ANKSİYETENİN İÇ SIKINTISININ SİZE VERMEK İSTEDİĞİ 3 MESAJ
Durup dururken içimiz sıkıldığında, anksiyete, panik atak, depresyon gibi durumlar yaşadığımızda belki de bedenimiz bize bazı mesajlar vermeye çalışıyordur. Peki ama ne? Bu olası mesajlardan üç tanesini bu videoda inceleyeceğiz. Kaygımızın depresyonumuzun, bazen de bedensel sıkıntılarımızın hatta bize vermeye çalıştığı mesajlardan bir tanesi bazen şudur Artık maskelerinin ötesinde gör, gerçek kendinle tanış ve onunla barış. Geçenlerde bir izleyici yine bundan bahsederken “Ne saçma canım ne alakası var. Herkes kendini tanır, bilir bir kere” demiş.. Keşke öyle olsaydı. İnanın bana, eğer öyle olsaydı bugün yaşadığımız bireysel, toplumsal, hatta küresel sorunların çoğunu yaşamazdık. Bu yüzden de Carl Gustav Jung, kişiliğimizin bilinmeyen, henüz fark edilmeyen kısmı olan gölge ile tanışmanın ahlaki ve toplumsal bir sorumluluk olduğundan bahseder. Çoğumuz kendimizi tanıdığımızı düşünüyoruz ancak kişiliğimizin tanıdığımız, bildiğimiz kısmı çoğunlukla sadece vitrin kısmından ibaret. Ancak bu vitrinin bir de ötesi dükkanın iç kısmı, hatta alt katlardaki depo kısmı da var. Kötü olduğuna, sevilmeyeceğine, kabul görmeyeceğine inandığımız için vakti zamanında bastırdığımız, yok saydığımız pek çok özelliğimiz, Arzumuz, ihtiyacımız bu deponun içerisinde ve biz çooook eskilerden onları oraya attığımız ve üstüne kilitler vurduğumuz için yok olduklarını varsayıyoruz. Ancak onlar yok olmadılar, oradalar ve hala şu an hayatımızı, ruhumuzu, bedenimizi etkilemeye devam ediyorlar. Biz farkında olmasak da algılarımızı, duygularımızı, düşüncelerimizi, davranışlarımızı, seçimlerimizi etkiliyorlar. Biz onlardan ne kadar uzaklaşırsak, onları ne kadar yok sayarsak da onlar o kadar çok ruhsal ve bedensel olarak bizi etkiliyorlar. Örneğin aslında kırılgan bir yapıya sahip olmasına rağmen çocukluğundan itibaren acılara karşı bir savunma mekanizması olarak çok güçlüymüş gibi duran benim hiç kimseye ve hiçbir şeye ihtiyacım yok. Tek başıma her şeye dayanabilirim diyen, kendi yaralarını ve ihtiyaçlarını yok sayan bir kişinin bedeni ve ruhu bir süre sonra isyan edebilir.
Mesela depresyon, anksiyete, fibromiyalji, tansiyon problemleri ya da mide problemleri ile aslında kişinin gerçek benliği şunu demeye çalışmaktadır. Yeter artık beni gör, ben buradayım. Ben o görünen kişi değilim. Benim de ağlamaya, sızlamaya, destek almaya ihtiyacım var. Peki ne yapalım da vitrinin ötesini, maskelerimizin ardını, yani zannettiğimiz beni değil sadece gerçek beni de tanıyalım. Bununla ilgili yapılabilecek pek çok şey var tabii ki süre açısından bu videoda bunlara değinmeyeceğim ancak çeşitli teknikleri içeren videolarımı merak ediyorsanız bunları bulabileceğiniz linki en başa sabitledim yorumda bulabilirsiniz. Evet, ruhsal sıkıntılarımızın bize vermeye çalıştığı mesajlardan biri de bazen sınırlarını korurdur. Ruhumuz ve bedenimiz yaşadığı sıkıntılarla bazen bize şu mesajı vermek isterler Sınırlarını koru, Yeter artık başkaları için yaşamayı bırak. Başkalarının ne düşündüğünü bu kadar çok önemseme, insanların hayatına bu kadar çok müdahale etmesine izin verme. Şöyle bir hayatınıza bakın. Yanındayken kendinizi yersiz, yetersiz, dışlanmış, kötü hissettiğiniz kişiler çok mu? Aşırı fedakar mısınız? İnsanlara gerektiğinde hayır demekte zorlanıyor musunuz? Belki de artık kendi sınırlarınızı belirlemenin, bu sınırları çizmenin ve bu sınırları aşanlara yani haddini aşanlara bu sınırlarla ilgili bilgi vermenin vakti gelmiştir. Sınır koyma ile ilgili olarak size yardımcı olabilecek bilgileri içeren videolarımın linkini de yine en başa sabitledim yoruma ekledim. Ruhumuz ve bedenimiz bazen de bize yaşadığı sıkıntılarla şu mesajı vermeye çalışır “Potansiyelinin altında yaşama”. Korkularımız, kaygılarımız, kendi yeteneğimize ya da yeterliliğimize olan inançsızlığımızdan kaynaklı bazen kendi hayatımızı sabote ederiz ve farkında olmadan aslında potansiyelimizin çok daha altındaki koşullarda yaşarız ve çalışırız. Aman azıcık aşım, kaygısız başım der, kendimizi adeta bir konfor alanının içerisine hapsederiz. Örneğin aslında yeteneği potansiyeli oldukça yüksek olan ama bunun farkında olmayan, başarısızlık korkusu yaşayan, içten içe bir kişi potansiyelin çok altında bir işte çalışmayı tercih edebilir ve bu işte iken aslında kendi yeteneğine uygun başka fırsatlar geldiğinde de bu fırsatları çeşitli bahanelerle reddedebilir.
Aslında bu fırsatları reddettiğinde kısa vadede başarısızlık korkusundan kurtulmuş olduğu için kendini iyi hissetse de uzun vadede bedeni ve ruhu olan bitenin farkındadır ve anlam veremediği bir boşluk duygusu, anlamsızlık, depresyon ya da bazı bedensel sıkıntılarla aslında kişinin potansiyeli yine beni gör, ben buradayım, gerçek potansiyelini ortaya çıkar demek istemektedir. Evet, anksiyete ve depresyonun, ruhsal ve bedensel sıkıntıların elbette ki bu saydığım nedenlerden başka pek çok olası nedeni olabilir. Ben sadece bu videoda olası sebeplerden 3 tanesine değindim. Şimdi kökendeki mevzu her ne olursa olsun bunu fark edebilmek ve analiz edebilmek ve dolayısıyla bununla ilgili bir çözüm yolu bulabilmek için kişinin öncelikle kendi duygularını fark edebilme, o duyguları fark ettikten sonra onları bastırmadan onlarla birlikte kalabilme ve onları analiz edebilme yeteneğine yani aslında duygusal farkındalık yeteneğine sahip olması gerekiyor. Duygusal farkındalığımızı arttırabilmek ve zorlayıcı duygularla birlikte kalabilme kapasitemizi arttırabilmek ile ilgili teknikleri anlatan pek çok video bu kanalda var. Merak edenler için yine bu videolardan bazılarını içeren oynatma listesinin linkini en başa sabitledim yoruma ekledim. Kendisini daha yakından tanıyabilmek, özellikle zorlayıcı duygular başta olmak üzere duygularla birlikte kalabilme ve onları analiz edebilme, onlarla baş edebilme becerilerinizi geliştirmek istiyorsanız doğru kanaldasınız. Bu kanalda her hafta bu konularla ilgili yardımcı videolar paylaşıyoruz. Yeni videolarımızdan haberdar olabilmek için lütfen kanala abone olmayı ve bildirim zillerini açmayı unutmayın. Eğer bu videolar hoşunuza gidiyorsa bu kanal ya ne kadar güzel bir kanal herkes bundan haberdar olsun diyorsanız videoyu beğenerek ya da aşağıya yorum yazarak bize destek olabilirsiniz.