Aleksitiminin 7 İşareti – Duygusal Körlük – Duygu Körü – Aleksitimi Belirtileri
Aleksitimi Nedir? Belirtileri Nelerdir?
Duygularınızı ifade etmek konusunda zorlanır mısınız? Duygularınız hakkında konuşmak, onları kelimelere dökmek sizin için zorlayıcı mı? Birileri sizi nasıl hissettiğinizi sorduğunda konuyu değiştirip başka yerlere mi çekersiniz ve başka konular hakkında konuşmayı mı tercih edersiniz? O zaman belki sizi de aleksitimi olabilir. Peki nedir bu aleksitimi ve işaretleri nelerdir? Gelin bu videoda bunlar hakkında konuşalım. Aleksitimi kelimesinin kökenine baktığımızda Yunanca A=yok, lexis=söz, thymos=duygu anlamına geliyor. İşte bu üç kelimenin birleşiminden türemiş aleksitimi. Türkçeye çevirdiğimizde duygular için söz yokluğu ya da duygusal sağırlık ya da körlük olarak çevrilebilir. Aleksitimikler duygulara karşı tam anlamıyla kör ve sağırdır. Bu yüzden de sıklıkla psikosomatik kaynaklı yani psikolojik kaynaklı bedensel rahatsızlıklarla doktorlara başvururlar. Ee duygulara karşı kör ya da sağır olmanız, onları duymadığınız ya da onların bir şekilde kendini göstermeyeceği anlamına gelmez. Onlar susmazlar ve konuşmaya devam ederler. Eğer onları duymamayı tercih ederseniz, o zaman onlar da dillerini değiştirip bazen sebebi bulunamayan bir ağrı, bazen kronik yorgunluk, bazen hipertansiyon gibi farklı bedensel semptomlarla kendilerini gösterirler. Peki aleksitiminin sizi etkilediğini nasıl anlayabilirsiniz? Gelin işaretlerine bakalım şimdi de. Efendim ilk belirtimiz, Duyguların bedensel belirtilerini fark etme ve isimlendirme de onları duygularla ilişkilendirme de güçlük. Aleksitimik kişiler çoğunlukla duyguların bedensel belirtilerini fark edebilme ve bunları ilgili duyguyla bağdaş kurabilme konusunda sıkıntı yaşarlar. Her duygunun bedende bir yansıması vardır. Duyguları her ne kadar zihin ile ilişkili ya işte kalp ile ilişkiliymiş gibi düşünsek de aslında duygular son derece bedensel sinyallerdir? Her duygu bedende çeşitli belirtilerle kendini gösterir. Örneğin üzüldüğünüzde göğsünüzde bir yanma hissetmeniz, heyecanlandığınızda karnınızı bir kelebeklenme öfkelendiğinizde başınızda bir yanma hissetmeniz gibi çeşitli bedensel belirtilerle aslında duygular kendini gösterir.
İşte aleksitimik bireyler bu duyumları fark edebilme ve bunları doğru duyguyla ilişkilendirebilme konusunda sıkıntı yaşarlar. Efendim ikinci belirtimiz duygularla ilgili konuşmaktan kaçınma. Aleksitimik bireyler duyguları hakkında konuşmazlar çünkü ne hissettikleri sorusuna ne cevap vereceklerini tam olarak bilemezler. Bu soruya daha çok duygu dışı ifadelerle yanıt verirler ya da konuyu değiştirirler ya da iyi kötü gibi çok genel ifadelerde bulunabilirler. Ya da çeşitli bedensel şikayetlerinden bahsedebilir. İşte sırtım ağrıyor, karnım ağrıyor, midem bulanıyor gibi. Diyelim ki birey aleksitimik birey acı verici bir olay yaşadı. Bu olayın ardından olayın detayları kendisine sorulduğunda her türlü detayı anlatabilir. Yani olay sırasında neredeydi, ne yapmak istiyordu, nereye gitmek istiyordu? Tüm bunları size anlatabilir. Ancak olay sırasında peki sen ne hissettin? Hangi duygudaydın? Gibi kendi duygusunu ifade etmesine tanımlamasını yönelik bir ısrar geldiğinde çoğunlukla bunu cevaplayamaz yani duygu hariç her şeyi anlatır. Ama duygu sorulduğunda ne diyeceğini bilemez. Aleksitimik bireyler depresyonda olduklarında da çoğunlukla bunu inkar ederler. Kendilerine açıklansa bile bunu kabul etmekte zorluk çekerler. Efendim üçüncü belirtimiz hayal kurmada güçlük, Aleksitimik bireylerin çoğu güçlü, canlı, yoğun hayaller kuramazlar, imajınasyon yapamazlar. Duygu yüklü bir olayı zihinlerinde canlandırmaları istendiğinde çoğu bu konuda sıkıntı yaşar. Bu yüzden de aleksitimisi olan bireylerin meditasyon yapmaları ya da imajınasyon yapmaları yani zihinde canlandırma yapmaları zordur. Bu teknikler de güçlük yaşayabilirler. Bizim kanalımızda da var olan meditasyon videolarında gözlerini kapatıp bir şeyi hayal etmeleri istendiğinde sıkıntı yaşayabilirler. Bunu yapamayabilirler. Nadiren de olsa hayal kurabilseler bile bu hayaller çoğunlukla gerçeklik sınırları içerisinde kuru duygusuz hayallerdir.
Ayrıca aleksitimik bireylerin çoğunun da rüyalarını hatırlamakta güçlük çektiği saptanmıştır. Pek çok aleksitimik rüya görmediğini söyler. Aslında rüya görüyorlar tabii ancak hatırlamıyorlar. Hatırladıkları rüyalar ise çoğunlukla yine gerçekçi gerçeklik sınırları içerisinde somut ve kuru, renksiz rüyalar. Efendim dördüncü belirtiriz Mekanik düşünme. Ne demek, mekanik düşünme. Yani biraz duygusuz, biraz yüzeysel, sonuç odaklı, hızlı, pragmatik, mekanik bir düşünce tarzları vardır. Herhangi bir sorunla karşılaştıkları zaman kestirme çözümlerle kısa yoldan somut şekilde bunun çözümüne yönelirler. Ancak bu sorunun nedeni kökenleri. Görünenin altında yatan duygusal etmenlere inmek konusunda biraz isteksizliklerdir. Yani o sorunun altında yatan duygusal etmenler ve çatışmaları aramazlar. Yüzeysel nedenlerle daha çok ilgilenirler. Neden? Çünkü bir şekilde o sorunun derinliklerine indiğimizde duygularla yüzleşeceğiz çünkü duygularla karşılaşacağız. Bir şekilde kendisinin ya da bir başkasının iç dünyasına, duygulara temas etmekten kaçınırlar. Diyelim ki aleksitimik bir anne ya da baba çocuğu okulda birtakım davranış problemleri gösteriyor ve bu davranış problemleri üzerine çocuğunun okulunun rehber öğretmeni ya da psikoloğu onları görüşmeye çağırdı. Görüşmede aleksitimik anneye ya da babaya çocuğunuzda davranış problemleri var dediğinde bu davranış problemleriyle ilgili olarak velinin ilk aklına gelen derhal çocuğa bağırıp çağırmak ya da bir şekilde disiplini arttırmak olabilir. Bu yüzeysel bir çözümdür ve sadece kısa vadeli bir çözümdür. Olayın aslında altta yatan nedenine dair çok da fazla düşünmez aleksitimik ebeveyn. Okulun psikoloğu bir şekilde aslında çocuğun davranış problemlerinin sebebinin anne ya da babanın yeterince ilgi göstermemesi, çocuğun duygusal ihtiyaçlarının karşılanmaması olduğunu söylediğinde ise aleksitimik bir ebeveyn bunu anlamakta ve kabul etmekte güçlük çekebilir. Efendim, beşinci belirtimiz empati eksikliği tabii ki kişi kendi duygularına dahi yabancı olduğu için kendi duygularını dahi tam anlamıyla anlayamadığı için diğerlerinin duygularını anlama konusunda da sıkıntı yaşar.
Dolayısıyla aleksitiminin bir diğer belirtisi de empati zayıflığı, diğerlerinin duygularını anlayabilme, tanımlayabilme konusunda zayıflıktır. Bir diğer işaretimiz Donuk ifade ya da ifadesiz yüz. Duygusal yaşamlarındaki kısıtlık sebebiyle bir kısmında ifadesiz bir yüz görebiliriz. Yani yüzünden ne hissettiğini tam olarak anlayamayız çoğu zaman. Soğuk ve mesafeli gibi görünebilirler dışarıdan, bir kısmı ise tam tersine çevreye fazlasıyla uyum sağlamaya çalışır. Bunun için aşırı çaba gösterir ve mış gibi davranır. Dışarıdan son derece sempatik ve son derece empatik gibi gözükür. Ancak içten içe duygulara oldukça uzaktır. Efendim yedinci şartımız psikosomatik belirtiler. Neyi kastediyoruz? Aleksitimik bireyler çoğu zaman duygularını bastırdıkları için yaşamalarına izin vermedikleri için onlardan kaçtıkları için doktorlara genellikle nedeni bulunamayan bedensel şikayetlerle giderler. Mesela migren, fibromiyalji, hipertansiyon, mide bağırsak sorunları başta olmak üzere psikolojik kaynaklı pek çok bedensel sıkıntı yaşarlar. Duygularını ifade etmedikleri ve bastırdıkları için çoğunlukla gerginlerdir ve neden gergin olduklarında bir türlü anlayamazlar. Aslında en başta da söylediğimiz gibi bir şekilde o bastırılan duygular bedensel belirtilerle kendilerini göstermeye çalışıyordur. Hatta Dr. Paul Mclean aleksitimik bireylerin yaşadıkları duyguları sözel ya da sembolik bir dille ifade edemedikleri için bir şekilde bu duyguları bir organ diline çevirdiklerini ve o duyguları aslında çeşitli organlardaki sıkıntılarla anlattıklarını dile getirir. Aleksitimi bir bozukluk mu yoksa bir kişilik özelliği mi ya da bir eğilim mi? Ya da bir beceri yetersizliği mi? Bu konu henüz tam olarak netleştirmiş değil. Araştırmacılar henüz bu konuda tam olarak bir görüş birliğine varmış değil.
Ancak şu bir gerçek ki insanların bir kısmı gerçekten de kendi duygularını ifade etme, anlamlandırma konusunda sıkıntı yaşıyorlar ve aleksitimik özellikler gösteriyorlar. Bazen acı verici bir olayın ardından, travmatik bir olayın ardından geçici bir süreyle de aleksitimik olabiliriz. Aslında burada bir anlamda o acı verici olayın yarattığı duygularla baş edebilmek için vücudumuz bir savunma mekanizması geliştirir ve geçici bir dönem o duyguları bastırmayı reddetmeyi tercih etmiş olabiliriz. Ancak yine de her ne olursa olsun bunun uzun vadeli olmaması önerilir. Çünkü en azından o travmatik olayın üzerinden belli bir süre geçtikten sonra bu duyguların muhakkak dile getirilmesi gerekir. Eğer dile getirilmezse ve bu duyguları yaşamaya izin verilmezse bu durumda bir süre sonra bu kalıcı bir hale gelebilir, alışkanlık haline gelebilir ki bu da bedensel ve ruhsal sağlık açısından risklidir. Bu yüzden de ne yaşarsanız yaşayın lütfen ama lütfen o duyguları bastırmayın reddetmeyin. Açın bir kağıt kalem, açın bilgisayardan bir dosya bir şekilde duygularınızı kelimelere dökün ve o duyguları yaşamaya izin verin. Evet, duygular ve düşüncelerle baş edebilmenin yollarını merak ediyorsanız eğer, onları daha yakından tanıyabilmek, onların bize ne anlattığını bulmaya çalışmak ve onları analiz edebilmek ile ilgili becerilerinizi geliştirmek istiyorsanız doğru kanaldasınız. Bu kanalda buna dair çok sayıda bedensel ve zihinsel tekniği paylaşıyorum. Videoları merak ediyorsanız, oynatma listeleri kısmından ilgili başlıklarda çok sayıda video bulabilirsiniz. Kanalımıza üye olarak, abone olarak, destek sağlayan, yorum yazarak, beğeni atarak destek sağlayan tüm izleyicilerimize çok çok teşekkür ediyoruz. Eğer bu kanalın varlığını devam ettirmesini ve daha fazla sayıda kişiye ulaşmasını istiyorsanız bizi desteklemeye devam edin. Abone olmayı unutmayın.