azalmaya başlar ve bir kısmı da form değiştirir. Özellikle hareketlilikte ciddi bir azalma görülür. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, çocuklukta başlayan nöro gelişimsel bir bozukluk olarak tanımlanıyor. Ancak ben buna bozukluk demeyi pek sevmiyorum. Aslında DEHB’liler istedikleri konularla, ilgi duydukları konularda olabildiğince odaklanabiliyorlar. Hatta bazen aşırı odaklanma dediğimiz bir durumu yaşıyorlar ki bunu ilerleyen maddelerde biraz daha detaylı bir şekilde açıklayacağım.
Öte yandan dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan insanlar her zaman hareketli, kıpır kıpır da olmak zorunda değiller. Aslına bakarsanız dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun üç tane alt tipi var. Bunlardan bir tanesi dikkat eksikliği belirtilerinin daha baskın olduğu tiptir. Hiperaktivite görece daha azdır ya da hiç yoktur. Bir tanesi hiperaktivitenin baskın olduğu tiptir. Bunda da dikkat eksikliği biraz daha azdır hiperaktiviteye oranla. Bir diğer tip ise her ikisinin de eşit derecede baskın olduğu tiptir. Peki acaba yetişkinlikte dikkat eksikliği hiperaktiviteden şüphelenmemizi gerektirecek belirtiler nelerdir? Gelin bunlara bakalım. Çoğu DEHB’li konsantrasyon konusunda zorluk yaşadığı için özellikle böyle sevmedikleri, ilgilerini çekmeyen, yoğun dikkat gerektiren, yoğun odaklanma gerektiren işlere başlama konusunda sıkıntı yaşayabilirler. Yani bir türlü başlayamaz. Oturur masaya ama bir türlü eli gitmez. Başlasa da sürdüremez, büyük bir olasılıkla yarım bırakır. Bazen de şu görülebilir. Bir işe başlar ancak birini bitirmeden diğerine başlar, onu bitirmeden bir diğerine başlayabilir. Böylelikle aradan bir sürü vakit geçer. Oldukça fazla zaman harcar. Ancak şöyle bir geriye dönüp baktığında başladığı pek çok iş vardır. Ancak bir süre bildiği hiç iş yoktur. İlginizi çeken bir konu olduğunda ona böyle odaklanıp saatlerinizi geçirebiliyor musunuz kesintisiz bir şekilde. Belki orada yemek yemeyi unutuyorsunuz, tuvalete gitmeyi erteliyorsunuz. Birileri sizi çağırıyor ama görmüyorsunuz, duymuyorsunuz. Bu duruma aşırı odaklanma diyoruz ve DEHB’lilerin çoğunda bu durum görülür. Aşırı odaklanma durumunda gerçekten ilgilerini çeken bir konu vardır ve o konuyu o kadar odaklanmışlardır ki bütün dünyaya kendilerini kapatırlar. Mesela bilgisayarda bir şeyle uğraşırken ya da oyun oynarken seni arsalarda duymama ya da odaya girenleri görmeme gibi.
Kendinize günlük ya da haftalık çalışma planı hazırlamada, mesela günlük olarak yapılacak işler listesi oluşturmada sıkıntı yaşıyor musunuz? Ya da bu listeleri hazırlıyor musunuz? Genellikle DEHB’si olan bireyler öncelikleri belirleyebilme, plan yapma ve organize bir şekilde çalışma konusunda sıkıntı yaşarlar. Yapmaları gereken son derece önemli bir iş orada dururken görece daha önemsiz bir işte saatlerini harcayabilirler ve bunun sonucunda da tabii ki o önemli olan işi yetiştirememe beraberinde gelir. Düzensiz çalışma alışkanlığı, plansızlık, nereden başlayacağını bilememek, doğru yerden başlayamama mesela yine işleri yetiştirememe yine de DEHB’nin belirtilerinden birkaç tanesidir. Tabii bu organize olamama, plan yapamama, işleri öncelik sırasına göre dizememe hali beraberinde kötü zaman yönetimini de getirir. Çünkü zamanı yönetebilmek için bu becerilere sahip olmak ve uygulayabilmek gerekir. Sıklıkla bir yerlere geç kalırlar ve işleri yetiştiremezler. Evet, unutkanlık belirtilerden bir diğeri, sıklıkla bir şeyleri unuttuğunuz olur mu? Bunlar bir de önemli şeylerdir. Mesela cüzdanını unutmak sıklıkla, cep telefonunu unutmak, anahtarını, şemsiyeni, gözlüğünü sıkça kaybetmek ve değiştirmek zorunda kalmak. Efendim, DEHB’lilerin büyük bir kısmı ne yazık ki dinleme konusunda çok da iyi değiller. Malum dinleme ciddi bir sabır ve odaklanma işi. Bu konularda DEHB’lilerin sıkıntı yaşadıkları konular. Hele ki bir de ilgisini çekmeyen bir konuyla ilgili bir şeyler anlatıyorsunuz. Mesela detaylara indiyseniz çok çabuk sıkılabilirler, dağılabilirler başka herhangi bir şeyle, sizi dinlerken bambaşka hayallere dalabilirler. Hatta bu hayallere dalmanın etkisiyle birden bire belki sözünüzü kesip, belki sözünüzü bitirdikten sonra size alakasız bir şeyle ilgili bir soru sorabilirler ya da bir cümle edebilirler. Siz de Allah Allah şimdi bunun konuştuğumuz konuyla ne alakası var diyebilirsiniz. DEHB’lilerin bir kısmı bu durumla beraber görülen dürtüselliğin sonucu oldukça tez canlı olarak bilinirler çevreleri tarafından. Dürtüsellik dediğimiz şey sonucunu düşünmeden bir an önce içinden geldiği gibi harekete geçme istekleri erteleyememe halidir.
Dürtüselliğin sonucu olarak hangi belirtileri görürüz? Mesela acelecilik, sabırsızlık, çok çabuk sıkılmak, kıpır kıpır olma hali. Mesela sıra beklemekte sıkıntı çekmek. Trafikte kırmızı ışıkta beklerken sakince bekleyebiliyor musunuz? Yoksa çok fazla sıkılıp böyle ileri geri hareket etme, arabayı ileri geri hareket ettirebilir bekleme halindeyken ya da sıra beklerken yerinde duramayabilir, aşırı sıkılabilir, bunalabilir bu kişiler. Yine dürtüselliğin sonuçlarından biri sonucunu düşünmeden istediği gibi, dilediği gibi, isteklerine göre harekete geçebilme halidir. Mesela o sırada aslında o işe girmesi risklidir. Ancak bunu hesaplamadan içinden öyle geldiği için harekete geçer. Riskli işlere kolayca girebilir. Sonunu düşünmeden hareket edebilir. Riskli ilişkiler yaşayabilir. Mesela gereksiz para harcamaları yapabilir. DEHB’li bireylerde özellikle dürtüselliğin hiperaktivitenin baskın olduğu tiplerde genellikle baktığınız zaman bir panik hali, genel bir endişe halinin çok yoğun olduğunu görüyorsunuz. Tabii tüm bunlar yani bu acelecilik, sabırsızlık, sonucunu düşünmeden harekete geçme hali, istekleri ertelememe hali beraberinde sıklıkla dikkatsizce yapılan hataları, kazaları, sakarlıkları da birlikte getirir. Aklınıza ilk geleni söyleme ve sonradan da pişman olma durumunu sık sık yaşıyor musunuz? Sanki eğer bunu şu an söylemezsem kesin unuturum. O yüzden şimdi söylemem lazım diye düşünüp birden bire ağzınızdan çıkıverir ve sonradan da etrafınızdakiler sizi patavatsızlıkla suçlar. Bu size de tanıdık geldi mi? Peki bunun DEHB’den kaynaklanabileceğini biliyor musunuz? Bir önceki maddede de belirttiğimiz gibi dürtüsellik, yani istekleri erteleyememe durumunun sonucunda düşünmeden konuşmada görülebiliyor ve tüm bunların sonucunda da istemeden de olsa çeşitli zamanlarda çam devirebiliyoruz, potlar kırabiliyoruz ve istemeden de olsa diğerlerini üzebilecek ya da öfkelendirebilecek cümleler kurabiliyoruz. Tabii bu durum ilişkileri de çok ciddi biçimde etkiliyor. Çocukluktaki dürtüsellik ve aşırı hareketlilik hali DEHB’de yetişkinlikte zamanla azalabilir ve hatta belki tamamen kaybolabilir. Ancak bu sefer de bunun yerine bazı kişilerde huzursuzluk ve bir türlü rahatlayamama hali olabilir. Tabii bunun sonucunda sürekli bir iç sıkıntısı, zihnin devamlı yeni düşüncelerle, yeni fikirlerle meşgul olması, aşırı düşünme hali, anda kalamama, stresle öfkeyle baş edememe gibi belirtiler görülebilir. Hiperaktivitenin ağır bastığı bazı tiplerde ise çocukluktaki bu aşırı hareketlilik hali yetişkinlikte bu seferde mesela yerinde oturamama ne bileyim bir toplantı vardır ve yarım saat belki bir saat oturarak katılmanız gerekiyordur. Ancak oturamıyorsunuzdur yerinde duramıyorsunuzdur ya da çok konuşma gibi belirtilerle devam edebilir. Tabii saydığımız tüm bu belirtiler kişinin hem kendisiyle olan ilişkisini hem de diğerleriyle olan ilişkisini olumsuz olarak etkileyebilir. Kendisiyle olan ilişkisini nasıl olumsuz etkiler? Yaşadığı bu sonuçlardan kaynaklı kişi kendi kendini suçlayabilir. Yani ne kadar da sorumsuzum ne kadar da aptalım? Neden böyle oluyor? Ben neden böyle bir insanım diye kendini aşırı yargılanabilir, aşırı suçlayabilir, kendine karşı çok olumsuz iç konuşmalar geliştirebilir. Tabii bu da beraberinde düşük özgüveni ve psikolojik birtakım sıkıntıları getirir. Bu yüzden işte bu sıkıntılara düşmemek için ya da bunlarla ilgili önlem alabilmek için de DEHB ile ilgili mutlaka bir uzmandan yardım alınması gerekir. Hem iş hayatımız hem okul hayatımız hem de sosyal ilişkilerimiz açısından bu belirtiler özellikle belli bir şiddetin üzerinde ise bizi yorabilir. Bu yüzden lütfen bir uzmandan destek almaktan çekinmeyin. Öte yandan bu belirtiler bazen geçici olarak stresli olduğumuz zamanlarda, kaygılı olduğumuz zamanlarda çeşitli yaşam durumlarında da görülebilir.
Bu durumda bunun DEHB olduğunu söyleyemeyiz. Genellikle bu belirtiler geçici belirtilerdir. Yani stres faktörü ortadan kalktıktan sonra bu belirtiler de yavaş yavaş azalarak çoğu zaman ortadan kalkar ki bu da aslında sizin DEHB değil başka birtakım durumlar yaşadığınızı gösterir. Tabii bu noktada en sağlıklı ayırımı yapabilecek olan kişi bir psikiyatri hekimdir. Dolayısıyla eğer 6 aydan uzunca bir süredir bu saydığım belirtileri belli bir şiddetin üzerinde görüyorsanız, yani iş hayatınız, sosyal hayatınız, özel hayatınız, ilişkileriniz bu belirtilerden olumsuz olarak etkileniyorsa bu durumda bir psikiyatri hekimine başvurabilirsiniz. Peki bunun dışında ne yapabiliriz diyorsanız, özellikle dikkat ve odaklanma ile ilgili o dikkat kaslarınızı güçlendirecek çeşitli çalışmalar var. İnternet üzerinden de bunları bulabilirsiniz. Çok güzel dikkat oyunları da var. Görsel dikkati, işitsel dikkati geliştirecek çok güzel bir takım uygulamalar da var hatta ben de bazılarını kendi telefonuma indirdim. Tabii tüm bunların dışında bir de Nefes ve Mindfulness’da yine size çok yardımcı olacaktır. Mindfulness tekniği zihni ana çekebilme, şimdiye ve burada olana odaklanabilmeyle ilgili becerilerinizi çok ciddi anlamda geliştirir. Eğer bunu nasıl uygulayabilirim diye merak ediyorsanız, kanalındaki aşırı düşünmekten nasıl kurtulurum? Mindfulness Tekniği isimli videomu izlemenizi öneririm. Bu videoda anlatılan tekniği düzenli olarak mesela bir 6 ay deneyin. Her gün düzenli yapın. Aradaki farkı göreceksiniz. Gerçekten de odaklanma becerilerinizde, dikkat becerilerinizde bir artış olmaya başlayacak. Kişisel gelişim ve psikoloji konuları eğer ilgi alanınızdaysa doğru kanaldasınız. Bu kanalda her hafta size yardımcı olabilecek iki tane yepyeni video paylaşıyoruz. Eğer kanalı beğendiyseniz abone olmayı unutmayın lütfen. Abone olduktan sonra bildirim zillerini açın ki yeni videolar yüklendiği zaman haberdar olabilirsiniz.
Merhaba,Özlem hanım.Çocukluğumdan beri bende dehb var,dikkat eksikliğinin baskın olup aşırı hareketliliğin nispeten az olduğu tipteydim.ilkokulda takdirlik bir öğrenciydim,5 yaşlarında elektronik cihazların içinde ne var diye açıp bakardım,okuldan gelince bilim ve teknik dergilerini ve ansiklopedileri okumayı çok severdim.Şimdi yetişkin bir bireyim ve dehb’ime atipik psikoz da eşlik etmekte,Bana çocukken dehb teşhisi koyulmadı ama ailemin beni bir uzmana gösterdiği zamanlarda benim için şöyle denilmiş”Bu çocuk sizi dinlemiyor” ve ilkokul yıllarımdan hatırladığım; çantamı sık sık sınıfta unutarak eve gelirdim.