Aşırı Fedakarlık Hayır Diyememek Herkesi Memnun Etme Davranışlarının Nedenleri ve Çözüm Yolları

Kendinizi aşırı fedakar ya da herkesi memnun etmeye çalışan birisi olarak mı görüyorsunuz? Diğerlerinin istek ve ihtiyaçları için kendinizinkileri kolaylıkla ikinci plana atar mısınız? Genellikle diğerlerini kendinizden daha fazla mı düşünürsünüz? İnsanlara hayır demekte zorlanıyor musunuz? Kendi isteklerinizi, ihtiyaçlarınızı ifade etmek size bencillik gibi mi geliyor? Ya da bunu yaptığınızda içten içe derin bir suçluluk duygusu mu yaşıyorsunuz? O zaman sizde de boyun eğicilik ya da kendini feda şemalarından biri ya da belki de her ikisi olabilir. Peki nedir bu şemalar ve bunlarla nasıl baş edebiliriz? İpuçları bu videoda. Şema kavramı çok çok özetle çocukluk yıllarından itibaren kendi deneyimlediklerimiz, bize öğretilenler doğrultusunda kendimize, dış dünyaya, hayata, diğer insanlara dair oluşturduğumuz katı inançlardır. Şemalar gereklidir çünkü bize neyin ne olduğu ya da neyin ne olması gerektiğine dair bir çerçeve sunar. Ancak çocukluktaki sınırlı bilincimizle oluşturduğumuz bu şemalar yani hayata dair katı yargıların bazıları bizi biraz sıkıntıya sokabilir. İşte bunlara uyumsuz şemalar diyoruz ve çocuklukta oluşturduğumuz bu uyumsuz şemalar yetişkinlikte de yani bugün de hayata dair bakış açımızı, algılarımızı, başımıza gelenleri, yorumlama biçimimizi, diğer insanların tepkilerini yorumlama biçimimizi etkiliyor. Dolayısıyla düşünce, duygu ve davranışlarımızı da etkiliyor. İşte bu uyumsuz şemalar arasında kendini feda ve boyun eğicilik şemaları da var. Bu şemaları sahip bireyler diğerlerini memnun etme çabası içindedirler. Diğerlerinin duyguları, düşünceleri çok çok önemlidir ve onların istek ve ihtiyaçlarını kendilerininkinden önde tutarlar. Uzlaşmacı, uyumlu, nazik, yardımsever, güzel insanlardır. O zaman sorun ve bu insanlar niye değişsin diyebilirsiniz. Hatta bazı komplocular “Siz bu insanların ayarlarını bozuyorsunuz, ahlakını bozuyorsunuz” bile diyebiliyor.

İnsanların nazik ve uyumlu olmaları elbette çok güzel ve aradığımız bir şey. Ancak bunu yaparken bir denge gözetmek gerekiyor. Malum her şeyin aşırısı zarar. Bunu yaparken kişi kendini çiğniyorsa ve bu çaba belli bir dozajın üzerindeyse ne yazık ki bu sefer kişinin kendisine zarar vermeye başlıyor. Herkesin memnun etmeye çalışmak, başkalarının istek ve ihtiyaçlarını kendisininkilerden önde tutmak, kendi ihtiyaçlarını ifade etmemek bir süre sonra kişiyi oldukça yoğurmaya başlar ve kişi sanki kendisinin olmayan bir hayatı yaşıyormuş gibi hisseder. Ayrıca farkında olmasanız bile feda ettiklerinizden kaynaklı içinizde bir öfke birikmeye başlar ve bu öfke içten içe size zarar verir. Şema terapinin kurucusu Jeffrey Young’a göre bugün eğicilik şemasının aslında iki türü var. Bunlardan bir tanesi kendini feda şeması. Bu şemada kişi diğerlerine yardım etmediğinde, diğerleri için kendi hayatını feda etmediğinde içten içe bir suçluluk duygusu hissetmeye başlıyor ve o suçluluk duygusuyla baş edebilmek için de kendi hayatını feda edercesine diğerleri için yaşamaya başlıyor. İkinci türü ise teslimiyet şeması diyebileceğimiz bir şema ya da boyun eğicilik de denilebilir. Bunda kişi diğerlerinin isteklerini yerine getirmediğinde ya da onlara hayır dediğinde diğerlerinin onu reddetmesinden, dışlamasından, onaylamamasından korktuğu için diğerlerine boyun eğiyorlar. Bunlardan hangisinin size daha ağır bastığını anlayabilmek için kendinize şu soruyu sorabilirsiniz. Neden diğer insanlara hayır diyemiyorum? Ya da neden kendi isteklerimi, ihtiyaçlarımı ikinci plana atıyorum? Bunun altında yatan temel duygu ne? Aslında içten içe insanların beni reddetmesinden, sevmemesinden mi korkuyorum? Yoksa, bir şekilde kendimi ifade ettiğimde ortaya çıkan o suçluluk duygusunu mu yatıştırmaya çalışıyorum? Peki sebepleri bırakıp çözüm önerilerine geçelim.

İlk adımda şu iki şeyi bir kere baştan kabul etmek gerekiyor. Nedir bu iki şey? 1. Sen zannettiğin kadar güçlü değilsin. Senin de ihtiyaçların var ve bu ihtiyaçlar da önemli. Aşırı fedakar insanlar genellikle sanki hiçbir şeye ihtiyaçları yokmuş, hiç yardıma ihtiyaçları yokmuş gibi davranırlar. Onlara ihtiyaçları sorulduğunda yo yo ben istemem gerek yok gibi sözler kullanırlar. Her insan gibi sizin de ihtiyaçlarınız olduğunu ve bu ihtiyaçların önemli olduğunu ve bazen öncelikli olabileceğini kabul etmek lazım. İkinci kabul etmemiz gereken şey ise şu. Nasıl ki siz zannettiğiniz kadar güçlü ve etkili değilseniz, diğer insanlar da zannettiğiniz kadar aciz ve yardıma muhtaç değiller. Özellikle kendini feda şemasında öyle olmasa bile her şeyden ve herkesten kendimizi sorumlu hissederiz. Acaba şöyle yapsaydım daha mı iyi olurdu? Ben böyle yapmadım da ondan mı öyle oldu? Acaba yeterince yardım ettim mi? Daha fazlasını mı yapmalıyım? Ve bu düşüncelerle gelen suçluluk duygusu ve bu suçluluk duygusuyla baş edebilmek için gittikçe şiddetlenen kendini feda ve yardım davranışları. Bu şemada başkalarının duygularını, hayatlarını, onların başlarına gelenlerin sorumluluğunu adeta kendi üstümüze alırız. Bu aslında diğerinin sınırını geçmektir. Ayrıca onların sorunlarla baş edebilme ve dayanabilme güçlerini de azımsarız şemamızın etkisiyle. Yani kendi etki alanımızı abartılı şekilde büyük ve geniş algılarken, karşıdaki insanın bunlara dayanabilme, bunlarla baş edebilme gücünü de azımsarız. Aslında bunu yaparken, yani birilerine ihtiyaç duymasa bile sürekli böyle bir yardım ve kendini feda etme davranışında bulunurken, bir taraftan da onların sorunlarla baş etme gücünü ne yazık ki zayıflatıyoruz ve kendimize bağımlı bir hale getiriyoruz.

Evet, biz onların kırılganlığını, muhtaçlığını olduğundan abartılı şekilde algılıyoruz ama aslında çoğu zaman onlar düşündüğümüzden daha dayanıklıdır ve çoğu zaman sorunlarını aslında kendileri çözebilirler. Yani özetle 2 şeyi kabul et. 1 Sen Tanrı değilsin. Her şey ve herkes senin kontrolünde değil. Herkese ve her şeye karşılıksız veremezsin. Senin de ihtiyaçların var. Sen sadece fani bir insansın. 2. Diğerleri zannettiğin kadar aciz değil. İkinci adımda bir liste yapacağız. Bu liste için önünüze bir kağıt alın ve bu kağıdı ikiye bölün. Sol taraftaki sütuna. Kendinizi feda ettiğiniz durumlardan örnekler yazın. Mesela hayır diyemediğiniz durumlar, kendi gerçek istek ve ihtiyaçlarınızı ifade edemediğiniz durumlar. Bunları yazarken kendimi ifade edememek gibi genel bir ifade yerine örneğin birisiyle yemeğe gittiğimde bana ne istediğimi sorduğunda gerçek isteğimi söyleyememek, fark etmez demek gibi daha somut örnekler yazın. Listeye fedakarlıklarınızı da yazın. Ödün verdikleriniz kimler için? Nelerden ödün verdiniz? Bu listeye ayrıca kullanıldığınızı düşündüğünüz durumlar, rahatsız olduğunuz halde söyleyemediğiniz şeyler. Pasif agresif tavırlarınız. Bunları da yazın. Pasif agresif tavır karşı tarafa açıkça hayır diyemeyip ya da açıkça rahatsızlığınızı söyleyemeyip. Bunu dolaylı yollardan göstermektir. Örneğin birisi sizden bir şey yapmanızı ister. Siz buna aslında hiç evet demek istemiyorsunuz. Dur. Ancak hayır diyemediğiniz için tamam olur, yaparım demişsinizdir. İçten içe hiç yapmak istemiyorsunuzdur. Fakat direkt hayır diyemediğiniz için işi sallarsınız, geciktirirsiniz. Bu pasif agresif bir tavırdır. Ya da birisine açıkça rahatsız olduğunuz şeyi söyleyemediğiniz için surat asmak, imada bulunmak, yani dolaylı yollardan bir şekilde rahatsız olduğunuzu göstermek yine pasif agresif tavır örneğidir.

Bu liste için acele etmeyin. Üzerinde düşünün. Yani aceleyle doldurmayın. Gerekirse ilk aklınıza gelenleri yazıp biraz bekleyin. Aklınıza geldikçe eklemeler yapın. Birinci sütunu bitirdiysek ikinci sütuna geçiyoruz. İkinci sütunda, birinci sütunda yazdıklarımızdan değiştirmek istediklerimizi seçeceğiz ve karşısına değiştirmek için ne yapacağımızı yazacağız. Diyelim ki birinci sütunda şöyle bir ifade var. Annemin çocuğum için koyduğum kuralları tanımaması diye bir örnek yazdınız. Yani ben çocuğuma bazı kurallar koyuyorum. Ancak annem bu kuralları tanımıyor. Benim hayır dediğim şeylere evet diyor gibi bir durum var. Bu sizi rahatsız ediyor ancak bir şey de yapamıyorsunuz. İkinci sütuna bununla ilgili olarak annemle bu konuyu konuşacağım. Anneme, çocuğuma koyduğum kurallar konusunda benimle tutarlı davranmasını söyleyeceğim. Bununla ilgili bir konuşma yapacağım gibi bir ifade yazabilirsiniz. Ya da diyelim ki birinci sütuna şöyle bir şey yazdınız. Ben hep herkesin derdini dinliyorum ama hiç kendiminkini anlatmıyorum dediniz. İkinci sütuna bir hafta içerisinde şu arkadaşımla şu konudaki sıkıntılarımı paylaşacağım gibi bir ifade yazabilirsiniz. Bu liste aslında bizim yol haritamız ve hedef listemiz olacak. İkinci sütununda doldurduktan sonra yazdıklarınıza şöyle bir bakın ve sizin için uygulaması en kolay olanı seçip ondan başlayarak adım adım listede yazdığınız düzeltmeleri hayata geçirmeye başlayın. Tabii bunları yaparken bazı bilgilere ihtiyacınız olacak. Size yardımcı olabilecek bazı bilgilere ihtiyacınız var. Mesela rahatsız olduğunuz bir şeyi karşı tarafa aktarırken kırmadan ama etkili bir biçimde nasıl ifade edebilirim gibi. Bununla ilgili etkili bilgiler ve reçeteler içeren videomu izleyebilirsiniz. Kırmadan söyle ama nasıl isimli videomda bu konuya değiniyorum. Linkini aşağıda yorumlarda sizinle paylaşacağım.

Aşırı fedakarlıkla baş ederken, üçüncü adımımız tetikleyici kişileri fark etmek ve onlardan uzaklaşmak. Genellikle şemamızı tetikleyen kişilere, durumlara, ilişkilere doğru çekiliriz. Buna şema kimyası deniyor. Yani kendini feda şeman mı var? Daha çok böyle muhtaç, bağımlı, sorumsuz kişilere doğru çekilirsiniz. Ya da teslimiyet, boyun eğicilik şemanız mı var? Baskın Diğerleri üzerinde kontrol kurmayı seven bencil kişilere doğru çekilebilirsiniz. Aslında bunun bilinç dışı sebeplerinden birisi de ilk yaralı ilişkimize benzeyen ilişkilere ve durumlara doğru çekilip onu onarma çabası. Belki bu sefer başarırım umudu. Gelin görün ki her ne kadar diğer insanlara göre bu insanlar size daha çekici gelse de ne yazık ki bu insanlarla ya da bu tarz durumlarda sağlıklı bir ilişki kurmanız zor. Çünkü bu tarz durumlar ve insanlar her seferinde sizin yaşamanızı tetikleyecekler ve bir döngünün içerisine gireceksiniz. O yüzden şöyle bir etrafınızdaki ilişkilere bir bakın. Her türlü ilişkiye ne tür davranış örüntüleri var genellikle ne tür insanlar var çevrenizde? Fark edin ve olabildiğince bu insanlara ve bu durumlara karşı önlem almaya çalışın. Şimdi aşırı fedakarlıkla baş edebilmenin etkili yollarından birisi de tabi ki kendi sınırlarımızı oluşturmak ve bu sınırlarla ilgili karşı tarafı bilgilendirmek. İlişkilerde her türlü ilişkide anne baba, arkadaşlık, iş ilişkisi, sevgililik, eş, her türlü ilişkide sınırlarla ilgili işinize yarayabilecek etkili ipuçlarını içeren videolarımı İlişkilerde Sınırlar başlıklı oynatma listemde bulabilirsiniz. Bu listenin bu oynatma listesinin linkine yine en başa sabit dediğim yoruma ekliyorum. Bu oynatma listesinin içinde yine bir önce söylediğim video da var. Bu videoları da izlemenizi ve bu videolarda bahsedilen önerileri hayata geçirmenizi dilerim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir